Hepimiz zaman zaman vücudumuzun farklı yerlerinin nedenli ya da nedensiz ağrıdığını hissetmişizdir. Örneğin, tam mutfaktan su almaya giderken, ayağımızın küçük parmağı masanın ayağına hızlıca çarpar ve büyük bir acı ile zıplamaya başlarız. Peki, o an ne olur da şiddetli bir acı hissederiz. Daha başka değişle ağrı nasıl oluşur?
Ağrı bir anda oluşan zincirleme bir reaksiyonun sonucunda oluşur. Ağrının oluşma nedeni de korunmaktır. Çünkü beyniniz ağrıyı hissettiği sürece, ağrıya sebebiyet veren nedeni ortadan kaldırmaya çalışırsınız. Bir anlamda ağrı, size yaptığınız şeyin zararlı olduğunu ve bunu durdurmanız gerektiğini bildiren bir mesaj niteliğindedir.
Ağrı Süreci
Ağrı süreci, vücudunuzun hangi bölgesinde olursa olsun, yara veya iltihabın kaynağında başlar. Vücudunuzun herhangi bir yeri yaralandığında, vücut otomatik olarak ağrı reseptörlerini harekete geçirir ve prostaglandin adı verilen kimyasalları açığa çıkarır. Bu kimyasallar "burası acıyor" sinyalini doğrudan omuriliğe aktarırlar. Omurilik, aldığı bu ağrı mesajını beyine iletir. Beyinde bu mesaj ilk olarak talamus tarafından alınır ve mesajın işleneceği serebral kortekse iletir. Özetle, yaralanmanın olduğu bölgeden beyne doğrudan fiziksel bir mesaj iletilir ve burada ağrı olarak bildiğimiz his oluşur. Beyin ağrıyı algılar algılamaz, yaralanmanın olduğu bölgeye hızlıca mesajı geri gönderir ve bu işlem çok kısa bir zaman aralığında gerçekleşir. Yani ayak parmağınızı, masanın ayağına vurduğunuz anda hemen acıyı hisseder ve refleks olarak o bölgeyi ovuşturmaya başlarsınız.
Akut ve Kronik Ağrı Arasındaki Farklar
Ağrının hissedilmesine yol açan çok şiddetlisinden hafifine, birçok ağrı çeşidi mevcuttur. Akut ağrılar kısa süreli bir ağrı çeşididir ve genellikle kemik kırılması, iğne batması, yanık gibi kaza veya yaralanmalarda meydana gelir. Yara iyileştikten sonra ağrı kaybolur ve ileri bir tedavi uygulanmasını gerektirmez.
Kronik ağrılar ise kalıcı etkiye sahip olup genellikle eklem iltihabı gibi uzun süreli tedavi ve terapi gerektiren ağrılardır. Kronik ağrılarda, beyne iletilen mesajlar, parmak kesilmesi veya ayak çarpması sonucu oluşan akut ağrılardakinden farklıdır.
Ağrı Sinir Sistemini Nasıl Değiştirir?
Yaralanma meydana geldiğinde veya vücutta normal olmayan bir durum oluştuğunda ortama salınan kimyasallar sinir sisteminde değişikliğe yol açarlar. Sinir sisteminde meydana gelen değişiklikler hissedilen ağrının çeşidine göre farklılık göstermektedir. Kronik ağrı hisseden hastalarda, ağrının işlenme sürecinde olağanın dışında durumlar oluşmaktadır. Normal ağrılarda, merkezi sinir sistemi otomatik olarak ağrı gibi hoş olmayan hisleri inhibe eder yani kısıtlar. Fakat kronik ağrılarda, sinir sisteminin fonksiyonu başkalaşır ve ağrıya karşı hassasiyet artar. Kronik ağrılarda, sinir hücreleri hafif şiddetli bir çarpma etkisi kadar bir ağrıyı bile çok şiddetli hissedebilir. Kronik ağrılı hastaların MRI (Manyetik Rezonans Görüntüleme) taramaları sonucunda, beyinde anormal miktarda uyarının oluştuğuna dair kanıtlar mevcuttur. Bu da kronik ağrı hisseden hastaların, ağrıya karşı diğerlerine oranla çok daha hassas olduğu anlamına gelmektedir.
