Bakteri tek hücreli mikroskobik bir canlıdır. Bitkilerle hayvanlar arasında ayrı bir canlı kategorisi oluştururlar. Doğada, toprakta, havada, suda, bitkilerde, hayvanlarda ve insanlarda çok miktarda bakteri bulunur.
Bakteriler çekirdeksiz ve klorofilsiz 1-6 mikron büyüklüğündeki çıplak gözle görülemeyecek kadar küçük canlılardır. Bakteriler bölünerek çoğalırlar. Hastalık yapan zararlı bakterilerin yanı sıra yararlı olan bakteri türleri de mevcuttur. Genel olarak bakteriler; hastalık yapan bakteriler, maya bakterileri, çürütücü bakteriler ve azot bakterileri diye sınıflandırılırlar. Başka canlıların yaşamını sürdüremediği çok sıcak ortamlarda ya da çok yüksek basınç altında bile yaşayabilirler. Ölü organizmaların yapısını bozarak çürütür ve organik maddelerin öteki organizmalarca kullanılır bir duruma gelmelerini sağlarlar. Bunlar bakterilerin yararlı yönleridir. Bakteriyologlar 100'den çok bakteri çeşidinin olduğunu bildirmektedirler ve bunları biçim, yapı, büyüme, kültür ortamı ve boyanma tiplerine göre sınıflandırmaktadırlar.
Bakteriyolojik ya da mikroskobik gözlemlere göre bakteriler üç ana gruba ayrılır: Koküsler( cocci), basiller(bacillus) ve spiraller( spirillum). Birinci gruba streptokok, stafilokok, pnömokok türleri girer. Bunlar yuvarlak bakterilerdir. Salmonella, kolibasil vb. türlerin dâhil olduğu ikinci grupta çubuk biçiminde ki bakteriler yer alır. Spiraller ise virgül gibi kıvrıktır. Leptospira, treponema vb. birer spiral'dir.
Bakteriler boyama ile de sınıflandırılabilirler: Bunlar gram pozitif ve gram negatif bakterilerdir. Uçlarında kamçı gibi uzantıları olan bakteriler gram negatif bakterilerdir. Bazı bakterilerin belirlenmesi onların neden olduğu hastalığı bularak yapılır. Bunun için de bu bakteriler hayvanlara aşılanır. Bakteriler yaşam siklusuna ve doğadaki birçok biyolojik olaya katkıda bulunur. Bir bölümü toprak ve suda, bir bölümü başka canlıların, bitki, hayvan ve insanların iç organlarında yaşar. Sığır, koyun, keçi gibi hayvanlar bitkilerdeki selülozu sindiremez, bu işi ancak bağırsaklarına yerleşmiş bakterilerin yardımıyla yapabilirler. İnsanın ağız, deri, bağırsak ve cinsel organlarında zararsız ve yararlı çok sayıda bakteri vardır. Bakteriler peynir, tereyağı, yoğurt, sirke yapımında ve bazı antibiyotiklerin elde edilmesinde büyük önem taşırlar. Ayrıca endüstride aseton, bütil alkol de bakteri fermantasyonu(mayalanma) sonucu elde edilmektedirler.
Bakterilerin insan için önemi, hastalık yapanlarından kaynaklanır. Hastalık, vücuda giren bakterilerin cinsi ve sayısıyla organizmanın bağışıklık yeteneğine bağlıdır. Bakteriler salgıladıkları toksinlerle de hastalık yaparlar. Bu maddeler bakteri tarafından salgılanırsa ekzotoksin adını alırlar. Bakteri hücresinin yapısında bulunursa endotoksin adını alırlar. Bakteriler cinslerine göre vücutta ayrı ayrı yerlere yerleşir. Stafilokoklar deri ve aknelerde yer alırken, streptokoklar boğaza yerleşirler. Tüberküloz ve zatürree ise akciğerlere yerleşen bakterilerin yaptığı hastalıklardır.
Canlıda ya da laboratuar deneyinde, bakterileri öldüren her tür fiziksel ya da kimyasal etkene bakterisit denilmektedir. Uygun ortamda, belli sürede var olan mikrop sayısında azalmaya yol açan antibiyotik, bakterisit antibiyotik adını alır. Penisilin ve streptomisin buna örnek gösterilebilir. Kimyasal etkenlerle ya da serumdaki bazı maddelerin etkisiyle mikrop sitoplâzması fiziksel ve kimyasal bir takım değişikliklere uğrar. Bakteri erimesine neden olan bu tür maddelere bakteriyolizin denilmektedir. Mikropların erimesine de bakteriyoliz denilir.
Mikrobiyolojinin bakterileri inceleyen dalına bakteriyoloji denilmektedir. Tıbbın bu alanı Pasteur'un çalışmalarıyla XIX. Yüzyılda başlamış ve giderek gelişmiştir. Mikropların incelenmesi, değişik kültür ortamlarında üretilmesi ve boyanması bakteriyolojik araştırmaların kapsamındadır. Bu alanda çalışan uzmanlara bakteriyolog denilmektedir.
Bu sayfada yer alan bilgilerle ilgili sorularınızı sorabilir, eleştiri ve önerilerde bulunabilirsiniz. Yeni bilgiler ekleyerek sayfanın gelişmesine katkıda bulunabilirsiniz.