Doğuştan olan ve biyolojik olarak belirlenen cinsel zevk dürtüsü anlamındadır. "SIGMUND FREUD" un ortaya koymuş olduğu bir terimdir. Freudulcu görüşte cinsellik önemli bir yer tutar. Bu görüşe göre insan yaşamı önemli oranda cinsellik içgüdüsüne göre değerlenir. Cinsellik öğesi dar anlamda değil libido denen ilkel benliğe bağlı ve genel anlamda cinsel özlem denilebilecek ruhsal güç veya dirilik olarak da ele alınır. Libido, yaratıcı hayatı teşvik edebilir. İnsanlık için doğal yol cinsel ilişki ile gerçekleşmesidir. İnsan ilişkilerine ve etkinliklerine yön veren ana öğedir.
Libido, çocuklarda cinsel nitelik taşır. Çocuğun zihinsel gelişimi ilerledikçe libidonun bir bölümü cinsel işlevi sürdürürken, diğer kısmı da kişinin sanata, bilime, tekniğe dönük her türlü buluş ve yaratıcı etkinliğe kaynaklık eder. Libido insan yaşamını oluşturan dönemlerin her birinde ayrı bir nitelik taşır. Agızcıl evre(süt emme ve ısırmadan haz duyma evresi), dışkıl evresi(dışkılamadan haz duyma evresi), ve üretken evre(cinselliğin ayrımına varan çocuğun haz kaynağı cinsel organlara ilettiği evre)dir. Üç yaşından sonra başkalarına, özellikle anne, babaya yönelir. Beden ve ruhça olağan bir durumda yetişmekte ve kız çocuk babasına, erkek çocukta annesine aşırı şekilde sevgi duyar. Bu duruma da "OİDİPUS KOMPLEKSİ" adı verilir. Ergenlik çağından sonra libido büyük değişikliğe uğrar. Bu aşamada kişi karşıt cinsle ilişki kurma isteği duyar. Libidonun azalışını, erkekte testosteron ve kadında östrojen hormonunun üretiminin azalmasına bağlarlar. Hormon yetersizliği hormon tedavileriyle düzenlenebilir.
Libidonun gelişimini, yönünü heteroseksüel ya da oto seksüel olmasını birkaç etmen(kalıtım, yapı, ortam)belirler. Yoğunluğunu ise toplumsal koşullanma etkisini gösterir. Ameliyat, aşırı yorgunluk, depresyon libidoyu azaltabilir. Üzüntü, sevinç, heyecan , stres libidoyu etkiler.
Bu sayfada yer alan bilgilerle ilgili sorularınızı sorabilir, eleştiri ve önerilerde bulunabilirsiniz. Yeni bilgiler ekleyerek sayfanın gelişmesine katkıda bulunabilirsiniz.