Paneller güneşe dik bir açıyla yerleştirildiklerinde gelen ışığı tamamen yakalayıp maksimum üretim yapabilir. Bu, şu anlama gelir; güneşi doğrudan batıya doğru gökyüzündeki konumuna göre takip edersek daha fazla elektrik üretebiliriz. Fakat ne yazik ki, güneşi takip eden sistemler hem maliyetlidir hem de elektriksel ya da mekanik arızalara çok daha yatkındır. Özellikle güneş panellerinin maliyetlerinin sürekli düştüğünü hesaba katarsak, eğer yazın su pompalama gibi enerji tüketimi yüksek bir iş söz konusu değilse, bireysel uygulamalarda güneş takip sistemlerine yatırım yapmak çok makul görünmeyebilir.

Bu sistemler daha çok üretim yapan güneş santralleri gibi büyük yatırımlarda, üretimi maksimum düzeye çıkarmak amacıyla kullanılır. Daha önce de belirttiğimiz gibi fotovoltaik modüllerin en verimli olduğu yerleşim şekli, öğle saatlerinde güneş ışınlarını dik olarak aldığı konumdur. Genelde paneller için yıl boyunca en uygun olacak açı, yaklaşık olarak bulunan mevsimlere göre değişeceği için panellerin konumu, içinde bulunan mevsime göre değiştirilirse daha iyi verim alınır. Kış ayları için kabaca, bulunulan enlemin açısına 10 derece daha ekleyerek açıyı artırabiliriz. Yazın ise benzer bir yaklaşımla panelleri 10 derece daha eğik konuma getirmek ideal olacaktır. Türkiye örneğinde, panel eğim açısı değerleri kış aylarında 25 derece, baharda 40 derece, yaz için de 55 derece olarak verilmektedir.

Bu açı ayarları, panellerin bağımsız olarak oturtulduğu montaj üniteleri için kolaylıkla uygulanabilirken, çatı gibi sabit eğimli, yüzeylere monte edilen panellerde ne yazik ki mümkün olmayabilir. Aslında  eğimi büyütmek, yani paneli kaldırmak için çözüm üretilebilir. Ancak eğimi küçültmek fiziksel kısıtlardan dolayı mümkün olmayacaktır. Konutlarda pratik olarak, yazın enerji üretimini azami düzeye çıkaracak ayarlamalar yapılır.

Sonuç olarak, panel dizileri, genelde sabit duran bir çerçeve ya da düzenek üzerine monte edilir. Çatı üstünde, çatıya entegre veya düz yüzey, cephe ve zeminlerde her ne şekilde olursa olsun,   panellerin montajında estetik ve özel çözümler bulmak mümkündür. Mimari gerekliliklere uygun ve göz zevkine hitap eden montaj yöntemleri uygulamak hiç de zor değildir.

Güneş Enerjisindeki Yasal Düzenlemeler Nelerdir?

AB olmak üzere birçok devlet kurumları yenilenebilir enerji kaynaklarını geliştirmek ve teşvikler vermek için çeşitli Önlemler almakta ve hedefleri koymaktadırlar.

AB Avrupa Birliği:

2020 yılında tüketilen enerjinin % 20'sinin temiz enerji kaynaklarından sağlanması.

2020 yılında tüm petrol ve dizel tüketiminin % 10'unun biyo yakıtlardan elde edilmesi.

2020 yılında tüketilen elektriğin % 34'ünün temiz enerji kaynaklarından üretilmesi.

2020 yılında ısı üretiminden % 25'inin temiz enerji aracılığıyla sağlanması  konusunda işbirliği kararı alındı.

Bu hedeflere ulaşılması % 17 ler oranında CO2 azalımı, 442 milyar Euro değerinde yeni yatırımlar, 115 milyar Euro yakıt bedelinden tasarruf, yaklaşık 300 milyar Euro'luk dışsal maliyetten tasarruf ve 2 milyon tam zamanlı yeni işler yaratılmasına anlamına gelecektir. Her ülkede bu hedeflere ulaşmak için değişik ekonomik modeller uygulanmaktadır.

Örneğin Almanya'nın güneşli bir ülke olmamasına rağmen sistemin gelişmesi için dinamik bir Pazar yaratma çabası ve gelişmekte olan PV endüstrisi birçok insanı şaşırtmaktadır. Peki bu nasıl gerçekleşiyor? Geçmişten beri birçok farklı programlar farklı ülkelerde uygulandı. Fakat hiçbiri bu kadar kıs sürede Almanya'nın "şebekeye elektrik satış modeli" kadar başarılı olamadı. Güneş enerjisinde bir köşe taşı görevi üstlenen Almanya modeli AB fotovoltoik endüstrisi tarafından güneş elektriğinin gelişmesi için bir strateji olarak kullanılmaktadır.

Model nasıl işler;

1.     Güneş enerjisini kullanarak ürettikleri, elektriği tekrar şehir şebekesine satış hakkı,

2.     Üretilen her Kw/h başına fosil yada nükleer kaynaklardan elde edilmiş elektriğe göre ücretlendirmede birincil önceliğe sahip olma

3.     belirli bir zaman diliminde teşvik fiyat tarifesinden yararlanma avantajları sağlamaktadır.

Geçmişte güneş elektriğini teşvik için birçok program devlet bütçesi tarafından finanse edilmekteydi. Fakat devletin bütçesinde azalma yaşandığında programın da kesilmesi bu mekanizmanın en büyük dezavantajını oluşturuyordu. Bu nedenle bazı modeller tamamen farklı bir yaklaşım içeriyor. 2008 yılında Almanya'da yeni kurulmuş PV sistemlerden elde edilmiş güneş elektriği, sistemin büyüklüğüne ve tipine bağlı olarak 0. 35ile 0. 47 avro /kWh arasında vergilendirildi. Elektrik kullanıcılarının düzenli elektrik faturaları sayesinde vergilendirme de ekstra ücretlere geçebildi ve sistem eşit bir şekilde yayıldı. Bu sayede Devlet ekonomisinden bağımsız olarak programın gelişmesi sağlanabildi ve her elektrik kullanıcısı tarafından ödenen ekstra ücretler ulusal elektrik portföyündeki yenilenebilir enerji payını arttırdı.

Bu teknoloji piyasa da tanıtılmaya başlanıldığından beri güneş elektriğinin fiyatı tutarlı olarak düşmektedir. Buna rağmen, bazıları halen güneş elektiriğin şebekeyi besleyebilecek yeterlikte olamayacağını ve bu yüzden fosil kaynaklardan elde edilen elektrikle yarışamayacağını savunmaktadır.

Kategoriler:

Yapılan Yorumlar

Henüz kimse yorum yapmamış.

Bu sayfada yer alan bilgilerle ilgili sorularınızı sorabilir, eleştiri ve önerilerde bulunabilirsiniz. Yeni bilgiler ekleyerek sayfanın gelişmesine katkıda bulunabilirsiniz.

Yorum Yapın

Güvenlik Kodu
Coğafya Tarih Sitesi Matematik Sorusu Türkçe Sitesi