Sindirim sisteminin ince bağırsaktan sonra gelen 2 metrelik kısmı olan kalın bağırsak kolon adıyla adlandırılır. Büyük önem arz eden bu hastalığa özellikle batılı ülkelerde rastlanmaktadır.

Toplumda görülme olasılığı 10000'de 5 olan bu hastalık kadın ve erkeklerde eşit oranda görülmektedir. Bu yönüyle hastalığın yaygınlığında cinsiyete bağlı bir farklılık görülmemektedir. Kanserler içinde kolon kanserinin görülme oranı üçüncü sırada yer almaktadır.

Nedenleri

Nedeni kesin olarak bilinemeyen kolon kanserinin oluşumunda etkili olan birtakım çevresel ve genetik nedenler de vardır. Kalıtsal etkenlerin bu konudaki önemi de büyüktür. Ailesinde kolon kanseri olan kişilerde bu hastalığın görülme olasılığının da arttığı görülür. Daha önce meme kanseri ve yumurtalık kanseri geçirmiş kişilerde ve ailelerinde kolon kanseri sıklığı daha fazla olmaktadır. Gardner Sendromu ve Ailesel Polipozis hastalığı gibi kalıtsal hastalıklar sıklıkla kolon kanserine neden olmasının yanında ülseratif kolit ve crohn hastalığı da kolon kanseri ihtimalini arttırır.

Kolon kanserinin oluşumunda beslenme çok önemli yer tutmaktadır. Batı tipi diyetin kanser ihtimalini arttırdığı bilinmektedir. Bazı araştırma sonuçlarına göre hayvansal yağ tüketimi de kolon kanserini arttıran etkenler arasında yer almaktadır.

Sanayi işçilerinde, bazı fabrikalarda çalışan kişilerde kolon kanseri görülmesi kimyasal maddelerin kolon kanserine kimyasalların etkisini yansıtmaktadır.

Belirtileri

Başlangıç evresinde ortaya çıkan birtakım belirtileri şöyle sıralayabiliriz:

- Karında dolgunluk hissi

- İştahsızlık

- Kilo kaybı

- Çabuk yorulma

- İshal

- Hafif ağrı

- Kabızlık

Kullanılan ilaçlara rağmen kabızlık devam edebilir. Hastalığın bu evresinde bağırsak henüz daralmamıştır bu nedenle belirtiler tanı koymada yetersiz kalabilir. Hastanın mutlaka incelenmesi gerekir ve görüntüleme yöntemleri ile herhangi bir anormallik varsa gözlemlenebilir. Diğer tüm kanser vakalarında olduğu gibi kolon kanserinde de erken tanı ve tedavi çok önemli olmaktadır.

Ülkemizde başlangıç dönemindeki belirtilerle doktora başvurulmadığından kolon kanseri başlangıç döneminde teşhis edilemeyen kanser kalın bağırsağın daralması ile devam eder. Bağırsağın daralması ile dışkı geçişi zorlaşır ve burada maddeler birikir ve dışarı atılamaz. Bununla birlikte bağırsak kokuşması başlar. Bağırsak içinde bulunanlar bağırsağın kasılma hareketi ile ilerlemeye çalışsa da kanser kitlesi nedeni ile bu işlem zorlaşır. Dışkı atılamaması sonucunda önce kabızlık sonra ağrı atakları başlar.

Kolon kanserinin tedavi edilmemesi ve hastalığın ilerlemesi neticesinde belirtiler gittikçe daha da ağır bir hâl alır. Yorgunluk, iştah kaybı ve kiloda azalma belirtileri yoğunlaşır. Hasta yemek yemekten kaçınır. Hastanın rengi bozulur ve kansızlık ortaya çıkar. Bu noktadan sonra bağırsak tamamen kapanır. Bağırsağın tamamen kapanması ile başlayan süreç birkaç gün devam ettikten sonra kanser kitlesinin delinmesi ile bir miktar dışkı atılabilir. Fakat bu döngü sürekli olarak devam etmez. Birkaç kez meydana gelen delinmeden sonra bağırsak tekrar açılmamak üzere tamamen kapanır. Bu da hastanın durumunun epeyce ağırlaşması sonucunu doğurur. Kana zehirli madde geçişi başlar. Hasta hastalığının bu döneminde doktora başvurduğunda hastanın karnı açılır ve tümörün çıkarılıp çıkarılmayacağı kararı alınır. Genellikle hasta bu evreye geldiğinde tümörün çıkarılması çok güçtür.

Tanısı

Günümüzde kolon kanseri tedavisi koymak kolay olmaktadır. Kolonoskobik muayene sonucunda hastanın tüm bağırsağına bakılır. İnceleme sırasında folip ile karşılaşılırsa folip alınarak incelenir. Risk altındaki kişiler ve folip alınan kişiler kolonoskobi ile takip edilmektedir. Doktor gerekli gördükçe bu işlemi tekrarlayabilir.

Bir başka görüntüleme yöntemi olan sigmoidoskopi ile kolonun alt bölgesi incelenerek tanı konmaya çalışılır. Ayrıca gaitada gizli kan olup olmadığına bakılır. Bunlardan başka kolondan parça alınarak da inceleme yapılabilir.

Tedavi

Kolon kanserinde cerrahi müdahaleye başvurulur. Tümörlü olan kısım cerrahi yöntemlerle çıkarılır. Tümörlü bölümün çıkarılması sonucunda bağırsağın çıkarılan yerinin alt ve üst kısmı birbirine bağlanır. Kanserin anüse yakın olması durumunda ameliyat şekli değişir. Anüs tamamen çıkarılarak kolon karın duvarına bağlanır.

Işın tedavisi ise kolon kanserinde kullanılmayan bir yöntemdir; fakat ameliyat sonrasında kemoterapi uygulanabilir.

Korunma Yolları

Lifli gıdalar tüketmek kolon kanserinde koruyucu olmaktadır. Bu durum yapılan deneylerle de desteklenmektedir. Bol lifli gıdaların tüketimi kolon kanseri riskini azaltmaktadır. Bu maddeler kanserojenlerin yoğunluğunu azaltmaktadır.

Yağlı besinlerle kolon kanserinin yoğun bir ilişkisi bulunmaktadır. Yağ oranı az besinler tüketmek kolon kanserine yakalanma riskini azaltmaktadır. Kırmızı et ve yağlı besinler tüketimi de kolon kanserini arttıran etkenler olarak karşımıza çıkmaktadır.

Düzenli kontroller yaparak kolon kanserinden korunmak mümkündür. Özelikle erken teşhis konulması konusunda düzenli kontrol yaptırılması büyük önem taşımaktadır.

Bu yöntemlerin dışında düzenli egzersiz ve yeşil çay ile de korunma sağlanabilir. Yeşil çayın kansere karşı koruyucu etkisi olduğu düşünülmekte, düzenli egzersiz de bağırsak hareketlerini düzenlemektedir.

Kategoriler:

Yapılan Yorumlar

Henüz kimse yorum yapmamış.

Bu sayfada yer alan bilgilerle ilgili sorularınızı sorabilir, eleştiri ve önerilerde bulunabilirsiniz. Yeni bilgiler ekleyerek sayfanın gelişmesine katkıda bulunabilirsiniz.

Yorum Yapın

Güvenlik Kodu
Coğafya Tarih Sitesi Matematik Sorusu Türkçe Sitesi