İtalya’nın ve Latium bölgesinin başkenti olan Roma; Tiber, Aniane nehirleri arasında bulunmaktadır. Aynı zamanda Katolik Kilisenin ruhai ve idari merkezidir. Roma yaklaşık 2. 546. 807 nüfusa sahiptir. Şehir surlarla çevrilmiş mukabil belediye, çok az yer kaplamaktadır. Hatta Roma'da bulunan on iki idari biriminin en küçüğüdür.

İklimi; yazlar kuru ve sıcak geçer, akşam üstleri Tiren Denizi’nden esen serin rüzgarlara bırakır. Kışın ise kuzeyden gelen soğuk rüzgarlar etkili olur. Sıcaklık ortalama 24°C üstündedir. 1290 km2’lik yüz ölçümüyle Avrupa’nın en geniş alanına sahiptir. Roma; Napoli, Torino, Palermo, Milano, Catania, Bolonya, Genova, Floransa ve Bari yüz ölçümünden daha büyüktür. Roma, İstanbul gibi yedi tepe ( Palatine, Aventine, Quirinal, Viminal, Esquiline, Capitoline, Caelian ) üzerinde kuruludur.

Yılda binlerce turist, eşsiz güzellikleri görmek için Roma'ya gidiyor. Colosseum, Fontana di Trevi, Piazza Navona, Foro Romano, Musei Vaticani, Santa Maria Maggiore gibi çok değerli turistik yerlere sahiptir. Her karışında bir tarih yatan Roma'nın, arkeoloji kazılarının büyük bölümü Yeditepe de yer almaktadır.

Efsanelere göre Roma’nın kuruluşu, bir çobanın Polatium Tepesinde büyüttüğü, Romulus ve Romus adlı kişiler tarafından kurulduğudur. Tarihten günümüze yaklaşık 2. 800 yıldır, farklı isimlerle ( Roma Krallığı, Roma İmparatorluğu, Roma Cumhuriyeti ) anılmıştır. Roma da ilk kez kalıcı yerleşim yaklaşık M. Ö 1000 tarihinde başlamıştır. 6. y. y. gelindiğinde artık şehir güçlü bir yapısı oluşmuş, tek siyasi idare altında yönetilmiştir. M. S 2. y. y. da Roma en iyi dönemini yaşamış, nüfusu da bir hayli artış göstermiştir. Buna bağlı olarak işsizlik ve sefaletler de artmıştır. Ancak sonraki yıllarda gösterdiği, veba gibi yaygın hastalıklar nüfusu 50. 000 kadar altına düşürmüştür.

18. yüzyıla gelindiğinde artık Roma soyluları, kilisede güçlü konum almak için çaba sarf ediyor, soylular ve kilise yönetimin de olanlar saraylar yaptırıyordu. Bunun yanı sıra o dönem Avrupa’nın en geri kalmış (yetersiz kanalizasyonlar, kötü caddeler, ışıklandırma yetersizliği) şehirlerinden biridir. Günümüze geldiğin de Roma artık hem siyasi hemde idari bakımdan Avrupa'nın en ileri düzey ülkelerinden biridir. İtalya’nın %6. 5’lik (25 milyar €) milli hasılasını tek başına karşılamaktadır. Ancak sanayisi bakımdan güçlü bir şehir değildir. Daha çok elektronik eşya, kimyasal madde, gıda, giyim gibi hafif sanayi ürünleri üretilmektedir. Roma halkı büyük bölümü turizm, film inşaat sektörün de çalışmaktadır.

Şehrin en sıkıntılı yanı trafiktir. Her üç kişiden birinde motorlu taşıt bulunuyor olması bu sorunu daha fazla etkilemiştir. Bu sorun; Mussolini metro ağı düşüncesiyle şehir trafiğini ve gürültü kirliliğini önemli düzeyde düşürmüştür.

Avrupa’nın en güzel şehirlerinden biri olan Roma, mali ve konut sıkıntısı bakımda Avrupa'da birinci sırada yer alıyor. Yoksul ve işsiz vatandaşların şehir merkezine göç etmesiyle daha da artış göstermiştir.