İletişimin üç temel unsuru vardır.

Söz: Söylenilen şey, içerik

Ses: Bir şeyi söylerken kullanılan ses tonu, tonlama

Beden dili: Jest ve mimikler

a ) Jest: Ellerimizle yaptığımız hareketlerdir.

b ) Mimik: Yüz ifadelerimizdir.

1967 yılında Albert Mehrabian adındaki bilim adamının yaptığı araştırmaya göre iletişimde sözün etkisi %7, sesin etkisi %38, beden dilinin etkisi ise %55 tir. Günümüz insanları %45 lik oranla iletişim kurmaya çalışmakta, %55 lik oranı yani beden dilini kullanmamaktadır. Diğer iletişim unsurlarından daha yüksek bir orana sahip olan beden dilini hayatımızda kullanmamak aslında büyük bir eksikliktir.

İNSANIN ÇEVRESİNDEKİ KAPSAMA ALANLARI

İnsanın kendi çevresinde dört tane farklı katman vardır ki bu dört farklı katmana insanın kapsama alanı denilir. Her kapsama alanının özellikleri ve bu alanlara girebilecek insanlar farklıdır. Bu kapsama alanları, birinci alan (özel alan ), ikinci alan ( kişisel alan ), üçüncü alan ( sosyal alan ), dördüncü alan ( genel alan ) şeklinde dört ayrı basamakta incelenir.

Birinci alan: Bu alana özel alan denilir. Bu alan 0 ile 50 santim arasındaki yani kişinin kendi bedeni ile 50 santim arasındaki alandır. Ortalama bir kol uzunluğu kadar bir mesafeyi kaplamaktadır. Yani kişi kolunu öne doğru uzattığında parmak ucundan kendi bedeni arasındaki mesafedir.  Özel alan bedenimizi ve ruhumuzu tanımaya çalıştığımız bölgedir.  Özel alan bedenimizi ve ruhumuzu tanımaya çalıştığımız bölgedir. Bu alan; başka bir kişinin özel alanımıza girmemesi için bütün savunma mekanizmalarımızı ve en ağır silahlarımızı kullandığımız alandır.  

Özel alan varlığımızı temsil eder. Bu alan, bize zarar vermeyeceğinden emin olduğumuz kişilerin girebileceği alandır. Bu alana annemiz, babamız, çocuklarımız, eşimiz, sevgilimiz, birinci dereceden akrabalarımız, yıllardan beri tanıyıp güvendiğimiz dostlarımız, arkadaşlarımız girebilmektedirler. Özel alanımıza giren yabancılar ise tehdit olarak algılanmakta, bundan dolayı izinsiz bu alana giren yabancı insanlardan hoşlanmamakta ve bu insanları özel alanımızda görmek istememekteyiz.

Özel alan bireyin en çok koruduğu ve en çok önem verdiği alandır. Yabancı bir insanın özel ya da kişisel alanımıza girmesi bizi çok rahatsız eder. Tanımadığımız bir insanın birden bire gelip bize 0 ile 50 santim kadar yaklaşması durumunda biz o kişiyi özel alanımızdan çıkarabilmek için elimizle ileriye doğru iteriz, çünkü özel alanımıza girmiştir ve bize tehdit oluşturmaktadır. Asansörde kişiler ister istemez birbirinin özel alanına girerler. Aslında kişiler birbirlerine o kadar yakın olmaktan rahatsız olmaktadır. Ancak bulunulan alanın dar olmasından dolayı birbirlerinin özel alanlarından kaçmak gibi bir şansları yoktur. Böyle yerlerde bu sıkıntılı dakikaları geçirebilmek için genellikle birbirlerinin yüzlerine, gözlerine bakmamaya çalışırlar. Çünkü birbirlerinin özel alanlarına girmişlerdir ve birbirlerine karşı tehdit oluşturmaktadırlar, bu tehdidin üzerine birbirlerinin yüzlerine ve ya gözlerine bakmaları karşı tarafı daha çok huzursuz etmektedir. Bundan dolayı böyle yerlerde insanlar genellikle yere bakmaktadırlar.

Hayvanlar içinde durum aynıdır. Herhangi bir insanın bir hayvana yaklaşması veya dokunması hayvan tarafından, kendi özel alanına bir tecavüz olarak algılanabilmektedir. Hayvanlar kendilerine ait olan bölgeleri korurlar ve bu bölgeleri özel kokularla işaretlerler. Herhangi bir hayvana normalden daha fazla yaklaşıldığında, hayvanın kendi alanına bir tecavüz olarak nitelendirdiği ve kişiye saldırdığı bilinmektedir. Hayvanlar belli bölgelere idrarlarını, kokularını bırakarak o bölgeye başka hayvanların girmesini de engellerler. Her hayvanın bu manada kendisine has bir kokusu vardır.

Her canlının bir egemenlik alanı vardır ve bu egemenlik alanının korumak ister. Bundan dolayı canlılar bütün savunma mekanizmalarını özel ve kişisel alanlarını korumak adına hiç çekinmeden kullanabilmektedirler.

