Ataol Behramoğlu, 13 Nisan 1942 tarihinde, Çatalca’da dünyaya geldi. Kars ve Çankırı’da ilkokul öğrenimini tamamladı. Ortaokul ve lise öğrenimine de Çankırı’da devam etti ve burada tamamladı. 1966 yılında Ankara Üniversitesi Dil Tarih ve Coğrafya Fakültesi, Rus Dili ve Edebiyatı bölümünden mezun oldu.
1969 yılında, “Bir Gün Mutlaka” isimli şiir kitabı ile şiir dünyasında konuşulmaya ve takdir edilmeye başlandı. 1970-1974 yıllar arasında, hayatını Avrupa'’nın çeşitli şehirlerinde ve Rusya’da sürdürdü. Bu süreçte Fransa’'nın başkenti Paris’te, İngiltere'’nin başkenti Londra’da ve Rusya'’nın başkenti Moskova’da yaşadı. Aynı zaman diliminde, dil ve edebiyat alanlarında çalışmalar yapmaya devam etti. Akademik olarak da çalışmalarda bulunan Behramoğlu, Moskova Devlet Üniversitesi’nde Rus Edebiyatı hakkında lisansüstü çalışmasını bitirdi.
Ataol Behramoğlu, Avrupa ve Rusya’da çalışmalarını sürdürürken, “Yolculuk, Özlem, Cesaret ve Kavga Şiirleri” isimli şiir kitabı, İstanbuL’da yayımlandı. Türkiye’ye dönüşünün ardından, kardeşi olan Nihat Behram ile birlikte “"Militan"” adlı dergiyi çıkarttı. Bu dergi, toplumcu – gerçekçi edebiyat tarzının yansıtıldığı bir eserdi. Behramoğlu, İstanbul Şehir Tiyatroları’nda “dramaturg” olarak da bir süre görev yaptı.
Şair kimliğinin yanında, çevirmen kimliği de olan Behramoğlu, 1960 ve 1970’li yıllarda Rus edebiyatında yer alan Lermontov, Puşkin, Gorki ve Çehov gibi yazar ve şairlerin eserlerini Türkçe’ye çevirdi. Aynı yıllarda yayınlanan “Ne Yağmur…Ne Şiirler”, “Kuşatmada”, “Dörtlükler”, “Mustafa Suphi Destanı” isimlerini verdiği şiir kitapları, çağdaş Türk şiirleri alanında, yeni birer soluk ve çok iyi birer temsilci nitelemeleriyle anıldı. 1982 yılında, askeri darbe sonrası dönemin yöneticileri tarafından “Türkiye Barış Derneği”’ne karşı dava açıldı. Bu nedenle Behramoğlu, tutuklanarak cezaevine gönderildi. Tutululuk süresi, 10 ay sürdü. Türkiye’de cezaevinde tutulan şaire, uluslararası platformlarca ödüller verilmekteydi. “Asya - Afrika Yazarlar Birliği’nin Uluslararası Lotus Edebiyat Büyük Ödülü”, Behramoğlu’na verilen ödüllerden biriydi.
Akademik çalışmalarını cezaevinden çıktıktan sonra da sürdüren Ataol Behramoğlu, 1985-1986 yıllarında Paris- Sorbonne Üniversitesi’nde, “Rus Edebiyatı ve Karşılaştırmalı Edebiyat” alanında lisansüstü çalışmalar yapmasından dolayı, “D. E. A. ” derecesi aldı. Aynı zamanda Behramoğlu, “Anka” isimli Türkçe-Fransızca bir edebiyat dergisini, Paris’te kurdu ve yönetti. İkinci kez yurt dışında yaşadığı bu dönem, 1989 yılına kadar sürdü. Bu süre zarfında, Avrupa’nın pek çok yerindeki panellere katılan Ataol Behramoğlu, bu panle ve toplantılarda kendine ait şiirleri de okudu.
Ataol Behramoğlu, ikinci kez Türkiye’ye döndükten sonra, “Türkiye Yazarlar Sendikası”’nda Genel Başkanlık görevinde bulundu. Takip eden süreçte, “Yaşayan Bir Şiir” ve“Şiirin Dili - Ana Dil” isimli kitaplarında, bazı çalışmalarını topladı ve yayımladı. “Lozan” ismini verdiği belgesel tarzdaki müzikli oyunu ise, 1993 yılında Devlet Tiyatrosu tarafından sahneye kondu. Ataol Behramoğlu, yalnızca şiir ve çevirileri ile değil, çocuk edebiyatı, anı derlemeleri, gezi yazıları, deneme türleri gibi alanlarda da birçok eser üretti ve bu eserler yayımlandı. 1992 yılında, İstanbul Üniversitesi’nde, Rus Dili ve Edebiyatı bölümünde öğretim üyeliğine başladı. 2003 yılında ise, bu üniversitede doçent ünvanı aldı. 2009 yılında ise profesör olarak Beykent Üniversitesi’nde çalışmalarına devam etti. Ataol Behramoğlu, günümüzde İstanbul-Aydın Üniversitesi’nde görev almaya devam etmektedir.
2007 yılında, Rusya Federasyonu'’nun “uluslararası Puşkin Madalyası” ile ödüllendirilen Behramoğlu, bu madalyayı hak eden ilk Türk şairi oldu. “Rus Edebiyatı Yazıları”, “Rus Edebiyatında Puşkin Gerçekçiliği”, “Rus Edebiyatının Öğrettiği isimli kitapları da zaman içinde yaymlandı. Ataol Behramoğlu, 1995 yılından günümüze kadar, “Cumhuriyet” gazetesinde yer alan köşe yazılarını ve makalelerini toparlayarak birleştirdi. Yunanca, Macarca, Sırpça, Bulgarca, Azeri Türkçesi ve İngilizce dillerinde kitap olarak yayınlanan Behramoğlu şiirleri, yine birçok dile çevrilerek dergilerde ve başka çalışmalarda yer aldı. Ataol Behramoğlu, katıldığı panel ve sempozyumlarda şiirlerini halkla buluşturmanın yanı sıra, toplumun önemli kesimlerinin severek dinlediği bazı müzik parçalarının sözlerini de yazmışlığı ile birlikte, toplum tarafından sempati ile bakılan bir sanatçı kimliğine sahip oldu.
Bu sayfada yer alan bilgilerle ilgili sorularınızı sorabilir, eleştiri ve önerilerde bulunabilirsiniz. Yeni bilgiler ekleyerek sayfanın gelişmesine katkıda bulunabilirsiniz.