Finans alanındaki tüm riskleri değerlendirebilen, bu riskler hakkında çözümler öneren ve önerilen bütün çözümlerin orta ve uzun dönemde yol açacağı sonuçları irdeleyebilen kişiye "aktüer" denir.
Aktüer, sadece günü kurtarma görevi ile donatılamaz; geleceğe yönelik risk analizleri yapmak ve bu süreçleri değerlendirmek zorundadır. Aynı zamanda, verilecek stratejik kararlarda da büyük pay sahibidir. Aktüer kişi, matematik alanını etkin kullanan ancak aynı zamanda sosyal özellikleri yüksek olması gereken bir yapıya sahip olmalıdır. Zaman içinde geliştirilen sistemler ve sektörel genişlikler düşünüldüğünde, aktüerlerin tek bir çalışma alanında bulunmasının düşünülmesi doğru olmayacaktır. Başarılı ve kendini geliştirmiş aktüerler, sigorta şirketlerinde, finans kurumlarında, fon yönetimi şirketlerinde, bazı devlet kurumlarında, bir takım uluslararası sosyal güvenlik örgütlerinde, uygun üniversitelerde, araştırma ve danışmanlık şirketlerinde ve yine her türlü risk faktörünün gözlemlenebildiği benzer kuruluşlarda çalışabilmektedirler.
Hayat sigortası hakkındaki ilk uygulamaların, 1792 yılında İngiltere’de gerçekleştirilmesi ile beraber, aktüerya bilimi önem kazanmıştır. Temelleri sağlam bir matematik yetisi, istatistiksel altyapı kazanımı, sigorta, orta ve uzun vadeli yatırımlar ve emeklilik konularındaki fiyatlandırmalar ile beraber, risk analizi hesaplamaları ve tahmin yöntemlerini de içeren bir bilim dalı özelliğini, yıllar boyu geliştirerek sürdürmüştür. Aktüerya kelimesinin tarihsel kökeni, Tarihi Roma Senatosu'na dayanmaktadır. Bu senatoda yer alan yöneticiler için, “actuarius” adlandırılması kullanılmıştır. Alandaki ilk aktüerlik çalışması ise, “ilk ölüm tablosu” olarak bilinen, M. S. 220'li yıllarda gerçekleştirilen çalışmadır. Domitius Ulpinos tarafından yapılan bu tablo, Roma Hukuku ışığında, veraset vergilerinin hesaplanabilmesi gayesiyle yapılmıştır.
Aktüerya alanında, tarihsel anlamda pek çok önemli gelişme yaşanmıştır. Bu gelişmelerin en başında, 1706 yılında Euler tarafından gerçekleştirilen, yaşa bağlı anuitlerin hesaplanmasında, kendi metodunun uygulanmasıdır. 1762 yılında da, Equitable Society of London tarafından, “aktüerya” terimi ilk defa “hayat sigortası prim hesaplamaları” kavramına karşılık olarak kullanılmıştır. 1809 yılında aktüerlik mesleği, Amerika Birleşik Devletleri’nde meslek olarak ortaya çıkmıştır. 1821 yılında ise, İngiltere Hükümeti, bu mesleği, ulusal borçların azaltılması hedefi ile kurulan bir komisyon aracılığı ile tanımıştır.
1848 yılında, İngiltere'’nin başkenti Londra’da, Aktüerlik Enstitüsü kurulmuştur. 1889 yılına gelindiğinde, Amerika Aktüerler Birliği New York kentinde kurulmuştur. 1895'’te ise, Amerika Aktüerler Birliği, bir takım özel sınavlar ile üyelik kabulüne başlamıştır. Türkiye’deki aktüerlik aşamaları ise, sistematik bir yapı içinde yer alır. Aktüerlik sınavı, toplam 4 aşamadan oluşmaktadır. Her aşamada karşılaşılan bütün sınavlardan başarıyla geçilmesi halinde, bir üst aşamaya geçiş hakkı elde edilir. 1951 yılında, 12 aktüerin bir araya gelerek oluşturduğu Türkiye Aktüerler Cemiyeti, “Aktüerler Derneği” kuruluşuna temel olmuştur. Bu dernek, az sayıdaki aktüerin mesleki gelişimleri ve mesleğin yayılması hakkında oldukça başarılı işler gerçekleştirmiştir.
Günümüzde, özellikle bankacılık ve sigortacılık alanlarında çalışma imkanı bulan ve sıklıkla karşımıza çıkmaya başlayan bu meslekte, riskleri öngörmek, bunlara bağlı hesaplamalar yapmak ve finansal açıdan bu durumları değerlendirebilmek önemli bir durum halini korumaktadır. Aktüerler, geleceğimize şekil vermemizi kolaylaştıran önemli profesyonellerdir.
Bu sayfada yer alan bilgilerle ilgili sorularınızı sorabilir, eleştiri ve önerilerde bulunabilirsiniz. Yeni bilgiler ekleyerek sayfanın gelişmesine katkıda bulunabilirsiniz.