02/12/2014 0:51
Zaman içinde hızla gelişen Hinduizm, ilk zamanlarında Hindistan içindeki Müslüman, Hristiyan, Budist, Jain ve Yahudi olmayanlarca oluşturulan bir grup özelliği taşımaktaydı. 19'uncu yüzyıl itibariyle, ideolojik bir kimlik kazanan oluşum, Hint anayasasında ise Jainizm, Budizm ve Sihizm’i de içermekte olan bir kavram olarak tanımlanmaktadır.

Hinduizm inanışı, mistik bir dini temsil etmektedir. Dinin ana öğretisi, kişinin içsel gücü ve maneviyatını kendi kendine bularak, Tanrı ile buluşmasıdır. Hinduizm, dünyanın bilinen en eski dini özelliğini de taşımaktadır. Hatta, başlangıç olarak kesin bir tarihe de sahip değildir. Tahmini olarak milattan önce 3000 yıllarından da eskiye dayanan Hinduizm’in kurucusu da bilinmemektedir.  Hinduizm inancında, yaşam ve ölümün sürekli olarak birbirini izlemesi ile, reenkarnasyonun gerçekleştiği felsefesi vardır. Dini öğreten din adamlarına "“Guru"” denmektedir. “Çeşitlilik içinde birlik” düşüncesi ile, farklı temelde inanan ve düşünen kişilerin toplu ve beraber olacak şekilde dua etmeleri, eğlenmeleri ve yakarmaları, bu inancın en büyük hoşgörü sembolüdür.  Dharma, Hinduizm inancı içindeki en önemli ilkedir. Dharma, bir prensipler bütünüdür. Burada bahsedilen disiplinler, kişilerin sosyal ve dini pozisyonları ile dini uygulama biçimlerini ilgilendirmektedir. Bu perspektiften bakınca, en üstte Realite bulunur.

Hinduizm inancının neredeyse tüm mezheplerinde, daimi bir cehennem inancı bulunmamaktadır. Buna bir istisna olarak, milattan sonra 1300 yıllarında, Madhva tarafından kurulmuş olan Vaishnavism'in Dvaita inanışına göre, bitmeyen bir lanetlenme kavramı bulunmaktadır. İnancın kurucusu Madhva, ruhları 3'e bölmüştür;

* Mokşa'ya ulaşabilecek ruhlar

* Sonsuz bir doğum - ölüm döngüsünde yer alacak olan ruhlar

* Sonsuz cehennemde yer alacak ve sürekli acı çekecek olan ruhlar

Hinduizm’in bir başka serbestisi ise tek tanrılı dinlerden çok tanrılı dinlere, düalizmden diğer perspektiflere kadar tüm yolları geçerli kabul etmesidir. Bu anlayış nazarında, her birey kendi yolunu seçmekte özgürdür. Buna bağlı olarak çeşitli simgeler, yollar ya da yöntemler ile ibadet edilmesi de mümkündür.  Hinduizmin temel öğretilerinden bazıları ise sevgi, şiddetten kaçınma, iyi davranışlar ve doğruluk yasası şeklinde açıklanır. Yeniden bedenlenme kavramı, tüm karmaların temizlenmesinin tamamlanacağı ana kadar sürmektedir.

Hinduizm inancında, karma sistemine de etki eden bir öğreti de dolaylı yoldan kader oluşumudur. Buna göre bireyleri yaptığı tüm eylemler, hareketler, davranışlar, duygu ve düşünceler, bireylerin kendi kaderlerini kendilerinin oluşturmasını açıklamaktadır. Bireyin hayatı boyunca yaşadığı hiçbir kötülüğün içinde, Tanrı’'nın etkisi yer almamaktadır. Yani, bireyin tüm kötülüklerinden, kendisi sorumludur. Tanrı'’nın, bireylerin kaderine, kötü yönlü bir müdahalede bulunması, söz konusu değildir.  Akaşik hafıza olarak tanımlanan kavram ise, Hinduizm içindeki yüksek çakralarda bulunur. Bu hafıza, bireyin yaptıklarını kayıt eden, zaman ve mekan fark etmeksizin bu işlevi sürdüren bir unsurdur.  Hinduizm, hitap ettiği coğrafya ve sahip olduğu geçmiş itibariyle pek çok inanış ve felsefeye de etki etmiştir.

Kategoriler:

Yapılan Yorumlar

Henüz kimse yorum yapmamış.

Bu sayfada yer alan bilgilerle ilgili sorularınızı sorabilir, eleştiri ve önerilerde bulunabilirsiniz. Yeni bilgiler ekleyerek sayfanın gelişmesine katkıda bulunabilirsiniz.

Yorum Yapın

Güvenlik Kodu
Coğafya Tarih Sitesi Matematik Sorusu Türkçe Sitesi