"Virtüöz kime denir?" diye etrafımızdaki insanlara sorsak, büyük bir çoğunluğundan iyi enstrüman çalan kişilere denir gibi yanıtlar alırız. Hatta çoğu müzisyenden de buna benzer cevaplar alırsınız.
Virtiöz kelimesi aslında becerikli, yetenekli anlamına gelmektedir. Sadece müzik için değil, genel anlamda bir işi iyi yapan insanlar için kullanılan bir kelimeydi.
Heykeltıraş, ressam, mimar, futbolcu, yazar vb virtiöz olamaz mı? Eskiden olabilirdi ancak günümüzde olamaz. Çünkü virtiöz kelimesi artık sadece müzisyenler için kullanılan ve ustalık anlamına gelen bir kelime haline büründü.
Peki, virtiöz kime denir? Her iyi enstrüman çalan kişiye virtiöz mü denir?
Enstrümanını iyi çalan herkese bu yakıştırmayı yapabiliriz ancak bu işin bir de kıstası olması gerekir. Bana göre çok hızlı enstrüman çalan kişi ile çok duygulu çalan kişi arasında bir fark olmak zorundadır.
Hızlı çalmak için çok fazla etüt çalışmak ve pratik yapmak kuraldır. Parmak kaslarınızı geliştirmeniz ve hızlandırmanız için her gün düzenli olarak bu kurala uymanız gereklidir. Bir atlet düşünün 100 metreyi çok daha hızlı koşmak için bacak kaslarını geliştirmesi gereklidir. Ağırlık ile koşmak vb gibi yöntemlerle her gün düzenli idman yaparak bunu başarabilir ve hızını gittikçe arttırabilir. Benim için çok hızlı enstrüman çalmakta spor yapmaktır. Örneğin; hızlı bağlama çalmak için her gün düzenli olarak hız çalışması yaparak parmak kaslarınızı ve bileğinizi hızlandırabilirsiniz. Bunun için parmaklarınıza ağırlık bağlamak, parmaklara lastik germek, mızrap tuttuğunuz elinizin içine ağırlık koymak gibi pek çok kulaktan kulağa aktarılan yöntemlerde vardır. Yani bir nevi koşucu gibi spor yaparak daha hızlı bağlama çalabilirsiniz. Bu çalışmaların sonucunda istenmeyen durumlar ile de karşılaşabilirsiniz. Kolunuzu ya da parmaklarınızı sakatlayabilirsiniz. Bu sebepten ötürü düz bir şekilde ağır bir tempodan hızlıya doğru etüt çalışmayı öneririm.
Duygulu çalmak için de her gün düzenli etüt yapmak şarttır ancak olaya duyguyu katmak için yani ortaya yorumunuzu katmak için kendinizden de bir şeyler vermeniz gerekir. Bu hiç şüphesiz düzenli pratik yapmakla da alakalıdır ama bu noktada işin içerisine yetenek girmektedir. Bu bağlamda virtiözlük için gerekli koşullar enstrümana hakim olmak ve ona yorumunuzu katabilmektir. Enstrümanı ile bütünleşen kişi ustalık vasıflarını taşır. Geri kalanı pratikten öte bir şey değildir.
Örneğin; Arif Sağ bir bağlama virtiözüdür çünkü bir eseri 100 defa çalsın her seferinde farklı çalmaktadır ve dinleyen her seferinde eserin icrasında yeni bir yorum bulur. Hem hızlı çalabilir hem de yorumunu esere yansıtmaktan geri kalmaz. Sonuç olarak her gün düzenli olarak enstrüman çalışan biri belirli bir düzeye gelebilir, hızlı olabilir. Ancak o düzeyde sabit olarak kalır. Bunu daha da ileriye taşıyan ve her gün daha da geliştiren kişiye de virtiöz denir.
Bu sayfada yer alan bilgilerle ilgili sorularınızı sorabilir, eleştiri ve önerilerde bulunabilirsiniz. Yeni bilgiler ekleyerek sayfanın gelişmesine katkıda bulunabilirsiniz.