02/12/2014 1:06
Kimlik saptanması;

Kimlik saptanması, doktorlar ile polislerin birlikte çalışmasını gerektiren bir konudur. Kimliğin saptanması, bilincini yetirmiş bir kişideki gibi hukuk dışı, tıbbi bir durum olabileceği gibi, cinayet vakası gibi, bütünüyle adli bir sorun da olabilir.

Babalık davası;

Bazen, yaşayan bir kişinin kimliğinin saptanması gündeme geldiğini, tıbbi kanıtlar büyük önem kazınır. Bu türden tıbbi kanıtlara başvurulmasını gerekli kılan durumlara, kadınların parasal destek sağlayabilme amacıyla açtığı babalık davalarında sık rastlanır,

Böylece bir durumda kan grubunun saptanması söz konusudur. Her insanın kan hücrelerinin yüzeyinde, başkalarınkiyle karşılaştırıldığında tepki gösteren özel maddeler bulunur. Bu tepki nedeniyle kan aktarımlarında kan grubu saptanması özel önem taşır.

Kan grubunun kalıtımla nasıl geçtiği iyi bilinir ve geçiş ilkeleri hukukta da kabul edilir. Ancak kan grubu, bir insanın kesinlikle baba olduğunu kanıtlayamaz. Kan grubunun kesinlikle belirleyebileceği tek gerçek, o kişinin baba olmadığıdır.

Parmak izi:

Parmak izinin polisin bir suçu (özellikle hırsızlık) ortaya çıkarmada önemi büyükse de ancak daha önce poliste kaydı olanlarınkiyle karşılaştırma söz konusu olduğundan, kimlik saptanmasında parmak izinden her zaman yararlanılamaz. Ancak parmak izleri kayıtlı kişilerde kimliğin saptanmasında hiçbir kuşkuya yer kalmaz, iki kişinin parmak izlerinin aynı olması olasılığı 64 milyon da birdir. Bu nedenle şimdiye kadar birbirinin aynı olan iki parmak izinin kayıtlara geçmemiş olması şaşırtıcı değildir. Parmak izleri, bütün özellikleriyle birbirlerinin eşi olan tek yumurta ikizlerinin bile ayırt edilmesini sağlar.

Derinin basınca uğradığı öteki bölgeler (avuç içi, taban ve ayak parmakları) de özel izler taşıdığından, bazen uzamalar onlardan da yararlanırlar.

Eller hafifçe terli oldukları sürece parmaklar, dokunulan her parlak yüzeyde iz bırakırlar. Terde bir parça yağ vardır ve bu özelliği nedeniyle belirgin bir iz bırakır.

Parmak izi büyütüldüğünde ortadaki düğümle kenardaki çizgi arasında yer alan çizgiler sayılabilir.

Bedenin tanıması

Bir ceset bulunduğundu, tıbbi yönden inceleme, iki temel sorunun yatına kavuşmasına yöneliktir: Cesedin kimliği ve ölüm nedeni (doğal yolla, kaza, cinayet ya da intihar),

Bu soruların yanıtının araştırılması adli tıpta görev alan patoloji uzmanlarının işidir. Patoloji uzmanı ölüm sonrası (postmortem) muayene ile dokuların mikroskopta incelenmesi ko6nusunda uzmanlaşmıştır.

Cesedi inceleyen patolog, önce insana ait olup olmadığını (kimi zaman ilk bakışta tanınması güç olabilir ) ve cinsiyetini araştırır. Ardından yaş, genel fiziksel özellikler, göz, deri ve saç renginin saptanması gelir.

Kuşkusuz bunların hepsi, ölümün üstünden fazla zaman geçmediği cesetlerde kolay saptanabilen özelliklerdir. Ama aylar ya da yıllar boyu toprak altında çürümüş ya da patolojik inceleme için çok az bir bölüm kalmış cesetlerde araştırma yapmak da gerekli olabilmektedir.

