Teknolojik gelişmeler tüm hızıyla sürmesine, her geçen gün insanoğlunun faydasına yeni ürünler çıkarılmasına rağmen bazı ihtiyaçlara yönelik değişik çalışmalar tam gaz devam etmekte. Üzellikle günümüz dünyasının belki de güncel ve en önemli gündem maddesi olan enerji ve kaynaklarına yönelik çalışmalar oldukça dikkat çekmekte. 2000'li yıllarda bile enerji politiklarına yönelik olarak savaşların çıktığını , birçok araştırma şirketinin projeksiyonlara göre 2020 yılı ile birlikte dünyanın enerji konusunda ciddi sıkıntılar yaşayacağını hatta 2030'lı yıllar ile birlikte ülkemizin içinde bulunduğu jeostratejik önemi tartışılmaz olan sıcak bölgede, su kaynaklarına yönelik savaşların meydana gelebilme ihtimaline dair senaryoları bile düşündüğümüzde enerji ciddi bir konu olarak karşımızda durmakta.
Günümüzde dünya enerji talebinin büyük bir kısmı birincil enerji kaynağı olarak bilinen fosil yakıtlardan karşılanıyor. Ama birincil enerji kaynaklarının dünya üzerindeki rezervleri oldukça az, az olmasının yanında başta çevre kirliliği olmak üzere bazı önemli olumsuzuklara sahip olması da teknoloji firmalarını yeni arayışları doğru zorlamakta. İşte bu noktada kullanılabilir enerji kaynağı olarak düşünülen önemli meziyetelere sahip olan hidrojen, ciddi anlamda popülerleşmeye başladı.
Hidrojen'in belkide ilk dikkate alınması gereken noktası, yaygın biçiminde bulunabilen elemet olmasının dışında kendisinden elde edilecek enerji verimliliği yada miktarı açısından da en bereketli materyallerden biri olması geliyor. Hidrojen kesinlikle doğal bir yakıt tipi yada türü değil. Başta su olmak üzere değişik hammaddelerden elde edilebilen sentetik bir yakıt tipi. Hidrojenin son yıllarda önem kazanmasının nedenleri arasında, sektörel uzmanların altını çizdiği en önemli noktalar, çevre dostu olması ve zehirli bir etkisi bulunmaması, tükenmez yani yenilenebilir bir enerj kaynağı olması, özellikle depolanabilme ve taşınabilme imkaanı sunması ve diğer enerji türlerine rahatlıkla çevrilebilir olması ile birlikte bu yazımızda da ağırlıkla bahsedeceğimiz üzere benzine göre yanma enerjisinin neredeyse 2, 5 kat daha fazla olması ve depolanabilmesi (gaz yada sıvı olarak tanklarda saklanabiliyor) ile Hidrojen ciddi anlamda başta otomobil firmaları olmak üzere çeşitli teknoloji şirketlerine göz kırpmaya devam ediyor.
BMW Hydrogen 7 Modelini Gün Yüzüne Üıkardı
Dünyanın önde gelen otomobil şirketlerinden biri olan BMW (Bayerische Motoren Werke) uzun zamandır doğa dostu otomobil projesi ve firmanın kendi temiz enerji stratejisi kapsamında değişik araştırmalar yapamktaydı. Üzellikle firmanın son zamanlarda araştırmalarını Hidrojen ile çalışan araçlara doğru kaydırdığı sektör tarafından biliniyordu. Firma 1-10 Aralık 2006 tarihleri arasında Las Vegas'da yapılacak otomobil fuarı öncesinde yeni Hydrogen 7 modelini gün yüzüne çıkardı. Firmanın tepe model serisini oluşturan 7 serisi ürün gamına dahil olan Hydrogen 7'yi firma "Ultimate Hydrogen Machine" olarak tanımlamakta. Hidrojen tabanlı, performansa dönük ve lüks ihtiyaçları karşılamaya yönelik hazırlanmış dünyanın ilk sedanı olacak olan Hydrogen 7 BMW'nin temiz enerji startejisinin bir parçası olarak tasarlandı. 13 Kasım'da üretimine başlanan araç limitli sayıda üretilecek ve sıkı bir inceleme sonucunda belirlenen alıcı veya sürüclere 2007 yılı içerisinde teslim edilmeye başlanacak.
