Andız otu balgam söktürücü ve anti-inflamatuar özellikleri nedeniyle, tıbbi olarak yıllardır kullanılan çok yıllık bir bitkidir. Bu yazıda, andız otunun tıbbi kullanımı ve yan etkileri hakkında bilgi vereceğiz.
Biliyor muydunuz?
Andız bitkisinin kökenini çevreleyen bir kaç masal vardır. Bu bitkinin Latince adı olan "İnula Helenium" isminin Truva efsanesindeki Helen'den türetildiği düşünülmektedir. Bir hikayeye göre Sparta'dan kaçırıldığı zaman Helen bir buket andız otu taşıyordu. Başka bir masala göre bu bitki Helen'in gözyaşlarının düştüğü yerde çoğalmaktadır.
Yabani ayçiçeği ve elecampane gibi pek çok değişik isimle de anılan andız otu Güney ve merkez Avrupa ve Batı Asya bölgelerine özgü çok yıllık otsu, yerli bitkidir. Bununla birlikte, Kuzey Amerika'da da yetiştirilmektedir. Botanik ismi "Inula Helenium"dur, "Asteraceae" ya da papatya ailesine aittir. Bitkisel çay hazırlamada kullanılan bitkinin kısımları kökler, rizom ve çiçekleridir. Bu bitkinin mide bozulması, adet düzensizlikleri, ödem (su tutulması) ve siyatik gibi durumların tedavisi için Antik Yunanlılar ve Romalılar tarafından kullanıldığı düşünülmektedir. Aynı zamanda bazı cilt hastalıklarının semptomlarını hafifletmek için Anglo-Saksonlar tarafından kullanılmıştır. Bu günlerde bitki uzmanları andız otunu başta solunum problemlerinin tedavisi için kullanmaktadırlar.
Andız Otunun Kimyasal Bileşenleri:
Bu bitkinin tedavi edici özelliklerinden sorumlu olan maddeler şunlardır;
- Alantolactone, isoalantolactone gibi siskiterpen laktonlar içeren uçucu yağlar
- Inulin
- Helenin
- Musilaj
- Polisakkaritler
- Sterols (sitosterol, stigmasterin)
- Saponinler
- Reçineler
Bu bitki aşağıdaki özelliklere sahiptir;
- Balgam söktürücüdür.
- Öksürüğü bastırır ve giderir.
- Terlemeyi uyarır ve terlemeyi sağlar.
- Şişkinliği rahatlatmaya yardımcı olur.
- Diüretiktir ve idrar akışını arttırır.
- Antifungaldir, mantar enfeksiyonlarını önler.
- Antiparazitiktir, parazitleri yok eder.
- Anti-enflamatuardır, iltihabı azaltır.
- Mukoza üzerinde yatıştırıcı bir etkiye sahiptir.
Tıbbi Kullanımları:
Atlardaki deri enfeksiyonlarını tedavi etmek için kullanıldığı için "horseheal" de denilmektedir. Benzer bir şekilde, uyuz hastalığından etkilenmiş koyunları tedavi etmek için kullanıldığından dünyanın diğer bölgelerinde "scabwort" olarak da adlandırılmaktadır. İnsanlarda aşağıdaki durumların semptomlarını hafifletmek için kullanılabilmektedir.
Solunum Sorunları:
Andız otu, genellikle bronşit ve akciğer enfeksiyonlarının neden olduğu artmış mukustan kaynaklanan öksürüğü rahatlatmak için kullanılmaktadır. Bu bitkinin öksürük kesici ve balgam söktürücü özellikleri esas olarak "alantolactone" maddesinden kaynaklanmaktadır. Bu maddede bulunan "alantolactone" ve "inulin" (nişastalı bir madde veya polisakkarit) yatıştırıcı bir madde olarak etki eder. İnulin tahriş olmuş bronşları ve mukoza membranlarını sarar ve yatıştırır. Balgam söktürücü olarak, pürülan bronşit durumunda mukus veya balgamı gevşeterek atılmasına yardımcı olur. Saponinlerin varlığı akciğerlerden mukusun çıkarılmasını kolaylaştırır. Ayrıca astım ve boğmacadan etkilenen kişilerdeki öksürüğün rahatlamasını sağlamaya yardımcı olur. Andız otunun "M. tuberculosis" bakterisine karşı savaşan bir madde olduğuna inanılmaktadır ve veremin sebep olduğu öksürük ve diğer semptomları bir ölçüde önlemeye yardımcı olabilir. Ayrıca zaatüre veya plörezi hastalıklarından etkilenen kişilere yardım sağlayabilir.
