02/12/2014 0:58
Banker; para, kredi, tahvil, hisse senedi vb. alanlarda alım satım işiyle uğran ve bu işten kar elde eden kişi ya da kuruluşlara denilir.

XIX. yüzyılda bankerlik işi, yalnızca bankacılık işlemleri yapan resmi ve kurumsal bankacılığa dönüşmüştür. Bu nedenle yabancı dillerde banker ve bankacı kelimeleri genellikle aynı anlamda kullanılmakta ve bankacılık işiyle uğraşanlara banker denilmektedir. Banker sözcüğü günümüzde halk dilinde çok zenginliği belirtmek içinde kullanılmaktadır. Ailesi çok zengin olan kişilere banker babası var denilmesi buradan kaynaklanır.  Ülkemizde bankerlik mesleği ilk kez Osmanlı İmparatorluğu'nun mali yönden çok zora düştüğü dönemlerde, devletin iç ve dış borç toplamasında aracılık yapmak üzere ortaya çıkmıştır. Çok kısa bir süre sonra bankerlik işi, Galata ve çevresinde çok büyük bir kesime yayılarak bir bankerler topluluğu oluşturulmuştur.

Cumhuriyet döneminde yakın zamanlara kadar bankerlerin yaygın etkinlikleri hemen hemen hiç görülmedi; bu dönemlerde dar çevrelerde tefecilik biçiminde devam ettirildi. 5 Ocak 1961 tarihli yasayla, büyük bir kısmı dar gelirli üreticilere zorunlu olarak verilen Tasarruf Bonolarının çıkarılması, daha ileriki zamanlarda bu bonoları sahiplerinden çok düşük fiyatlarla satın alarak büyük miktarlarda kar elde eden bankerlerin ortaya çıkmasına zemin hazırladı. 1957 tarihinde çıkarılan Türk Ticaret yasası ile Anonim şirketlerine hisse senedi ve tahvil ihraç edebilme hakkı verildi. Tahvil ihraç etme hakkı tanınan Anonim şirketleri kısa sürede bir Menkul Kıymetler Borsası oluştu. Bu Anonim şirketlerinin çıkardığı tahvillerin bankalar aracılığı ile istenilen seviyede pazarlanamaması, Anonim şirketlerinin bankerlere yönelmesine neden oldu. 1970'li yıllarda hızla tavan yapan enflasyonist süreç büyük firmaları mali açıdan çok zor duruma düşürdü.

Enflasyon, finansal kaynağa ihtiyaç duyan firmaların maddi kaynak gereksinmelerinin bankacılık sektörünce karşılanmasını zorlaştırdı. Darboğaza giren firmalar mecburiyet karşısında bankerlere yönelmek ve maddi gereksinmelerini bankerler aracılığı ile karşılamak zorunda kaldı. Büyük firmaların finansal destek için bankerlere yönelmesi, bankerlerin ekonomideki ağırlıklarını hızlı bir şekilde yukarıya doğru çekti. 24 Ocak 1980 kararıyla faiz oranlarının serbest bırakılması bankerliğin altın çağını başlatmış oldu ve bu dönemdeki bankerler tabiri caiz ise köşeyi döndüler.

Bankalardan kredi alamaz duruma düşmüş, batma olasılığı yüksek endüstri ve ticaret işletmeleri, küçük firmalar, küçük girişimciler, çiftçiler hatta gerçek kişiler bile daha yüksek faiz oranlarına razı olarak bankerin verdiği kredileri enflasyon ve maddi sıkıntı yüzünden kabul etmek zorunda kaldı. Bir süre sonra bankalar çıkardıkları İsimsiz Mevduat Sertifikaları'nı bankerlere devrettiler. Bankerlerde aldıkları bu sertifikalara, üzerinde yazılı olan faiz oranlarından daha yüksek bir faiz oranı uygulayarak büyük karlar elde etti. Bankerlik işinin çok karlı bir iş haline dönüşmesi bazı bankaları, Bankalar Yasası çevresinde yapamadıkları bir takım işlemleri yürütebilmek için bankerlik şirketleri kurmaya yöneltti. Ancak bir süre sonra yüksek faizle bankerlerden borç alan firmalar yüksek enflasyondan dolayı, hem faizleri hem de vadesi gelen anaparaları ödeyemeyecek kadar zor duruma düştüler. Bu kısır döngü içinde alacaklarını tahsil edemeyen bankerler teker teker iflas etmeye başladı.

Aralık 1981 ile Nisan 1982 arasında 250 kadar banker battı. Bazı bankaların yönetimine ise Maliye Bakanlığı tarafından el konuldu. O tarihten itibaren bankerlik işi revaçtan düştü ve normal şartlar altında kullanılmaz oldu. Bugün yalnızca çok büyük holdinglerin tahvillerini pazarlayan birkaç bankerlik kuruluşu kalmıştır.

Kategoriler:

Yapılan Yorumlar

Henüz kimse yorum yapmamış.

Bu sayfada yer alan bilgilerle ilgili sorularınızı sorabilir, eleştiri ve önerilerde bulunabilirsiniz. Yeni bilgiler ekleyerek sayfanın gelişmesine katkıda bulunabilirsiniz.

Yorum Yapın

Güvenlik Kodu
Coğafya Tarih Sitesi Matematik Sorusu Türkçe Sitesi