Perm; Latincede "sürdürmek" devam etmek anlamına gelmektedir. Cultür ise tarım manasını taşır. Bu iki kelime birleşerek Permakültür kavramını oluşturmuştur. Dilimize çevirisi Sürdürülebilir Tarım olarak geçse de Türkçede bu kavram tam olarak yer edinememiştir.

Permakültür'ün tanımını ise şu şekilde yapmamız mümkündür; insan hayatının ve sürdürülürlüğünün ekosistemdeki çeşitliliğe uyarlanması, sağlıklı, uzun süreli ve verimli hale getirilmesidir. Permakültür'ün temel amacı; sürdürülebilir yerleşim yerleri ve yaşam alanları oluşturmaktır. Permakültür kavramı ilk olarak Franklin Hiram King'in 1911 yılında yazdığı Farmers Of Fourty Centuries: Or Permanent Aqriculture in Chine, Korea and Japan adlı kitabında kullanılmıştır. Bu kavramın literatürlere girerek günlük kullanımına başlanması ise 1970'leri bulmuştur. Bill Mollis'in Permakültüre Giriş kitabı bu kavramın aydınlığa kavuşmasını sağlamıştır.

Mollis Permakültür İlkelerini kitabında şu şekilde tanımlamıştır;

*Yeryüzüne özen gösterme; bütün yaşam sistemlerinin, bütün varlıkların devamlılığının ve çoğalmasının sağlanması için gerekli koşullar insanlar tarafından oluşturulmalıdır.

*İnsanlara özen gösterme; insanların gıda, barınak, eğitim, tatmin edici iş ve keyifli insan ilişkilerine sahip olarak sağlıklı bir şekilde var olmaları için gerekli kaynaklara ulaşılması sağlanmalıdır.

*Nüfus ve tüketime sınır getirme; kendi ihtiyaçlarımızı kontrol altına alarak kaynak yaratılmasına katkı sağlamamız gerekmektedir. Zaman, Para ve enerji cinsinden olabilecek bu kaynakları birinci ve ikinci ilkelerin gerçekleşmesinde kullanmalıdır.

Permakültür kelime manası olarak Sürdürülebilir Tarım anlamına gelse de sadece tarımla bağdaştırılmamalıdır. Yaşamın tamamını içine alan bir yaşam felsefesi haline getirilmelidir. Kendi içinde bir döngüsü olan, kendi kendine yeten, atık üretmeyen bir sistem yapısının oluşturulması sağlanmalıdır. Dolayısıyla doğayla karşı karşıya olmamalı doğayla birlikte hareket edilmelidir. Eylemler hesaplı ve planlı olmalıdır, uzun süreli ve döngüsü olan yatırımlar yapılmalıdır, tek bir getiriye odaklanılmamalıdır. Tüm eylemlerde doğa gözetilmelidir. Bu aşamada Permakültür Tasarımı devreye girer.

Permakültür Tasarımı; kavramsal, maddi ve stratejik bileşenlerin hayatın bütün biçimlerine faydalı olacak şekilde bir araya getirilmesini sağlar.

Permakültür'e ve Permakültür Tasarımına katkı sağlanması için;

*Zarar görmüş ekosistemler koruma altına alınmalı ve bu alanlarda iyileştirme çalışmaları yapılmalıdır.

*Hayatsal döngünün sağlanması için kişi başına asgari alan kullanılarak maksimum verimlilik sağlanmaya çalışılmalıdır.

*Nadir rastlanan, nesli tükenen türler ve vahşi türler için bitki ve hayvan sığınakları oluşturulmalıdır.

Günümüzde yeni bir kavramsallık taşımamasına rağmen Permakültür'e gereken önem verilmemektedir. Permakültür uygulamaları bireysel olarak devam ettirilmeye çalışılmaktadır. Oysaki büyük tarım şirketleri bu konuda bilinçlendirilmeli ve Permakültür uygulamalarına teşvik edilmelidir. Bu çalışmalar yaygınlaştığı taktirde sürdürülebilirlik ve kalkınma sağlanır.