Gastrointestinal Sorunlar:
Andız otunun kökünde bulunan helenin adı verilen acı bir maddenin varlığının sindirimi teşvik etmeye yardımcı olduğuna inanılmaktadır. Helenin maddesinin iştah uyarıcı olduğuna inanılmaktadır. Bitki uzmanları andız otunun dispepsi semptomlarını hafifletmekte olduğunu düşünüyor. Bu bitkinin kökünde bulunan uçucu yağlardan alantolactone, gastrit veya gastroenteritten sorumlu olan parazit veya solucanların (yuvarlak kurt, kancalı kurt, giardia, kıl kurdu) yok olmasına yardımcı olabilen özelliklere sahiptir. Ayrıca sindirime yardımcı olur. Andız ve meyan kökünden yapılmış bir bitkisel içecek bulantı ve şişkinlik gibi belirtileri hafifletmeye yararlı olabilir.
Kan Şekeri Üzerine Etkisi:
Bu bitkide bulunan çözülebilir bir lif olan inülinin bağırsak florası için faydalı olduğu düşünülmektedir, aynı zamanda kan şekeri ve trigliserid ile ilgili tıbbi sorunları önlemeye yardımcı olabilir. İnulin tatlı bir tada sahip olsa da, doğru dozlarda alındığında kan şekeri seviyelerinin üzerinde minimal bir etkiye sahiptir. Bu bitki çay, sıvı ekstresi veya tentür şeklinde alınabilir. Doz ile ilgili olarak, günde üç kez 1. 5-3 gram kök alınabilir. Andız çayı günde iki kez alınabilir. Bu çayı yapmak için 1. 5-3 gram kökü 150 mililitre kaynar suya ilave edilebilirsiniz. 5-10 dakika demleyin.
Yan Etkiler ve Kontrendikasyonlar:
Öneriler dozda alındığında bu bitki genel olarak yan etkilere neden olmaz. Ancak fazla miktarda alındığında bazı yan etkilere neden olmaktadır. Yan etkileri şunlar olabilir;
-Kusma
-İshal
-Spazmlar
Bu bitki aşağıdaki durumlarda kontrendikedir;
Gebelik:
Bir rahim uyarıcı olarak kabul edildiğinden, bu bitki gebelik sırasındaki kadınlar tarafından alınmamalıdır. Ayrıca anne adayları ve fetüs üzerindeki etkileri konusunda bilimsel verilerin henüz eksik olması nedeniyle de kullanılmamalıdır. Ayrıca emziren anneler tarafından da kaçınılmalıdır.
Alerji:
Krizantem, kadife çiçeği, yakup otu, papatya gibi "Asteraceae / Compositae" bitki ailesinden gelen bitkilere karşı alerjik reaksiyon yaşayan kişiler tarafından kaçınılmalıdır.
İnulin kan şekeri düzeyleri üzerinde önemli bir etkiye sahip olmamasına rağmen, herhangi bir formda andız otu kullanan şeker hastalarının düzenli olarak kan şekeri düzeylerinin izlenmesi gerekir. Andız otu merkezi sinir sistemi depresanları ve sakinleştiricileri ile etkileşimde bulunarak uyuşukluğa neden olabilir. Bu nedenle bu tür ilaçlar kullanan kişilerin bu bitkiyi kullanmamaları gerekir.
Yukarıda sözü edilen durumların tedavisinde bu bitkinin etkinliği hakkında bilimsel veri eksikliği olduğunu belirtmek gerekir. Verilerin çoğu hayvan çalışmaları ve anekdot kanıtlara dayanmaktadır. Bu bitkiyi kullanmaya başlamadan önce bir sağlık kuruluşuna ya da doktorunuza danışmanız tavsiye edilir.
Bu sayfada yer alan bilgilerle ilgili sorularınızı sorabilir, eleştiri ve önerilerde bulunabilirsiniz. Yeni bilgiler ekleyerek sayfanın gelişmesine katkıda bulunabilirsiniz.