Hydrogen 7 gücünü 12 silindirli 260HP (HP: Horse Power / Beygir Gücü) motordan almakta. Bu motor özellikle BMW 7 serisinin ağırlıına rağmen aracı 0-100KM'ye yaklaşık olarak 9, 5 saniye'de çıkabilmekte. Aracın maksimum sürati 143 mil olarak belirlenmiş ve elektronik olarak sınırlandırılmış. Zira bilindiği üzere BMW ve diğer bazı büyük üreticiler yüksek hacimli ve güçlü motor ile donattıkları araçlarında genellikle 250KM'yi eşik olarak kabul ederler ve sonrası için elektronik limitleyici kullanırlar. Bunda temel amaç yüksek hızlara karşı sürücüyü ve yolcuları koruyabilmek. Hydrogen 7'nin sahip olduğu motorun gücünü ve performanasını benzinli versiyonuna karşı anlamak açısından yine BMW'nin 760Li modelinde kullanılan 6 litre V12 motora bakarsak, 438 beygir üretebilen bu motor BMW 760Li'yi 0-100KM'ye yakaşık olarak 5, 7 saniyede çıkarabilmekte.
BMW Hydrogen 7 üzerinde yer alan çift modlu güç üntesi sayesinde aracı isterseniz Hidrojen ile isterseniz bildiğimiz benzin ile kullanabilmeniz mümkün. Araç tek bir tuş yardımı ile kullanım olarak hidrojenden benzine yada benzinden hidrojene geçebiliyor üstelik bu geçis sırasında güç ve tork değerlerinde de herhangi bir değişiklik olmuyor. Yani 2 moddan herhangi birine geçmek, aracın sürüş dinamiğinden yada performansından herhangi bir şey kaybettirmiyor. Bu noktada aracın yaşadığı belkide en önemli sorun Hidrojen ihtiyacını giderebileceği istasyon yada istasyon ağı yaygınlığında yaşanılan sıkıntı. Başta Amerika olmak üzere bazı G8 ülkelerinde sınırlı sayıda bulunan hidrojen istasyonlarının sayısındaki azlık aracın ihtiyaç duyduğu su'dan üretilmiş hidrojen temini konusunda sıkıntı yaşatabiliyor. Gerçi bu noktada aracın Hybrid yapıda olması bir avantaja dönüşerek benzinli motora geçilebiliyor ama hidrojen kullanımının yaygınlaşması hedeflendiği için şuan istasyon sıkıntısı oldukça dikkat çekmekte bu sebeple araçların bu yönde pratik kullanımlarını şimdilik biraz uzak gibi görünüyor.
Her ne kadar BMW Hydrogen 7 ile birlikte bazı üreticilerin benzer modelleri olsa bile bu modeller şimdilik pilot model olma işlevini görmekteler. Zira otomobil üreticileri için fosil yakıtlar hala ön planda. Başını Daimler Chrysler ve Audi'nin çektiği, dizel motor kullanımının yaygınlaşmasını hedef alan BlueTEC adı altında yapılan ortak bazı çalışmalarda yok değil. Bu çalışmada amaç dünyanın en temiz ve doğaya en az zararlı dizel yakıtını araçlarda kullanabilmek. Bunu sağlayabilmek içinde tabii ki teknolojinin nimetlerinden faydalanılıyor. Kullanılan son derece gelişmiş filitreler ve özel kimyasallar ile nitrojen bazlı emisyon değerlerinin düşürülmesi hedefleniyor.
Bu sayfada yer alan bilgilerle ilgili sorularınızı sorabilir, eleştiri ve önerilerde bulunabilirsiniz. Yeni bilgiler ekleyerek sayfanın gelişmesine katkıda bulunabilirsiniz.