Dinozorlar Yunanca da ‘‘korkunç kertenkele’’ anlamına gelen, jeolojik dönemde ( yaklaşık 120 milyon yıl önce ) suda, karada ve havada yaşamış; soyu tükenmiş hayvanlardır. Onlarca dinozor çeşitleri vardır.
Bunlar; et yiyen, ot yiyen, cücesi, devesi, hantalı vb. paleontolog türü adlı dinozor fosilinin üzerinde yapılan araştırmalara göre 270-225 milyon yıl önce tarih sahnesine çıkmış olabileceklerini düşünülmüştür. Dinozorlar 80 ton ağırlık ile 30 m uzunluğa ulaşanları mevcuttur.
Dinozorların cüsseli bedenlerine karşın ön ayakları, vücutlarının hemen altında olması o dönemde yaşayan diğer hayvanlardan ( amfibyum vb. ) daha rahat hareket etmelerini sağlamıştır. Ve diğer hayvanlardan farklı özelliği olarak koşarken nefes almalarını sağlamaktadır. Tyrannasaurus Rex ( korkunç kertenkele kralı ) adlı dinozor türünün yaklaşık saatte 70 km hızla koşabildiğini Robert Bakker tarafından ispat edilmiştir.
180-200 milyon dünyaya hükmeden bu devasa yaratıklar II. jeolojik dönemde, 65-70 milyon yıl önce birden bire tükendiler. Dinozorların bugün bile aniden yok olmaları hâlâ tartışılıyor. Bilinenden farklı olarak dinozorlar diğer hayvanlarla birlikte uyumlu şekilde yaşar görev dağılımını en iyi şekilde üstlenirler. Dinozorlar ilk defa gerçek anlamda 19. Yüzyıl da İngiliz doğa bilimci Sir Richard Owen’ın çalışmalarıyla başladı. İngiliz bilimci bu hayvanların ‘‘deinos’’ (korkunç) ve ‘‘saurus’’ (kertenkele) sözcüklerin birleşmesiyle dinozor adını almıştır. 600 dinozor çeşidinin 240 kadarı 1970 yılından sonra bulundu. Dinozorlar dünyanın her kıtasında yaşamışlardır. Bunun nedeni 200 milyon yıl önce ‘‘pangea’’ adı verilen tek bir kıtanın bulunmasıdır.
Son olarak Kuzey Kutbu’nda yaşadıkları kanıtlanırken, dinozorların büyük bölümü bütün yıl Kuzey Kutbu’nda yaşadıkları söylenemez. Kuzey Kutbu’nda bulunmaları, diğer baskın dinozorlar tarafından kovulup, yiyecek aramak için Kuzey Kutbu’na hareket ettikleri tahmin edilmektedir. Dinozorların yok oluşu hakkında bir çok farklı teoriler ortaya atılmıştır. Yanardağ patlamasından, göktaşının düşmesine kadar teoriler vardır. Luis Alvarez ve oğlu jeolog Walter Alvarez dinozorların göktaşının düşmesi sonu kaybolduğunu savunmaktadırlar. 1980 Nobel ödülü sahibi, fizikçi Luis Alvarez bir çok araştırma yapmış 90'lı yıllarda kabul görmüş ve günümüz de ise büyük ölçü de bu tezini kanıtlamıştır.
65 milyon yıl önce 10 km çapında göktaşının Dünya’ya çarpmasıyla açıklamıştır. Bu göktaşının saatte 54. 000 km hızla çarpması anında Yukatan Yarımadası açıklarında 200. 000 km³ madde buharlaşmış ve erişmiştir. Bu göktaşının Çarpmasıyla toz aylar boyunca atmosferini kaplamış, dünya aylarca karanlığa bürünmüş, bitkiler fotosentez yapamamışlardır. Dünyada hiç güneşin varolmaması buz devrini başlamıştır. Bu olaylar etrafın da dinozorların besin zincirini yıkmış ve sonlarını hazırlamıştır. Diğer bir teorisi ‘‘ölüm yıldızı’’, 26 milyon yılda bir meydana gelen kuyruklu yıldız yağmur etkisi altına almıştır. Dünya’ya bıraktığı parçaların birikmesinin ardından güneş ışınları gelmesini etkilemektedir. Bu da düşen sıcaklık karşısında hayvan ve bitkinin yok olmasına neden olmuştur. Bir başka teori doğal felaketten oluşmuştur. 65 milyon önce gelen görülen en büyük volkanik patlama sonucunda iklim etkilenmiş bu olay karşısında dinozorlar ortadan kalkmıştır.
80 milyon yıl kadar önce Jack Horner ve Bob Makela ABD’de Montana’da fosilleşmiş 15 dinozor yavrusunu taşlaşmış bir yuvayı bulmuştur. Bu bulgulardan sonra her yıl kazı çalışmalarını devam ettirmiş ve bu araştırmalar sonucunda yüz kadar yumurta bulmuştur. Yavruların belli bir büyüklüğe kavuştuklarını ortaya koymuştur.
Dinozorlarla ilgili en çarpıcı bilgi ise bazı yerlerde üst üste iskelet ve fosiller olmasıdır. Ölmek için belli bir noktada toplanmaları, önceden fark edilen bir tehlikeyi fark etmiş gibiler. Dinozorların ağırlığından dolayı kolay yürüyemiyorlardı. Bu yüzden hayatlarının büyük bölümü sularda geçirdiler.
Ot yiyen dinozorların dişleri zayıf bulunmuştur. Bunların su bitkilerle beslendikleri düşünülmektedir. Bu ihtimal doğrultusunda akıntılar sonucunda öldüler ve üst üste biriktiler. Kretase sonlarında suların karaları istila etmeseydi belki de dinozorları günümüzde yaşayacak olacaklardı.
Bu sayfada yer alan bilgilerle ilgili sorularınızı sorabilir, eleştiri ve önerilerde bulunabilirsiniz. Yeni bilgiler ekleyerek sayfanın gelişmesine katkıda bulunabilirsiniz.