Dünya enerji tüketimi birçok etken dolayısıyla hızla artmaktadır. Bu etkenler arasında,
- sanayideki gelişmeler
- hızlı nüfus artışı
- sanayideki gelişmeler
- kaynakların verimli kullanılmaması
- enerji tasarrufu konusunda toplumda bilinç oluşturulmaması
- hergün piyasaya çıkan yeni elektrikli cihazların enerji ihtiyacı
bulunur.
Enerjiye olan bu ihtiyaç gitgide artarken enerjinin arz-talep ilişkisi,
- fosil yakıtların fiyatlardaki belirsizlik
- rezervlerin hızla tükenmesi,
- fosil yakıtların tüketilmesi durumunda oluşacak olan çevre kirliliği ve salınan CO2 ve diğer gazlar dolayısıyla oluşan sera etkisi
gibi nedenlerden dolayı gelecekte enerji üretiminde alternatif yöntemler aranmasına sebep olmaktadır. Ayrıca kullandığımız enerjinin %70'lik kısmını dışarıdan ithal ediyoruz ve bu da ülke ekonomisine ağır bir yük olmakla beraber, cari açığımızın neredeyse tamamı enerji kaynaklıdır.
Fosil Yakıtların Bugünü Ve Geleceği İle İlgili Bazı Veriler
Enerji, kullanım oranı ülkelerin gelişmişlik ve toplumların çağdaşlık oranını belirler. Dünya enerji tüketimi; yukarıda ilk bahsettiğimiz sebeplere bağlı olarak hızla artmaktadır. 2005 yılında 462 katrilyon BTU (BTU = 252 cal = 1055, 07 joule) olan dünya enerji tüketiminin 2030'da %50'lik inanılmaz bir artışla 695 katrilyon Btu'ya ulaşacağı tahmin edilmektedir.
Dünya enerji ihtiyacını karşılamada. Petrol yaklaşık olarak % 38'lik pay ile birinci sırada yer almaktadır. Petrolü % 26'lık pay ile kömür, % 23'lük pay ile doğal gaz takip etmektedir. Geleceğe yönelik yapılan tahminlerde enerji ihtiyacının karşılanmasında fosil yakıtların en çok kullanılacak kaynaklar arasında olacağı öngörülmektedir.
Petrol kullanımında arz- talep dengesinde çeşitli sebepler nedeniyle yaşanan iniş çıkışlar fiyat istikrarsızlıklarına yol açmakla beraber 2030 yılına yönelik olarak yapılan tahminler fiyatların 100 $/varil düzeyini aşacağı doğrultusundadır. Artan enerji ihtiyacı ekonomik sorunlara ek olarak fosil yakıt kullanımından kaynaklanan çevresel sorunları da arttırmaktadır.
Fosil yakıtların tüketilmesi sonucu atmosfere salınan gazlar çevre kirliliğinin yanı sıra oluşturdukları sera etkisi sonucu küresel ısınma ve iklim değişikliklerine sebebiyet vermektedirler. 2010 yılında yaklaşık olarak 31 milyar ton olarak gerçekleşen dünya enerji kaynaklı CO2 gazı emisyonunun 2030 yılında 43 milyar ton seviyelerine ulaşacağı tahmin ediliyor. CO2 ve diğer sera gazlarının emisyonundaki artıştan kaynaklanan küresel ısınma ve iklim değişikliği, su kaynakları, tarım ve doğa açısından tehdit oluşturmaktadır.
Geleceğe yönelik tahminlere göre yenilenebilir enerji kaynakları yüksek maliyetlerinden dolayı hemen yaygınlaşamayacak, bu süreç biraz zaman alacak. Çünkü yenilenebilir enerji kaynaklarının üretim maliyetleri her geçen gün düşmekte ve zamanla petrol, kömür ve doğalgazla rekabet edebilecek seviyeye gelecektir. Buna rağmen yenilenebilir enerji kaynaklarının kullanımında büyük gelişmeler yaşanmakta, hibrid ve elektrikli otomobiller yaygınlaşmakta, rüzgar enerjisi ve güneş enerjisi gibi yenilenebilir enerji kaynakları beklenenin üzerinde ilgi görmektedir.
Bu sayfada yer alan bilgilerle ilgili sorularınızı sorabilir, eleştiri ve önerilerde bulunabilirsiniz. Yeni bilgiler ekleyerek sayfanın gelişmesine katkıda bulunabilirsiniz.