Yaylı ve telli olarak kullanılan tanbur; gövdesi yarım bir elmayı anımsatan, uzunca saplı bir çalgıdır. Gövdesinin çapı ortalama olarak 35 cm' tir. Yaylı çalgılarda kullanılan rezonans tahtası, tanburda ahenk tahtası adı ile kullanılmaktadır. Tanburun sapı oldukça uzun olduğu için, erik ve gürgen gibi sert ağaçlar kullanılır. Ortalama olarak 108 ile 112 cm arasında bir sap uzunluğu olduğu için sapın oynama riskinin en aza indirilmesi için bu sert ağaçlar tercih edilmektedir.
Tanburun klavye kısmı, Türk Müziğinde bulunan 24 aralıklı sistemine uygun olarak dizayn edilmiştir ve 48 perdesi bulunmaktadır. Yedi telli olarak kullanılan tanbur, 3 oktavlık bir ses aralığına sahiptir. Mızraplı bir çalgı olarak kullanılan tanburu, aynı zamanda çellist olan Tanburi Cemil Bey yaylı tanbur biçiminde ilk kullanan ve müziğimize kazandıran kişidir. Tanburun tarihsel süreci incelendiğinde; Arapça tunbur kelimesinden, dilimize tanbur olarak geçmiştir. Tanbur çalan kişilere tanburi adı verilir.
Tanburun tarihinin, MÖ 2000' li yıllara kadar dayandığı bilinmektedir. Uygur Türklerinde ve Sümerlerde bu çalgının kalıntılarına rastlanmıştır. Sümerlilerin tanburu, yay anlamındaki pan ve tur kelimelerinin birleşiminden pantur olarak adlandırdıkları bilinmektedir.
Türk Sanat Müziğinin en önemli sazlarından biri olan tanburun, kemençe, ney gibi çalgılarla uyumu oldukça güzel duyulmaktadır. Derin ve içten bir sese sahip olan çalgının, Tanburi İshak, Tanburi Cemil Bey, Ercüment Batanay gibi pek çok virtüözü bulunmaktadır.
Bu sayfada yer alan bilgilerle ilgili sorularınızı sorabilir, eleştiri ve önerilerde bulunabilirsiniz. Yeni bilgiler ekleyerek sayfanın gelişmesine katkıda bulunabilirsiniz.