Ahmet Necdet Sezer, 13 Eylül 1941 tarihinde, Afyonkarahisar’da dünyaya gelmiştir. Türkiye Cumhuriyeti’nin onuncu cumhurbaşkanıdır.  Babası, Ahmet Hamdi Sezer, öğretmendir. Annesi Hatice Sezer ise ev hanımıdır. Sezer’in üç kardeşi vardır.

Ahmet Necdet Sezer, Afyon Lisesi’nde eğitim görmüş ve 1958 yılında buradan mezun olmuştur. Ardından, 1962 yılında, Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi'ndeki eğitimini tamamlamıştır. Sezer, askerliğini, Kara Harp Okulu'nda yedek subay olarak yapmıştır.

Sezer, Dicle ve Yerköy Hakimlikleri görevleri ile birlikte, Yargıtay Tetkik Hakimliği görevini de yapmıştır. 1977 ve 1978 yıllarında, Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi'nde, Medeni hukuk alanında yüksek lisans öğrenimini tamamlamıştır.

Sezer, 7 Mart 1983 tarihinde, Yargıtay üyeliğine seçilmiştir.  27 Eylül 1988 tarihinde, dönemin cumhurbaşkanı Kenan Evren’in kararıyla, o güne kadar atanmış en genç üye sıfatıyla, Anayasa Mahkemesi asil üyeliğine atanmıştır. 6 Ocak 1998 tarihinde ise, Anayasa Mahkemesi Başkanı seçilmiştir.

25 Nisan 2000 tarihinde Sezer, dönemin koalisyon hükümeti ve muhalefet liderleri tarafından, 131 milletvekili ile birlikte, cumhurbaşkanlığına aday gösterilmiştir. Sezer, yapılan oylamaların ardından, son tura katılan 533 milletvekilinin 330 adet oyunu alarak, Türkiye Cumhuriyeti'nin Onuncu Cumhurbaşkanı seçilmiştir. Buna bağlı olarak, 16 Mayıs 2000 tarihinde, Süleyman Demirel’den görevi devralmıştır.  Sezer, 19 Şubat 2001 tarihinde gerçekleşen Milli Güvenlik Kurulu toplantısında, dönemin başbakanı olan Bülent Ecevit'e anayasa kitapçığını fırlatmıştır. Bu olay sonucunda ise, 2001 Türkiye ekonomik krizi baş göstermiştir.

13 Aralık 2002 tarihinde, dönemin yasaklı siyasetçisi Recep Tayyip Erdoğan’ın milletvekili ve başbakanlığı yolundaki engellerin kaldırılması amacıyla yapılan düzenlemeler parlamentodan geçti. Ahmet Necdet Sezer, 18 Aralık 2002 tarihinde veto ettiği Anayasa değişikliğini, ardından tekrar önüne getirilmesiyle bu değişikliği onaylamak zorunda kaldı.  Cumhurbaşkanlığı makamının Veto hakkını sıklıkla kullanarak, bu alanda en çok veto eden cumhurbaşkanı sıfatını taşıyan Sezer, görevde kaldığı süre boyunca, toplam 67 yasa, 22 Bakanlar Kurulu Kararı ve 729 müşterek kararnameyi veto ederek parlamentoya geri göndermiştir.

Ahmet Necdet Sezer, 16 Mayıs 2007 tarihinde resmi olarak görev süresini tamamlamasına rağmen, meclisin toplantı yeter sayılarını tutturamadığı için seçemediği yeni cumhurbaşkanı nedeniyle, görevini uzatmalı olarak tamamlamıştır. 27 Ağustos 2007 tarihinde ise, cumhurbaşkanı seçilen Abdullah Gül’e görevini teslim etmiştir.

Sezer, büyük bir sorumlulukla görevini sürdürdüğü Cumhurbaşkanlığı dönemi boyunca, Adalet Bakanlığı'nın da önerileriyle, toplam olarak 190 mahkumu affetmiştir. Bu mahkumlar, genellikle siyasi ya da örgüt bağlantılı mahkumlardır. Gerçekleştirilen açlık grevlerine bağlı olarak yaşanan hafıza kaybı sendromları ve benzer rahatsızlıklar nedeniyle, bu olumsuzluklar dayanak alınarak bahsedilen mahkumlar affedilmiştir. Bunlara ek olarak, Ahmet Necdet Sezer, 20 adi suçlu mahkumu da affetmiştir.

Ahmet Necdet Sezer, taraflı tarafsız tüm vatandaşlarca, yaptığı bir takım çalışmalarla gurur duyulmuş ve tarihe damga vurmuş bir cumhurbaşkanlığı devri geçirmiştir. Çankaya Köşkü’ndeki çalışan sayısını azaltarak, köşkün giderlerini oldukça azaltmış, kuyruklarda vatandaşın arkasında sırasını beklemiş, tek başına markete gidip alışveriş yapmış, makamına gönderilen hediyelerin tamamını görev sonunda köşkte bırakarak zimmetine geçirmemiş, bu anlamda dürüstlüğünü ve vicdanlılığını kanıtlamış bir siyasi lider olmuştur. Görevde olduğu süre boyunca röportaj vermemiş, torunları ile görüntülenmemiş, özel hayatını basına malzeme yapmamış bir yapıda olabilmeyi başarmıştır. Halen de, yapılan seçimlerde, sıradan vatandaşlar ile sandık kuyruğuna girip sırasını beklemesi, haberlere konu olmaktadır.