İkinci alan: Bu alana kişisel alan denilmektedir. Bu alan 50 cm ile 1. 20 cm arasındaki alandır. Yani bir kol uzunluğundan sonra gelen alan kişisel alandır. Kolunuzu öne doğru uzattığınızda parmak ucunuz'dan sonraki mesafe sizin kişisel alanınızı oluşturmaktadır. Bir kişi sizin özel alanınıza girmek istediğinde, elinizle kolunuzun uzanabildiği yere kadar itersiniz. Bu hareket o kişiyi kendi özel alanınızdan çıkartıp kişisel alanınıza sokmak ve mevcut tehdidi ortadan kaldırmak için yapılmaktadır.  Kişisel alana çok yakın dost ve arkadaş olarak görmediğimiz ancak görüşüp, merhabalaştığımız insanlar girebilmektedir.

Üçüncü alan: Bu alana sosyal alan denilmektedir. Bu alan 1. 20 cm ile 3 metre arasındaki alandır. Bu alan bir arkadaşlıktan ziyade sosyal hayatta yan yana gelmek zorunda kaldığımız insanların bulunduğu alandır. Sosyal alanda iş icabı görüştüğümüz insanlar yer almaktadır. Bakkal, manav, pizzacı vb. sosyal alanımızdaki insanlardır.

Dördüncü alan: Bu alana genel alan denilmektedir. Dördüncü alan diğer alanların dışında kalan en dış katmandaki alandır. Bu alan 3 metreden sonraki alanı teşkil etmektedir. Yukarıda saydığımız üç alanın dışında kalan bütün alan, genel alan içerinde yer almaktadır. Bu alana çok fazla müdahale etme olanağımız yoktur. Zaten bu alan bizi direk olarak ta bağlayan bir alan değildir. Kişiler bu alanda çok fazla söz sahibi değillerdir.

Vücutlar birbirine yaklaştıkça duygusal bağlılık ve sevgi artar. Vücutlar birbirinden uzaklaştıkça bağlılık azalmakta ve kişiler birbirlerine yabancılaşmaktadır. Bir kişi bizim ne kadar uzağımızda ise o kişi bize o kadar yabancıdır ve bu kişi bizim genel alanımızda yer alır. Bir kişi bize ne kadar yakınsa zorunluluklar hariç ( kalabalık cadde, asansör vb. ) o kişiye bağlılığımız ve sevgimiz artar ve bu kişiler bizim özel alanımızda yer alırlar. Evli bir erkeği başka bir kadınla el ele gezerken görürseniz, bu erkeğin karısını aldattığı kanısına varırsınız. Çünkü yanındaki bayanla el ele tutuşmuş olması bedensel yakınlıktan dolayı çok yakın oldukları ve aralarında bir bağ olduğu anlamını çıkarmanıza sebep olur.

Kapsama alanları sahip olduğumuz eşyalar ve alanlar içinde geçerlidir. Bir kişi arabasına bindikten sonra, bu kişinin özel alanı, arabası ile 0- 50 cm arasındaki mesafedir. Bu kişinin arabasına yani özel alanına birisi yaklaşırsa, kişi hemen bu yabancı ne yapıyor diye dönüp bakar ve telaşlanır. Erkekler için arabaları beden dilinin en önemli parçalarından bir tanesidir. Erkek için arabası prestijdir ( saygınlık, itibar ). Erkekleri, arabalarına yabancıların yaklaşması hatta tanıdıklarının bile arabasının içinde sigara içmesi, kuru yemiş yemesi ve etrafına dökmesi rahatsız eder. Çünkü araba artık erkeğin bedeninden bir parçadır.

Kendi odanıza sizden izinsiz ya da sizin iyi tanımadığınız birisi fazla yaklaşır ya da girerse özel alanınız olduğu için bundan rahatsız olursunuz. O kişinin bir an önce odanızdan çıkmasını ister bunun için elinizden ne geliyorsa yaparsınız. Anneler çocuklarının odalarını toplamaya girdiğinde, çocuklar özellikle ergenlik döneminde ya da daha büyük yaşlarda iseler annelerini kendi odalarında görmekten hoşlanmaz, istemez ve rahatsız olurlar. Hatta bu çocuklar annelerine, benim odamı toplama, benim eşyalarıma dokunma, ben böyle mutluyum, benim odama habersiz girmeni istemiyorum derler. Çocuk burada odasına giren annesi olmasına rağmen özel alanını koruma içgüdüsüyle hareket eder.

İnsanlar lokanta ya da pastane vb. yerlere girdiklerinde diğer müşterilere yakın olmayan boş masa ararlar. Bunun nedeni, benim bir özel alanım olmalı ve bu alana çok tanımadığım insanlar yaklaşmamalı, konuştuklarımı bu yabancı insanlar duymamalı, bu yabancı insanlar bedenime benim izin verdiğimden daha yakın olmamalı düşüncesi ile özel alanımızı koruma içgüdüsü yatmaktadır.

Kategoriler:

Yapılan Yorumlar

Henüz kimse yorum yapmamış.

Bu sayfada yer alan bilgilerle ilgili sorularınızı sorabilir, eleştiri ve önerilerde bulunabilirsiniz. Yeni bilgiler ekleyerek sayfanın gelişmesine katkıda bulunabilirsiniz.

Yorum Yapın

Güvenlik Kodu
Coğafya Tarih Sitesi Matematik Sorusu Türkçe Sitesi