Çince adı "Koung Tseu" olan Konfüçyüs, M. Ö. 551 yılında Çin in Lu şehrinde dünyaya gelmiştir. Soylu bir aileye mensup olan Konfüçyüs'un babası Sang Hanedanlığına bağlı idi. Konfüçyüs çocuk denebilecek yaşta iken babasını kaybedince hayatına annesi ile devam etmek zorunda kalmıştır.
Babasız geçen çocukluğunda geçim sıkıntısı çekerek zor şartlarda büyüyen Konfüçyüs, varlıklı ailelerin çocuklarına ders vererek kazanç elde etmekteydi. Hem ders vererek para kazanıyor hem de okuma ve öğrenme merakıyla durmadan çalışıyordu. Okuyup öğrendiklerini yaşarken edindiği tecrübeleri ile birleştiriyor, hem yaşamsal hem de düşünsel olarak olgunluğa varıyordu. 19 yaşında evlenen Konfüçyüs, ders vermeyi bıraktıktan sonra Lu derebeyliğinde hububat ambarlığı görevine getirildi. Koruyuculukta bir süre çalıştıktan sonra aynı yerde Ulusal Arazi Memurluğu yaptı. Hayata karşı edindiği olgunluğu, dürüstlüğü ve sahip olduğu bilgisi ile yaşadığı bölgenin yanında çevre şehirlerden de fark edilmişti. Yaşadığı bölgede siyasal karışıklıkların çıkması sonucu kısa bir süre Lu şehrinden ayrılmış ve M. Ö. 501 yılında geri dönmüştür. Konfüçyüsün bu dönüşü de Lu şehrine Adalet Bakanı olarak geri dönmesine sebep olmuştur. Konfüçyüs Adalet bakanı olması onun düşünce ve sahip olduğu bilginin verdiği olgunlukla diğer derebeylikleri rahatsız etmiş ve onu başlı başına bir tehdit olarak görmüş ve rahatsız olmuşlardır. Bu rahatsızlıklarından dolayı Lu şehri ile aralarını sıcak tutmak isteyen komşu derebeyliklerinden gelen hediyeler ile Konfüçyüs'ü rahatsız eden eğlence ortamının doğmasına neden olmuştur. Bu ortamdan kendisini kurtaramayan Konfüçyüs, öğrencileri ile uzun bir yolculuğa çıkmıştır.
Lu derebeyliğinden yaklaşık olarak 13 yıl ayrı kalan Konfüçyüs, giderken amacının bir daha geri dönmemek olması onun bir daha Lu şehrine dönmesini engellemedi. İş için başvurduğu derebeyliklerinde iş bulamaması ona zor şartlar doğurarak uzun bir süre kötü şartlarda yaşamasına sebep olmuştur. Bu şartlara daha fazla dayanamayan Konfüçyüs 13 yıl aradan sonra Lu derebeyliğine tekrar geri dönmüştür. Lu derebeyliğine geri döndükten sonra kendisini öğrencilerine ve çalışmalarına adayan Konfüçyüs, M. Ö. 479 yılında hayatını kaybetmiştir.
Konfüçyüs, hayatı boyunca kendisini ilim ve irfana adamış ona göre de yaşamıştır. Onun yarattığı akımın adı Konfüçyüscülük olarak adlandırılmış ve kendisinden sonra gelenlere de ışık olmuştur.
Konfüçyüs edindiği bilgi ve düşünceleri sayesinde Çin de görev yaptığı sürede köklü değişikliklere neden olmuştur. Konfüçyüs Eğitimde sınıf yoktur. Sözü ile eğitimde eşitlik getirmiş, cinsiyet ve sınıf farkı gözetmeksizin herkesin eğitim almasının önünü açmıştır. Çin de yaşadığı dönemde köklü değişiklikler yapmış ve ölümünün ardından günümüze kadar yaptığı köklü değişikliklerin izi kalmasını başarmıştır. Günümüzde de hala Çin de bir nebzede bir Konfüçyüs etkisi görülmektedir. Konfüçyüs ün 2000 sene etkisinde kalan Çin çok uzun bir süre okullarda Konfüçyüs ün kitapları okutulmaktaydı. Konfüçyüs ün yarattığı felsefenin ideal insan sevgisine gitmesi nedeni ile örnek alınan bir akım olmuş ve Kore, Japonya ve Vietnam asırlarca Konfüçyüs un etkisinde kalmıştır. Konfüçyüs öğrencileri ile paylaştığı ve adalet bakanlığında görev yaptığı dönemde paylaştığı sözlerinin halk arasında yayılmasına sebep olmuş, vefatının ardından da talebelerinin derlemesi ile Konfüçyüs ten Seçmeler adlı kitapta toplanmıştır. Konfüçyüs ten arda kalan eserleri M. Ö. 221- 170 yıllarında Shih Huang Ti tarafından yakılarak imha edilmiş ve o dönemde eseri kalmamıştır. Daha sonra bir evin duvarında saklanan eserlerinin tekrar basılması ile eserlerinin bir kısmı günümüze gelmeyi başarmıştır.
Konfüçyanizm pozitif bir akımdır. Konfüçyüs ün sözleri dini bir değer taşımaz ve her türlü metafizik olayını reddetmektedir. Dini bir etkisi olmasa da zamanla Kofüçyüs'ün felsefe akınının bozuma uğraması ile sapık bir din haline gelmiş ve onun adına mabetler yapılmaya başlanmıştır. Öle ki Çin de yaşanan 1912 devriminden öncesine kadar Konfüçyüsizm, Çin de resmi bir din olarak kabul edilmekteydi. Konfüçyüs'e göre hayat hakkında bilgisi olmayan insanın ahiret hakkında da bilgisi yoktur ve onun için de gerçekten hiçbir şey bilmemek de en iyisidir.
Konfüçyüs'e Göre Erdemli İnsanlar Nasıl Düşünür?
• *Baktıklarında berrak görmeyi düşünürler,
• *Dinlediklerinde iyi duymayı düşünürler,
• *Görünüşleri bakımından cana yakın olmayı düşünürler,
• *Davranışlarında saygılı olmayı düşünürler,
• *Konuşmalarında doğru sözlü olmayı düşünürler,
• *İşlerinde ciddi olmayı düşünürler,
• *Kuşkuya düştüklerinde soruları nasıl soracaklarını düşünürler,
Bu sayfada yer alan bilgilerle ilgili sorularınızı sorabilir, eleştiri ve önerilerde bulunabilirsiniz. Yeni bilgiler ekleyerek sayfanın gelişmesine katkıda bulunabilirsiniz.