Aslında bu konu hakkında bir kavram karmaşası vardır. Acının zıt anlamlısı tatlıdır. Bu da biberin acı olmadığını gösterir. Acı olan greyfurt, kivi vb. ' dir. Biberin tadı acı değil yakıcı bir özellik gösterir. Bunun zıttı da serinletici kavramıdır ki bunlara örnek olarak da nane vb. verilebilir. Yani öncelikle bunun ayırımına varmak gerekir.

Biberin yakıcı olmasının sebebi ise içerdiği kapsaisindir. Ayrıca biber yenilmeye başlandığı yakıcılığı pek hissedilmez. Çünkü kapsaisin maddesi biberin uç kısmında değil daha yukarısında ve tohumlarında bulunur. Bu madde sadece tat olarak etki yapmaz. Deriye değdirildiğinde cildi tahriş etme özelliği de vardır. İşte bu yüzden romatizma ilaçlarının bazılarında etken madde olarak da kullanılabilir.

Yakıcı biberlerin rengi çok daha koyudur ve genellikle sivri uçludur. Biberin yakıcılığını kanıtlayan başka bir durum da şudur: sıcakta yenilen biber insanı terletir. Terin buharlaşmasıyla da insan serinler ve rahatlar. Bu da biberin acı değil yakıcı olduğunu kanıtlar. Yakıcı özelliği sağlayan kapsaisin maddesi kan basınç değerlerini de değiştirebilir. Ayrıca tükürük salgısının artmasına yol açar ve sindirim sistemindeki emilimi sağlar.

Kapsaisin maddesinin bir diğer özelliği de yağlı olmasıdır. Biber yediğinizde diliniz yanar ve su içme ihtiyacı hissedersiniz. Ancak su içtiğiniz bu yanma hissi bir türlü sona ermez. Bunun sebebi de işte demin bahsettiğimiz kapsaisin maddesinin yağlı olma özelliğidir. Çünkü yağ ile su asla karışmaz. Bu durumdan rahatsız olanların, su içmek yerine ekmek yemesi tavsiye edilir. Çünkü ekmek bu yakıcılığı emer ve mideye taşınmasına yardımcı olur. Ayrıca süt de bu maddeyi çözer ve ağız temizliğini sağlar.