Beyin krizi, çağımızın en büyük hastalıkları arasında gösterilir. Kanser ve kalp rahatsızlıkların sonra ölümle sonuçlanan 3. büyük hastalıktır.
Beyin krizi orta ve ileri ki yaşta görülen bir hastalıktır. Bu hastalık ölümcül olmasına rağmen önlenebilir yapıya sahiptir. Beyin krizi beynin bir bölgesinde kansızlığa veya bir bölgesinde oluşan kanama sonucu meydana gelir. Bu olay devamında genellikle felç ile sonuçlanmaktadır. Beyin krizi, beyin damar hastalığıdır. Bu yüzdendir ki, doktorların belirlediği azami süreç içerisinde kontrollere gidilmesinde fayda vardır. Önlenebilir hastalık olmasına karşın, ön teşhis değerleri hastalığın durumu açısından çok önemlidir. "Tıkanan Damar" ve "Kanayan Damar" bu hastalığa neden olur.
1. Tıkanan Damar: Beyin krizi, beynin ihtiyacı olan damarın kan akımı pıhtılaşma sonucu kanı taşıyamadığı ve beyin o kanı alamadığı için çıkar. Kan akımına engel olan bu pıhtı, beyin krizlerinde en çok sebep olan bir nedendir. Beyin ihtiyacı olan kanı alamaması, beyinin gerekli işlevlerini aksatacak ve beyin krizi dediğimiz bu hastalığı zaman içerisinde ortaya çıkaracaktır.
2. Kanayan Damar: Nadir olan bu durum, zayıflamış damarların yırtılması yada çatlaması sonucu beyin içine dolan kanın etrafa yayılması sonucu görülür.
Belirtilen iki durum, beyinde oluşan kan akışının yeterli olmadığı ve damar yırtıkları sonucu ortaya çıkan beyin krizinden kaynaklandığı gördük. Bu hastalık sonucunda; hafıza kaybına, davranış bozukluğuna, beyinde kalıcı hasara, felce ve sakatlığa neden olabilir.
Beyin krizini önlemek için neler yapılmalıdır?
İlk önce 'Beyin Krizi' belirtileri bilmek ve doğru yorumlamak çok önemlidir. Beyin krizinin belirtileri sadece bir tanesi görülse bile, doktora gidilmelidir. Beyin krizi bu hastalığı ortaya çıkarmadan önce belirtileri, bir haberci niteliğindedir. Bu belirtiler sadece birkaç dakika sürebileceği gibi, saatlerce de sürebilir. Belirtilerin sadece çoklu yada tekli görülebilir. Siz ve çevrenizdekiler bu belirtiyi gördüklerinde hemen doktora gidilmelidir. Belirtiler kısa sürse ve geçmiş olsa bile bunu ihmal edilmemelidir. Gelecekte çıkan beyin krizi hastalığın habercisi olabilir.
Beyin krizinin belirtileri nelerdir?
*Yüz, kol, bacak ve vücudun yarısında aniden ortaya çıkan kuvvetsizlik veya uyuşma
*His bozukluğu
*Konuşmada zorluk veya konuşulanları anlamada zorluk çekmek
*Bir veya iki gözde görmede bulanıklık, görüntü azalması veya çift görme
*İzah edilemeyen denge bozuklukları
Yukarıda belirtilerin her biri, beyin krizinde ortaya çıkan belirtilerdir. Beyin krizi öncesi , "Geçici İskemik Atak" denilen küçük beyin krizleri azda olsa meydana gelebilir. Geçici olarak kanın beyine ulaşmaması durumunda ortaya çıkar. Bu geçici hastalık beyin krizinin habercisi olabilir. Geçici iskemik atak (TIA), damar tıkanıklığı sonucu beyine gidemeyen kandan dolayı meydana gelir. Kesinlikle küçümsenecek bir durum değildir. Büyük krizin haberci niteliğini taşıyabilir. Oluşacak bu durumlara karşı önlem alınması ve gerekli tedavi, kontrolleri yapılması gerekmektedir. Bunlar arasında değiştirilmesi mümkün olmayan faktörlerde vardır. İnsanın yaşı ilerledikçe beyin krizine yakalanma oranı artar. Beyin krizine yakalanma oranı, erkeklerin kadınlara göre daha çoktur. Ve siyahilerin beyaz ırklı insanlara göre daha çok bu hastalığa yakalandığı anlaşılmıştır.
Değiştirilmesi, tedavisi mümkün olan belirli risk faktörleri vardır.
Bunlar;
Yüksek Kan Basıncı: Tansiyon yüksekliği, beyin krizine en fazla neden olan faktördür. Bu risk faktörünün çok görülmesine karşın, düzenli tansiyon kontrolü yapılması durumunda beyin krizini önlemesine mümkündür.
