Sinema keyfinin vazgeçilmezi hiç şüphesiz ki, patlamış mısırdır. Dışarda olsun veya evde olsun ne zaman film izlemek istesek ailece aklımıza ilk gelen patlamış mısırdır. Patlamış mısır sadece sinema keyfinin vazgeçilmezi değildir. Aynı zamanda aile sohbetlerinin, arkadaş sohbetlerinin de bir numaralı çerezi hiç şüphesiz ki patlamış mısırdır.

Patlamış mısırı yaşlı veya genç farkı olmadan herkes çok sever. Diş problemi olanlar ve mide sıkıntısı çekenler sevseler bile, yemekte sıkıntı çekebilirler. Patlamış mısırı hazırlamakta çok kolaydır. Kızgın yağa mısırları attıktan sonra kapağını kapatırız. Aralıklı olarak sallarız. Mısırların yeri değişsin ki yanmasın. Patlamaya başladıktan çok kısa süre hazırdır. Çok kısa bir süre de çok az bir emek harcanarak yemeye hazırdır.

Bilim adamları, patlamış mısırın içerdiği polifenoller sayesinde sanılandan da sağlıklı olduğunu bildirdi. Ne kadar bol yağlı ve bol tuzlu olsa da diğer bir çok çerezden daha sağlıklıdır. Yediden yetmişe vazgeçemediğimiz tat olan patlamış mısırın geçmişini ve nasıl patlayabildiğini hiç merak edip araştırdınız mı?

Patlamış mısırın bulunması; çok eskilere dayanmaktadır. İlk olarak patlamış mısırı Amerika yerlilerinin bulduğu söylenmektedir. Amerika beslenmede kullandıkları mısır ile bu mısırdan daha sulu ve daha kalın kabuklu patlayabilir mısırı ayırt etmişlerdir. Yerlilerin mısırı şişe geçirerek tekrar tekrar ısıtarak veya kızgın kumlara gömerek, değişik şekillerde patlatma yollarını bulmuşlardır.

Patlamış mısırın özelliği ona patlayabilme imkanını sunan; mısırın kabuğunun ısı geçişine mükemmel şekilde imkan vermesi ve kabuğunun sağlamlığıdır. Patlamış mısırın kabuğu hem çok kalın ve serttir. Hem de ısı geçişine mükemmel şekilde imkan vermektedir. Patlamış mısırlar diğer mısırlardan daha suludur. Onlara patlama imkanını sunan diğer bir özellikte,  içindeki bu su miktarının fazla olmasıdır.