Özhan Canaydın, 23 Ocak 1943 tarihinde Bursa’'da dünyaya gelmiştir.  Canaydın'ın spor dünyasına girişi, 1958 yılından 1964 yılına kadar aktif basketbolculuk dönemi ile başlamıştır.

1957 yılında, 155 sicil numarası ile Galatasaray Spor Kulübü üyesi olmuştur. Henüz 14 yaşındayken gerçekleşen bu üyelik süreci sonrası, kulübün en genç üyesi ünvanını almıştır.  1962 yılında, Genç Basketbol Milli Takımı ile Avrupa Şampiyonası’na katılmıştır. Canaydın, basketbol oynadığı dönemde Galatasaray Basketbol Yıldız ve Galatasaray Basketbol Genç takımlarında da forma giymiştir. 1963 yılında Türkiye Şampiyonu olan Galatasaray Basketbol Takımı'nın as oyuncularından biri olmuştur.

Özhan Canaydın, 1965 yılında Asuman Canaydın ile evlenmiştir. Bu evlilikten 2 çocuğu ve sonrasında da 4 torunu olmuştur. Özhan Canaydın’ın oğlu Murat Canaydın, babası gibi Galatasaray Lisesi mezunu olmuştur.  Özhan Canaydın, baba mesleği olan tekstil sektöründe, 1963 yılında iş yapmaya başlamıştır. Ardından geçen kısa bir süre sonrasında, kendi işini kurmuştur. 1984 yılında İtalyan ortağı ile birlikte boyama, örgü, dokuma gibi tekstil kollarında yatırımlarda bulunmuştur.  İşlerini büyüten, dünya çapındaki markalara üreticilik ve tedarikçilik yapan fabrikalarını, Galatasaray’a başkan seçilmesinin ardından profesyonel yöneticilerin ellerine bırakmıştır.

Özhan Canaydın, Galatasaray yönetim kurullarında defalarca yönetici olarak görev almıştır. 2002 yılının Mart ayında gerçekleştirilen seçimli kongrede, Galatasaray Spor Kulübü Başkanlığı'na seçilerek kulüp tarihindeki 33. Başkan sıfatını almıştır. 2004 yılının Mart ayında ve 2006 yılının Mart ayında gerçekleştirilen seçimlerde de oldukça başarılı sonuçlar alan Canaydın, 3 dönem üst üste başkanlık yaparak da kulüp tarihinde farklı bir yere ismini yazdırmıştır.

Özhan Canaydın, Galatasaray Spor Kulübü başkanlığının yanı sıra, bir dönem Türkiye Kulüpler Birliği başkanlığı görevini de yürütmüştür.  Özhan Canaydın’ı diğer yöneticilerden ayıran en büyük özelliği ise, centilmen duruşu ve taşıdığı fair – play ruhu olmuştur. Ezeli rakiplerinden yedikleri golleri dahi alkışlayan, rakip kulübün başkanını her gol sonrası tebrik edebilen Canaydın, bu özelliği ile her takım taraftarı ve yöneticisi tarafından sevilmiş ve ölümünün ardından yapılan saygı duruşlarında, kendine yakışır şekilde uğurlanmıştır.

Canaydın, 22 Mart 2010 tarihinde, gece saat 23. 30 civarlarında, tedavi gördüğü Bursa Acıbadem Hastanesi'nde hayata veda etmiştir.