Tarihte birçok medeniyete ev sahipliği yapan bu bölge sürekli geliştirilmiş ve mimari açıdan sürekli değişim halinde olmuştur. Roma egemenliğindeyken Güneş Tanrısı adına inşaa edilen mabed dolayısı ile Güneş Şehir adını almıştır ancak bu şehrin asıl sahibi Fenikelilerdir.  Altın dönemi diye bahsedilen dönem Romalıların sayesinde yaşanmıştır mimari açısından birçok zenginlik getirilmiş ve birçok etkinliğe sahiplik yapmıştır. Fakat daha sonraları birçok savaş ve istilalar bu şehri yok olma noktasına getirmiştir.

Baalbek, Lübnan'ın Bekaa vadisinde kalan şehir olarak anılır. 1984 yılında bu güzelliğin farkına varılmış ve Unesco tarafından koruma altına alınmıştır. Fenikeliler'in sürdüğü hayata Yunanlılar son verdi fakat onlarında ömrü çok uzun değildi. Romalılar, sürekli yıprattılar ve bu şehri almak için sürekli mücadele ettiler ve bunu başardılar. Romalılar döneminde de birçok savaşa ve medeniyetlerin mücadelesine sahne oldu. Bizanslılar tarafından son halini aldı diyebiliriz İmparator Teodosius  Jüpiter tapınağının büyük bir kısmını yıkarak burayı kilise haline getirdi...

Bu şehri ve mimariyi en çok tahrip eden Haçlılardı ele geçirdiği bölgeleri yakıp yıkmakla meşguldüler daha sonra Timur'un saldırıları başladı. Haçlılar burayı  kale olarak kullandıkları için mimari tamamıyle yok olmaya yüz tuttu. Bu bölge Osmanlıların da eline geçti ancak Osmanlılar buraya hakim olduğunda Jüpiter artık toprağa gömülmüş haldeydi.  Şu an da bu bölgede 3 adet tapınak mevcuttur, Jüpiter, Baküs ve Venüs tapınakları görülebilir ve incelenebilir şekildedir.  Tapınaklar arasında en büyüğü Jüpiter tapınağıdır ancak bu tapınağın çok iyi korunduğu söylenemez aksine Baküs tapınağı gayet iyi korunmuş ve bakımlı görünümüyle dikkat çekmektedir.

Bölge Osmanlı hakimiyetine girdikten sonra bir süre turistlere kapalıydı çünkü askerler bu bölgedeydi ancak zamanla bu bölgeye turistler rahatlıkla uğrayabildi ve gezme, görme imkanları oldu.  Depremler mimarilere zarar verdi ancak çok fazla yıpratmadı. 2006 yılında İsrail'in Baalbek şehrini bombalaması sonucu titreşimler sayesinde mimari zarar gördü ve Unesco bakım için teklif sundu.