Crohn hastalığı, insan fizyolojisinin sistemleri arasında yer alan sindirim sistemi ile alakalı bir hastalık olarak karşımıza çıkmaktadır. Sindirim sistemini oluşturan bazı organlar bulunmaktadır.

Bu organlardan mide, ince bağırsak, kalın bağırsak ve de yemek borusu gibi organlar Crohn hastalığı nedeniyle tutulur ve tutulan bu bölgelerde daralma, ülser ve de duvar hastalığı oluşur. Sinirim sisteminde sayılan bu üç soruna neden olan duruma, "Crohn hastalığı" adı verilmektedir. Hastalık nedeniyle ince veya kalın bağırsakta meydana gelen kalınlaşmalar, bağırsaklarda darlıkların meydana gelmesine neden olmaktadır. Crohn hastalığı, sindirim sistemini oluşturan 4 organda kendini gösterse de, bu hastalık en çok ince bağırsağın son bölümünü tutmaktadır. İnce bağırsağın dışında yine anüs bölgesi ve kalın bağırsak da Crohn hastalığının sıklıkla tuttuğu bölgeler arasında yer almaktadır.

Crohn hastalığı, tuttuğu yerlerde iltihaplara neden olabilmektedir. Bu hastalık, sindirim sisteminde meydana gelen bir hastalık olarak görülse de göz, cilt ve de eklemler de bu hastalık tarafından tutulabilmektedir. Bu bölgeleri Crohn hastalığı tutarsa, bu bölgelerde bel ağrısı, ciltte kızarıklık oluşması, üveit, şişlik ve de eklem şişliği gibi durumlar yaşanabilmektedir. Eğer hastalık kendini anüs bölgesinde gösterirse, bu bölgede"fissur" adı verilen çatlaklar ile fistül adı verilen delikler oluşabilmektedir. Bu deliklerden, hastalığın neden olduğu iltihap akmaktadır.

Crohn hastalığının insan fizyolojisindeki sonuçları, bu hastalığın tuttuğu bölgeye göre değişiklikler gösterebilmektedir. Crohn hastalığı neticesinde en sık görülen şikayetlerin başında ise, ishal ve karın ağrısı gelmektedir. Hastalık kendini bağırsaklarda gösterirse bunun sonucunda bağırsaklarda daralma meydana gelirse, bunun sonucunda kabızlık, kusma, ağrı ve karında şişlik gibi durumlar  yaşanabilmektedir. Eğer hastalık karın bağırsağı tutarsa, dışkı ile kan gelmesi gibi durum yaşanabilmektedir. Crohn hastalığının yaşandığı zamanlarda kişide yorgunluk, ateş ve halsizlik gibi durumlar yaşanabilmektedir.

Crohn hastalığının görülme oranı, özellikle son yıllarda büyük bir artış göstermektedir. Fakat yapılan bilimsel araştırmalar, bu hastalığın nedenini tam olarak saptayamamıştır. Hastalığın oluşumuyla alakalı olarak bilim insanlarınca bir öngörü mevcuttur. Bu öngörü de, bakteri veya virüs türü olan ve infeksiyon ajan adı verilen canlının, kişideki bağışıklık sisteminin yatkınlığına göre hastalık oluşabileceğidir. Yapılan araştırmalar sonucunda, hastalığın kronik bir hastalık olduğu ve bulaşıcı olmadığı ortaya çıkarılmıştır.

Crohn hastalığının tuttuğu bölgeye bağlı olarak birçok yan etkisi mevcuttur. Bu hastalığın tanısında, sıklıkla kan tetkikleri kullanılmaktadır. Hastalığın tanısında kullanılan diğer bir yöntem ise, film çekilmesidir. Film çekilmeden önce, kişiye ağız yoluyla baryum adı verilen bir ilaç verilmektedir. İlaç verilmesinin adından ince bağırsak ve de mide filmleri çekilmektedir. Eğer ilaç anüs yoluyla kişiye verilirse, bu sefer ince ve kalın bağırsak filmleri çekilmektedir. Yine bu yöntemlerin dışında bu hastalığın tanısında kolonoskop adı verilen bir yöntem de uygulanmaktadır. Bu yöntem, Crohn hastalığının tanısında en kesin sonuçları verilen en güvenilir yöntem olarak değerlendirilmektedir. Kolonoskop, bükülebilir bir cihazdır ve bu cihaz sayesinde ince ve de kalın bağırsak içeriden görülerek incelenmektedir. İnceleme sırasında, kişiden önemli sayılabilecek biyopsi örnekleri alınmaktadır.

Crohn hastalığında tedavi, hastalığın görüldüğü yerlere ve etkilere göre farklılık göstermektedir. Eğer hastalık neticesinde bağırsakta meydana gelmiş olan darlık, ciltten veya makattan gelen akıntı, bağırsakların karın içerisinde kitle şekline bürünmesi ve de karın içinde meydana gelmiş olan abse durumunda hastalığın tedavisinde ameliyat çözüm olarak kullanılmaktadır. Bu durumların dışındaki durumlarda ise, hastalığın iyileşmesinde ilaç tedavisi uygulanmaktadır.