Matematik bizlerin hayatında merkezde duran bir olgudur, farkında olmasak bile sürekli hesap yaparak yaşıyoruz. Günlük hayatta kullandığımız her şey güzel matematik sanatının birer eserleridir, hatta doğada matematiğin inanılmaz eserlerini görmekteyiz. Her ne kadar çoğunluğu matematikle anlaşamayan insanlardan oluşan bir toplum olsak da matematikle yaşamaya alıştık.

Matematik birçok bilim dalının önünü açmaktadır. Matematiğin güzel aksiyomlarından faydalanmayan bir bilim dalı olmadığı görülmektedir. Aynı zamanda matematik algı yapısını genişletmesi açısından da öğrenen beynin zihninin açılmasına yarar sağlayan bir bilim dalıdır. Matematikle düşünmeye başlamak, matematik sanatını gerçekleştirmek, günlük yaşamda karşılaşılan problemlere sistematik, doğru ve daha çabuk çözüm üretmeyi sağlar. Herhangi bir problem hakkında düşünmeniz ve çözüm üretmeniz bekleniyor diyelim. Matematik sizden analiz yapmanızı ve en sağlıklı sonuca en kısa yoldan gitmeniz için yollar sağlayacaktır.

Araştırmalar sonucu matematikle düşünmeye başlayan insanların yabancı dil öğrenimlerinde de kolaylık sağladığını ortaya koymaktadır.

Yeni Zelanda'da matematik bölümü öğretim üyesi olan Prof. Dr. Clark araştırmalarının sonucunda matematiksel düşünce sistemini algı yapısına dahil etmeyi başaran öğrencilerin yabancı dili rahat öğrendiklerini söylüyor ve ekliyor;

"Yabancı diller kurallar çerçevesinde öğrenilir ve bu da zaten matematik demek. Matematikçiler, olaylara mantıksal çerçevede yaklaştıkları için, anadil ve yabancı dilin kendi yapısı arasındaki bağlantıları kolay şekilde çözümleyebilirler"

Clark 5 dil biliyor ve çocuklarına küçüklüklerinden itibaren matematiksel bağlantıları öğretmeye çabalayan Clark durumu şu şekilde özetliyor;

"Eşimle birlikte her gün onlarla matematik ve dil üzerine çalıştık. Çocuklarımın biri diş doktoru, biri mühendis oldu. Bu konuda özellikle ailelere büyük iş düşüyor".