Müzik seslerden oluşan bir yapıdır. Bu seslerin ard arda sıralanma biçimi müzikte belirli bir kural çerçevesindedir. Gerek Batı müziği, gerek Türk müziğinde seslerin dizilimi; la, si, do, re, mi, fa, sol şeklindedir. Müzikal yapı içerisinde farklı renkler ortaya çıkartmak için belirli kalıplara göre bu sesler sıralandırılmıştır. Batı müziği, majör ve minör kalıplar üzerine kurulmuş bir müzik anlayışıdır. Bu anlayışa benzer bir yapı olarak, Türk Sanat müziğinde makam, Halk müziğinde ise ayak sistematiği bulunmaktadır. Bu sistemlerden, majör, minör ve makam anlayışları, oturmuş ve kalıpları kesin olarak çizilmiştir. Ayak kavramı üzerine ise çeşitli söylemler bulunmaktadır.
Halk müziğimizde kararı, güçlü sesi ve dizisi olan, sanat müziğimizdeki makam anlayışının öğelerinden bir bölümünü taşıyan yapı, ayak olarak adlandırılır. Ayak kavramının, batı müziğinde majör ve minör kalıpları belirleyen kurallarına benzer bir yapısı yoktur. Daha çok Türk sanat müziğinde kullanılan yapılar temel alınarak oluşturulmuş bir dizilimdir. Halk müziğinde karar ses değiştirilerek yeni bir etki yaratılabilir. Bir eser içerisinde tek bir ayak olabileceği gibi, birden çok ayakta bulunabilir.
Kimilerine göre Halk müziğindeki ayak, Sanat müziğindeki makam anlayışına denk gelmektedir. Ancak bu iki müzik türünün yapısal özellikleri incelendiğinde ayak kavramı, makam kavramını temsil etmemektedir. Bunun asıl sebebi, Sanat müziğimiz, adından da anlaşılacağı gibi, sanatsal kaygılar taşıyan bir müzik türüdür ve belirli kurallar üzerine kurulmuştur. Halk müziği ise sanatsal kaygıları ikinci plana itmiş, halkın yaşantısını, gözlemlerini, acılarını vb dile getirmeyi amaçlamıştır. Belirli bir yapı üzerine kurulmamış olan Halk müziğimiz, daha sonra oluşturulmaya çalışılan kuralların içerisine oturtulmaya çalışılmıştır.
Bu durumun pek de mümkün olmadığı görülmektedir. Eserler oluşturulduktan sonra kural koymaya çalışmak esere göre kural oluşturmak anlamına gelmektedir. Kuralları çok daha belirgin olan Sanat müziği örnek alınarak, bu müzik kurallarının bir çeşitlemesi olarak ayak kavramı oluşturulmuştur. Bu bakımdan Halk müziğindeki ayak, Sanat müziğinde makamı karşılamamaktadır.
Örnek olarak: Halk müziğinde kullanılan hicaz ayağını, Sanat müziğindeki hicaz makamı ile karşılaştırırsak Halk müziğindeki hicaz ayağının daha kısır bir yapıda olduğunu görebiliriz.
Halk müziğinde; Garip, kerem, müstezat, misket, bozlak, derbeder gibi ayaklar bulunmakta olup bunlara dizi de denilmektedir.
Bu sayfada yer alan bilgilerle ilgili sorularınızı sorabilir, eleştiri ve önerilerde bulunabilirsiniz. Yeni bilgiler ekleyerek sayfanın gelişmesine katkıda bulunabilirsiniz.