Gün içindeki yoğun tempodan sonra, gece sessizliğinde kendiyle baş başa kalan bireyler genellikle daha üretken olabilirler. Bu saatlerde, yazı yazma, şiir yazma veya başka yaratıcı projelerle ilgilenme yetenekleri artabilir. Gözlemler, gündüz yaşamının insanları yorup odaklanma yeteneklerini azalttığını göstermektedir. Ayrıca, gürültü, kalabalık, rahatsız edici ışıklar gibi faktörler de üretkenliği engelleyebilir.

Üretkenlik genellikle odaklanma sorununun üstesinden gelindikten sonra ortaya çıkar. Zihnin dağılmaması, işe tamamen odaklanılması, farklı fikirlerin zihinde canlanması, motivasyonun artması gibi etkenler doğrudan yaratıcılığı ve üretkenliği etkiler. Ancak yaratıcılığın sadece bu koşullarla sınırlı olmadığı unutulmamalıdır; kişinin kendi farkındalığı da önemlidir.

Üniversite veya okul sınavlarına hazırlanan öğrencilerin birçoğu geceleyin sessizlikte çalışmayı tercih ederler ve bu durum genellikle verimli sonuçlar doğurur. Gece, dikkati dağıtan unsurların azalması, bireyin kendiyle baş başa kalması gibi faktörler, öğrenme ve çalışma açısından olumlu koşullar sağlar.

Ancak yaratıcılık ve üretkenlik sadece geceye bağlı kalmakla gelişmez; böyle bir şartlanma, beyinde tembelliğe ve diğer zamanlarda verimsizliğe yol açabilir. Ayrıca, gece çalışmaları düzenli uyku düzenine alışkın olmayanlar için zorlayıcı olabilir ve uykusuzluk, yorgunluk gibi durumlar üretkenliği olumsuz etkileyebilir. Bu nedenle, çalışma saatleri doğru belirlenmeli ve odaklanma sorunu yaşanmayan zamanlarda çalışmaya özen gösterilmelidir.