Çanakkale Boğazı'nın Ege Denizi'ne açıldığı noktadan 6 km kadar içerdeki Hisarlık'da bulunan höyük tipinde bir yerleşime sahip Troya... M. Ö 3. ve 2. bin yıllarda hüküm sürmüş bir krallık. Bölge birçok medeniyete ev sahipliği yapmış ve bu medeniyetlerin tarihi izlerini bünyesinde bulunduruyor ancak en ilgi çekeni ve en bilineni Truva Atı hikayesi. Persler, Büyük İskender, Romalılar, Pergamon Krallığı, Selevkoslar bölgeye hakim olmuş ve uzun yıllar hüküm sürmüştür. Bu bölgede var olan bir hikaye ve gerçekten akıl dolu bir taktik, sizlere bu efsaneden bahsetmek istiyorum.
Truva Atı:
Mitolojiye göre denizler tanrıçası Thetis çok güzel ve çekici bir tanrıça, onu gören büyülenir ve güzelliğine hayran kalırdı. İnanışa göre Thetis'in dünyaya getireceği erkek çocuğun babasından çok daha akıllı ve zeki bir birey olacağı söylenirdi. Bunun için Teselya Kralı Peleus uygun görüldü ve onunla evlendirilmek istendi. Olimpos dağında güzel bir sofra ve çalgıcılar hazırlandı, harika bir törendi planlanan ve öyle de oldu. Tüm tanrı ve tanrıçalar buradaydı biri dışında... Nifak Tanrıçası Erins bu törene davet edilmedi rivayetlere göre unutuldu. Buna sinirlenen Erins şölenin yapıldığı alanda yemek masası üzerine Tanrıçaların en güzeline yazılı altın bir elmayı gizlice bırakır. Tören elmanın fark edilmesinden sonra bir anda karışmıştır Tanırlar Kralı Zeus intikam için bilenir ve bunun için sabırsızdır. Gök Tanrıçası Hera, Zeka Tanrıçası Athena ve Aşk Tanrıçası Afrodit arasından bu seçimi yapmasını ister ancak olaydan haberdar olmayan birinin yer alması gerekiyordu, bunun için çoban Paris seçildi olaylardan haberdar değil ve sürüsünü otlatmakla meşguldü. Bu 3 tanrıça, Paris'in karşısına çıkar ve onu etkilemek için her şeyi vaad ederler tarihte yaşanan ilk rüşvet olayı olarak da kayıtlara geçer. Afrodit, çobana dünyanın en güzel kadınını vaad eder ve çobanın aklını alır elma Afrodit'e verilir.
Bu duruma diğer tanrıçalar çok kızar ve çobanı mutsuz etmek adına and içerler, bir süre sonra çoban Paris, Sparta Kralı Menelaus'un genç ve güzel eşi Helen'e aşık olur ve Afrodit'in yardımı ile onu Truva'ya kaçırır bunun üzerine sinirlenen Kral Menelaus'un kardeşi Agamennon Truva'ya saldırır ve tarihteki büyük savaşlardan bir tanesi başlar...
Akalar ve Troyalılar artık karşı karşıyaydı ancak yıllar süren savaşlar Truvayı bitiremedi ve Akalar bunun ancak hileyle olabileceğini düşündü ve Truva Atı efsanesi başladı. Tahta bir at, Troya surlarının önüne bırakılır ve Akalar geri çekilir Troyalılar bunu Akalıların kaçtığı şeklinde yorumladı ve atı içeriye aldılar eğlenmeye ve zaferi kutlamaya başladılar erken gelen zafer sarhoşluğu onları bitirmeye yetti çünkü Akalar'ın güçlü ve en kahraman savaşçıları o atın içerisindeydi ve bir an da her şey tersine döndü ve Akalar Troya'yı bu kez yenmeyi başardı. Kral ve oğlu ele öldürüldü. Helen ise geri alındı. Tanrıçalar sözünü tuttu ve intikamını aldı ve bu efsane de tarihe bu şekilde geçti.
Bu sayfada yer alan bilgilerle ilgili sorularınızı sorabilir, eleştiri ve önerilerde bulunabilirsiniz. Yeni bilgiler ekleyerek sayfanın gelişmesine katkıda bulunabilirsiniz.