Bununla birlikte hafıza da beyinin algılama sisteminin bir parçasıdır. Beyin uyarıldığı zaman, ağrı uyaranlarını hatırlar ve geçmiş deneyimlere dayanarak uyaranın ne olduğunu belirler. Beyin bu uyaranın kronik ve dayanıklı bir ağrı olduğunu hatırlarsa, her yeni ağrı daha şiddetli şekilde hissedilir.
Ağrı kısmında özet bir bilgiye sahip olduktan sonra, artık ağrı kesicilerin çalışma mekanizmasına geçebiliriz. Bunun için ilk önce ağrı kesici çeşitlerine kısa bir göz atalım.
Kaç Çeşit Ağrı Kesici Vardır?
Günümüzde farklı marka adı altında satışa sunulan ve farklı kullanımı olan sayısız ağrı kesici bulunabilmektedir. Bunlar sıvı, tablet veya kapsül şeklinde ağızdan, enjeksiyon yoluyla veya fitil gibi rektumdan alınabilir. Bazıları da krem veya merhem gibi ağrı bulunan bölgeye sürülerek etkisini gösterir.
Birçok farklı marka altında, sayısız ağrı kesici çeşidi olsa da genel olarak ağrı kesiciler üç ana kategoriye ayrılır. Bunlar;
- Steroidal olmayan iltihap karşıtı ilaçlar : (Non-steroidal anti-inflammatory drugs-NSAIDS): NSAIDS tipi ağrı kesicilere örnek olarak ibuprofen, diclofenac ve celecoxib verilebilir. Aspirin de bu guruba dahil olmakla birlikte, son dönemlerde kan pıhtılaşmasını engellemek (düşük dozda) için kullanılmaktadır. NSAIDS tipi ağrı kesiciler siklo oksijenaz (COX)enzimlerini inhibe ederler. COX enzimleri ağrı oluşumu esnasında ortaya çıkan prostaglandinlerin oluşumuna katkıda bulunurlar. Bu prostaglandin kimyasallarının azaltılması, ağrı veya iltihabın azalmasına neden olur. Ancak tüm NSAID tipi ağrı kesiciler aynı mekanizma ile çalışmayıp, bazıları farklı etki göstermektedir.
- Parasetamol: Aslında kimse parasetamolün nasıl çalıştığını tam olarak bilmemektedir. Ancak parasetamolün de COX enzimlerini merkezi sinir sisteminde bloke ettiği düşünülmektedir (beyin ve omurilikte). Parasetamol ağrı kesici ve ateş düşürücü olarak kullanılsa da iltihaplara karşı etki göstermezler.
- Zayıf ve Güçlü Opiatlar: Bu grubun içersinde kodein ve dihidrokodein zayıf opiatlar sınıfına girerken, diyamorfin, morfin, oksikodon ve petidin güçlü opiatlar sınıfındadır. Tramadol de opiatlar sınıfında olup güçlü ve zayıf sınıflarının ara kademesi gibi değerlendirilebilir. Merkezi sinir sisteminde bulunan reseptörleri bağlarlar. Bu şekilde beynin algıladığı ağrı hissini azaltır ve vücudun ağrıya karşı toleransını arttırırlar.
Zaman zaman yukarıda saymış olduğumuz ağrı kesici türleri birbirleri ile birlikte uygulanabilir. Örneğin, parasetamol ile birlikte kodein, parasetamol ile birlikte dihidrokodein ve kodein ile birlikte aspirin bilinen kombine uygulamalardır.
Bunların dışında bazı antidepresanlar ve antiepileptik ilaçlar da nevropatik ağrıların tedavilerinde kullanılabilir.
Ağrı konusunda şu ana kadar bilinenler, özellikle kronik hastaların tedavileri konusunda yeterli değildir. Bu nedenle özellikle kronik ağrılar ve etkili tedavi yöntemleri konusunda öğrenilmesi gereken henüz çok şey vardır.
Bu sayfada yer alan bilgilerle ilgili sorularınızı sorabilir, eleştiri ve önerilerde bulunabilirsiniz. Yeni bilgiler ekleyerek sayfanın gelişmesine katkıda bulunabilirsiniz.