Ölüm sonrası muayene (otopsi)

Ceset, bulunduğu yerde dikkatle incelendikten sonra, soğukta saklanması ve incelenmesi için morga kaldırılır.

Küçük doku parçalarının insana ait olup olmadığı, tavşan dokusundan hazırlanmış bir sıvıyla karıştırtarak anlaşılabilir. Tavşan dokusundan hazırlanan test sıvı, insan dokusuyla karşılaştığında tepki verir.

Eğer cesedin dış cinsel organları, tanınmasına elvermeyecek kadar çürüyüp bozulmuşsa, uzmanlar, iskeleti inceleyerek cinsiyete ilişkin kanıtlar ararlar. Kadın ile erkekte farklı özellikler gösterir. Doku parçalarının bulunduğu durumlarda, örneklerin mikroskopla incelenmesi de dişi cinse ilişkin kanıtlar verebilir.

Yaş ve yapı

Yaşın saptanması daha zordur. Çocuk ve genç erişkinlerde, kemiklerin uçlarında kıkırdağın kemik dokusuna dönüştüğü özel yerler bulunur. Bu nedenle, ölümün 20 yaştan önce gerçekleşmesi durumunda, kemikler incelenerek yaşa ilişkin bir tahmin yapılabilir. Otuzlu yaşların sonlarına doğruysa, kafatası kemiklerinin eklem yerleri birleştiğinden, bu bölgenin incelenmesi ipuçları verir.

İskelet bozulmadan kalmışsa, boy ve yapının belirlenmesi çok kolaydır. Ama kol ya da bacağa ait tek bir uzun kemikten yola çıkarak da, özel tablolar yardımıyla boyun saptanması olanaklıdır.

Göz, deri ve saç renginin belirlenmesi ise, özellikle çürümüş cesetlerde güçtür. Göz rengi ölümünden kısa süre sonra, yeşil kahverengiye dönüşür.

Cinayet olaylarında, saç ve kıllar önemli ipuçları olabilirler, sözgelimi silah üstünde bulunmuş bir saçın öldürülen kişiye uyması, cinayetin aydınlığa kavuşmasını sağlayabilir. Yine de uzmanlar saç ve kıllardan kesin bir biçimde kimliği kanıtlamada yararlanamamaktadırlar. Yalnızca, bulunmuş olan saç örneğinin boyalı ya da permalı olup olmadığını, kurbanın saçına benzeyip benzemediğini söyleyebilirler.

Diş kayıtları

Kimliğin saptanmasında dişlerden de yararlanabilir. Bazı cinayet vakalarında dişler suçluyu ele vermiştir. Dişler, ait oldukları beden bütünüyle çürüse bile, kimliğin saptanmasını olanaklı kılarlar.

Diş hekimleri, hastalarına ilişkin kayıtlar tuttuklarından bunlar da parmak izi gibi gerektiğinde başvurulabilen kanıtlar olabilmektedir.

Ayrıca ceset üzerinde, geçirdiği hastalıklara ait izler bulunması da tanınmasında yardımcı olabilmektedir. Bu birçok yolla araştırabilir. Adli tıpta görevli patoloji uzmanın cesedi incelemede izlediği yok, normalde patologların otopsi yaparken izledikleri yolla aynıdır. Cesedin durumu, iç organları ayrı ayrı gözden geçirilir; her türlü olağandışı durum araştırılır. Ardından her organdan parça alınıp mikroskopla incelenir. İncelme sonucu hastalıklar saptanır ve pek çok yararlı bilgi elde edilir.

Kategoriler:

Yapılan Yorumlar

Henüz kimse yorum yapmamış.

Bu sayfada yer alan bilgilerle ilgili sorularınızı sorabilir, eleştiri ve önerilerde bulunabilirsiniz. Yeni bilgiler ekleyerek sayfanın gelişmesine katkıda bulunabilirsiniz.

Yorum Yapın

Güvenlik Kodu
Coğafya Tarih Sitesi Matematik Sorusu Türkçe Sitesi