Romantik akımın lideri Victor-Marie Hugo, 1802’de Basançon’'da dünyaya gelmiştir. Çok yönlü bir sanatçı olan Hugo, düz yazı ve şiir ustası olarak kendisinden sonra gelen birçok şair ve yazarı etkilemiştir. Hugo’'nun babası, Fransa İmparatorluğu’nun en şaşalı döneminde general olarak görev yapmıştır. Daha çok babası ile yaşayan Hugo, eğitiminin ilk yıllarını İspanya’da aristokrat bir okulda geçirir. Hugo'’nun babasının bir general olması, doğuştan aristokrat olmaması Victor Hugo için okulda dışlanmasına neden olacaktır. Geleceğin çok önemli bir kalemi olacak olan Hugo, bu yıllarda aristokratik yapıya karşı olumlu ve olumuz fikirlere kapılmasına neden olur ve zamanla bu durum onun siyasi fikirlerini de etkileyecektir. Bu şekilde eğitiminin ilk dönemlerini tamamlayan Hugo, Paris Hukuk Fakültesi’ne kaydolur ancak ülkenin içinde bulunduğu durum ve ailenin maddi olanaksızlıkları onun okulu bırakmasına neden olur. Okuldan ayrılmak zorunda kalan Victor Hugo, bu yıllarda şiir yazarak edebiyata, sanata merhaba der. Yirmili yaşlarında olan Hugo, bu sürede kalemini kraliyetten yana kullanır ve bu görüş ile şiirler yazar. Annesini de bu dönemde kaybeden Victor Hugo'’nun şiirleri kraliyetin hoşuna gider ve XVIII. Lois tarafından sürekli aylığa bağlanır. Bu durum Hugo’yu maddi olarak rahatlattığı gibi yavaş yavaş adının duyulması sürecini de başlatır.
Artık kendisini tamamen edebiyata adayan Victor Hugo, Romantizm’in lideri olarak 1824 yılında romantik sanatçıların bir arada bulunduğu “La Muse Française” adlı dergiyi kurar. 1827’de “Cromwell” adlı oyununu yayımlar. Söz konusu oyunun önsözünde Victor Hugo, Romantizm akımının ilkelerine yer vererek akımın yazılı olarak edebiyat dünyasına tanıtır. 1830 yılında ise Hugo, hem ülke hem de edebiyat dünyasında büyük bir yankı uyandıracak olan “Hernani” adlı oyununu yayımlar. Oyun sahnede canlandırılır ve izleyenler arasında büyük bir heyecan duygusu uyandırır. Bunun yanı sıra Klasisizm’e bir tepki olarak ortaya çıkan, Romantizm’in izlerini taşıyan “Hernani” adlı oyun klasik sanatçılar ile romantik sanatçılar arasında büyük bir tartışma yaratır.
Bir yıl sonra Victor Hugo, “Notre Dame’ın Kamburu” adlı ilk romanını yayımlar ve edebi olarak başarısız bulunan bu eser o günlerde Victor Hugo’nun sahip olduğu ün sayesinde ülkede çok fazla kişi tarafından okunur.
1843 yılına gelindiğinde ise Victor Hugo, acı bir olay yaşar. Söz konusu tarihte Hugo’'nun kızı bir kaza sonucu boğularak ölür ve sanatçı bu tarihten 1852 yılına kadar herhangi bir türde eser vermez. Avrupa’da ortaya çıkan ve git gide bir çığ gibi büyüyen 1848 İhtilâli sonrasında Victor Hugo, Cumhuriyetçiler arasında yer alır ve politika içerisinde yer alarak parlamento üyeliğine seçilir. Bazı siyasi olaylar nedeniyle 1851 ülkesini terk etmek zorunda kalır. Channel Adaları’na yerleşen Hugo, burada en ünlü eseri olan “Sefiller” adlı eserini kaleme alır. Bu roman sayesinde adını tüm dünyaya duyuran Victor Hugo, Fransa’da Cumhuriyetin yeniden kurulması ile kurulan meclise seçilir ancak o, edebiyatı seçer ve bu görevi üstlenmez. Son zamanlarında da edebiyat ile uğraşan Victor Hugo, 1885 yılında ülkesinde hayata veda eder.
Bazı Şiirleri
• Odlar ve Çeşitli Şiirler
• Yeni Odlar
• Odlar ve Baladlar
• Sonbahar Yaprakları
• Şafak Türküleri
• Gönülden Sesler
• Işınlar ve Gölgeler
• Azaplar
• Düşünceler
• Sokak ve Orman Şarkıları
• Korkunç Yıl
• Büyük Baba Olma Sanatı
Romanları
• İzlanda Hanı
• İdam Mahkûmunun Son Günü
• Notre Dame’ın Kamburu
• Sefiller
• Deniz İşçileri
• Gülen Adam
• Doksan Üç İhtilâl
Oyunları
• Cromwell
• Amy Robsart
• Hernani
• Kral Eğleniyor
• Maria Tudor
• Padova Tiranı Angelo
• Derebeyler
• Özgürlükte Tiyatro
Victor Hugo’nun romantik akım ile kaleme aldığı bir şiiri...
Ağlamak İçin Gözden Yaş mı Akmalı?
Ağlamak için gözden yaş mı akmalı?
Dudaklar gülerken, insan ağlayamaz mı?
Sevmek için güzele mi bakmalı?
Çirkin bir tende güzel bir ruh, kalbi bağlayamaz mı?
Bu sayfada yer alan bilgilerle ilgili sorularınızı sorabilir, eleştiri ve önerilerde bulunabilirsiniz. Yeni bilgiler ekleyerek sayfanın gelişmesine katkıda bulunabilirsiniz.