Akropolis Atina şehri; ortasında boy gösteren, tepesi dümdüz olan sarp bir kayalığa verilen addır. Konumuna bakılarak Eski Yunan dilinde sözcük yukarı kent anlamına gelmektedir. Eski tarihlerde Akropolis'de Eski Yunanlılar otururdu ve buradan çevre köylere hakim olurdu. Akropolis, eskiden gerçek bir kale gibiydi. Kale olmasının yanında bir de din merkeziydi. Bir ara Persler burayı ele geçirmiş ve Akropolisi büyük bir şekilde tahrip etmişti ancak M. Ö 450 yıllarında Perikles öncülüğünde yeniden onarılıp düzeltildi. O yılların ünlü heykeltraşı olan Pheidias bu onarım işinde çalıştı.
Akropolis'in yapısına bakacak olursak eğer, batı yamacında anıtsal kapılarıyla ziyaretçileri karşılayan ilk yapı Proplyleia'dır. Bu yapıda çok büyük kemerler vardır. Bu kemerler ince mermerler kullanılarak yapılmıştır. İnce mermerlerle yapılan kemerin az ötesinde, Athena Nike'nin küçük bir tapınağı bulunmaktadır. Daha sonra mat altın rengindeki mermerleri ve kusursuz sütunlarıyla görkemli Parthenon Tapınağı gelir. Ancak günümüze kadar yüzyıllara meydan okumuş son anıt Erekhteion'dur.
Adını Eski Yunanların ilk efsane krallarından olan Erekhteios'tan alır. Burada ise sütunların yerini kadın heykelleri almaktadır. Bunlar bazısı gülümseyen, kimisi somurtan, ama hepsi mağrur altı Karyatid Kızı'nın heykelidir.
Bu sayfada yer alan bilgilerle ilgili sorularınızı sorabilir, eleştiri ve önerilerde bulunabilirsiniz. Yeni bilgiler ekleyerek sayfanın gelişmesine katkıda bulunabilirsiniz.