Medeniyet var olduğundan beri, spor da insan hayatında var olmayı bilmiştir. Spor, günümüzde oldukça büyük bir endüstri haline gelirken, spor milattan önceki dönemlerde de insanoğlunun hayatında var olmayı bilmiştir. Öyle ki M. Ö birçok medeniyet, spor olimpiyatları düzenlemekteydi. Bu dönemde yapılan spor organizasyonları ise, daha çok Atletizm dalında yapılmıştır. Oysa bir spor dalı, tarihin en eski dallarından birisidir. O da yüzme sporudur.

Medeniyetlerin, kendilerine yaşam alanı olarak sulak alanların kenarlarını seçmesi, yüzmenin tarihte her zaman kullanılmasını ve de gelişmesini sağlamıştır. Günümüzde ise spor, başlı başına büyük bir endüstri haline gelmeyi başarmıştır. Yaz Olimpiyatları içerisinde yer alan yüzme yarışları, insanların büyük ilgisini çeken bir spor olmayı başarmıştır. Düzenlenen bu yüzme yarışlarında, sporcular değişik yüzme stillerinde yarışmaktadır. Bu yarış stillerinin çeşitliliği, sporcu sayısını artırmayı ve her sporcunun kendi sitilinde uzmanlaşmasını sağlamaktadır.  Yapılan ulusal ve de uluslar arası yüzme yarışı organizasyonlarında kullanılmakta olan 4 farklı yüzme kategorisi kullanılmaktadır. Bu kategoriler ise sırasıyla, serbest, kelebek, kurbağalama ve de sırtüstü olarak adlandırılmaktadır. Bu yüzme stilleri içerisinde bilinen en eski yüzme stili kurbağalamadır. Bu stilin en eski yüzme stili olmasına ise, kurbağalamanın az enerji harcaması olarak gösterilmektedir. Bu stil bu nedenle, suda yaşanan boğulma vakalarında da sık sık kullanılmaktadır. Kurbağalama stilinde, sağ ve sol kol ileri uzatılır ve suyun ellerle aynı anda yandan geri çekilmesi sağlanır. Bu sırada, bacaklar da ellerle birlikte senkronize çalışmaktadır.

Yüzme yarışlarında kullanılan kelebek stili, kurbağalama stilinden kol hareketleri yönünden ayrılmaktadır. Kelebek stilinde, kollar ileri hareketlerini kurbağalama gibi suyun içerisinden değil, suyun üstünden yaparlar. Bu, kelebek yarış stilini kurbağalamadan ayıran en önemli etkendir. Yine bu stilde kurbağalamadan farklı olarak, sporcular ayaklarına çırpmaktadırlar. Bu çırpış, yunusların kuyruğunu çırpışına benzemektedir. Bu ayak hareketi, başlangıçta kurbağalamadaki gibiyken, sonradan değişim göstermiştir.

Yüzme yarış stillerine bakıldığında, bu stiller arasında en hızlı yüzme stili serbest stildir. Serbest stilin tam olarak nasıl ortaya çıktığı tam olarak bilinmese de, yüksek dalgalarla mücadele etmek için geliştirildiği düşünülmektedir. Bu stil, Avrupa’ya Avustralyalılar tarafından taşınmıştır. Bu taşınmanın tarihi ise 1902 yılıdır. Daha sonra da, Avrupa’dan Amerika’ya taşınan bu stil, burada geliştirilmiştir. Serbest stilde önceleri, her kulaçta ayaklar 4 kez çırpılmaktaydı. Daha sonra hız artırılmak istendi ve hızın ayakların çırpış sayısıyla doğru orantılı olduğu anlaşıldı. Bunun üzerine 1917 yılında ayaklar 6 kez çırpılmaya başlandı ve bu haliyle de günümüze kadar ulaştı.

Sırtüstü yüzüş şekli incelendiğinde ise, öncelikli bu yarış stilinin çok yakın bir tarih olan 20. Yüzyılın hemen başlarında gelişmeye başlandığı söylenmektedir. Yine, sırtüstü stilinde ilk başta kol ve bacak hareketleri kurbağalama yarış stiline oldukça benzemekteydi. Bu stilin günümüzdeki halini almasını sağlayan kişi ABD’li Harry Hebner olmuştur. Harry Hebner, serbest stilin kol ve ayak hareketlerini geliştirmiş ve sırtüstü olarak bu şekilde yüzmüştür. ABD'’li yüzücünün geliştirmiş olduğu bu yüzüş stili ilk başta tepki görmüş ve sporcu kurallara aykırı yüzdüğü gerekçesiyle diskalifiye edilmiştir. Fakat daha sonradan bu yüzme stili resmi olarak kabul edilmiştir. Harry Hebner’'in geliştirmiş olduğu yeni sırtüstü yüzme stilinin, sırtüstü yüzme hızının kurbağalamaya benzer sırtüstü yüzme hızına göre daha fazla olduğu da sonradan anlaşılmıştır.

Kategoriler:

Yapılan Yorumlar

Henüz kimse yorum yapmamış.

Bu sayfada yer alan bilgilerle ilgili sorularınızı sorabilir, eleştiri ve önerilerde bulunabilirsiniz. Yeni bilgiler ekleyerek sayfanın gelişmesine katkıda bulunabilirsiniz.

Yorum Yapın

Güvenlik Kodu
Coğafya Tarih Sitesi Matematik Sorusu Türkçe Sitesi