*Sigara içilmesi, beyin krizine yakalanma oranını iki katı kadar artar. Sigara içmek, beyin krizine de olumsuz yönde etkiler.
*Fazla kilo sahip insanlar, şeker hastalığına, damar tıkanıklığına, tansiyon yüksekliğine yol açar. Bu durum beyin krizini etkileyen faktördür.
*Daha önce geçici iskemik atak yaşayan hastalar beyin krizine yakalanma oranı daha yüksektir. Ancak doktor kontrolünde alınan ilaçlar bu tehlikeyi önemli ölçüde azaltır.
*Kalp hastalıkları, düzensiz kalp ritmi (atrial fibrilasyon) gibi hastalıklar beyin krizi tetikleyicisidir. Bu hastalık durumunda da ilaç alımı hayati öneme sahiptir.
*Hareketsiz kalmak da beyin krizine neden olabilir. Düzenli yürüyüş veya spor yapılması bu açıdan çok önemlidir.
Beyin Krizi Önlenebilir!
Beyin krizi acil bir durumdur. Hiçbir yerde vakit kaybetmeyin ve hemen doktora gidilmelidir. Hastalığı ne kadar önce tanırsak o kadar iyi olacaktır. Beyin krizinde birçok tedavi uygulaması vardır. Umutsuzluğa kapılmamak gerekir. Damar tıkanıklığına bağlı beyin krizi sonrası ilk 3-6 saat içerinde sakatlıklar olmaktadır. Bu yüzden en erken hastaneye gidilmesi hasarları azaltmaya yardımcı olur. Beyin krizi, tedavisi için acil bir nitelik kazanması gerekmektedir. Gerek hastalığın erken tespiti yapılması gerekse hastalığın tipini (tıkanan damar, kanayan kadar) öğrenmek tedavinin kurtulması için çok önemlidir. Tedavilerin erken öngörülmesi yapılacak tetkikler ve alternatifler tedavileri de belirlemeye yardımcı olur.
Hastaneler beyin krizine tanı koymak için bazı tektikler yapılmaktadır. Bunlar; Beyin Tomografisi, Magnetik Rezonans, Manyetik Rezonans Anjio, Transkraniyal Dopler, Karotis Duplex Görüntüleme, Spect, Beyin Anjiografisi, Transözofagal Ekokardiografi. Bunların dışında "kan tetkikleri, EKG ve EKO" gibi risk faktörleri belirmeye yarayan yöntemlerdir.
Beyin Krizi Tedavileri
Beyin kriz tedavileri gün geçtikçe gelişen teknoloji, biyolojik gelişimler ile tedavi süreçlerini kısaltmaya yardımcı olmuştur. Beyin krizinde ilaç tedavisi gün geçtikçe gelişmekte ve krizin beyinde yaptığı hasarı en aza indirmeye çalışan bir çok yeni ilaç üzerinde çalışılmakta bir kısmı ise kullanılmaktadır. Damar tıkanıklığına bağlı oluşan beyin krizi damarda oluşan pıhtıyı çözmek için, ilaçlar üzerinde yoğunlaşmaktadır. Damardaki pıhtıyı eriten ilaçlar, (tpa) tedavi sürecinde kullanılır. Kriz sonrası ilk 3 saat çok önemlidir. Beyin krizlerinden hemen sonrası ancak bu ilaç kullanımı yapılması gerekmektedir. Beyin koruyucu ilaçlar veya ajanlar, beyinde oluşan hasarı en aza indirgemeye yönelik ilaçlardır. Bu ilaçların etkisini gösterdiği, bilim adamlarının yaptığı yoğun araştırmalar sonucunda elde edilmiştir. Bir diğer tedavi, kullanılan Antikoagulanlar'dır. Yüksek risk taşıyan hastalar için kullanılması öngörülen bu ilacın hem geçici beyin krizi (geçici iskemik atak) hemde büyük beyin krizi geçirenlerin kullanması büyük önem kazanmaktadır. Antikoagulanlar, ilaçlar ağızdan ve damardan verilir. İlaç dışında cerrahi yöntemde sıkça kullanılır. Beyinde tıkanan damarlarda daralma ve tıkanmaları cerrahi yöntemle sorunu çözebilir.
Hasta bakımı yapılan tedavi süreci kadar önem taşımaktadır. Beyin krizi veya cerrahi müdahale sonrası, hastanın solunum, dolaşım, kalp fonksiyonları sık sık kontrol edilmesi gerekmektedir. Anormal bir durum karşısında hemen doktora başvurulmalıdır.
Bu sayfada yer alan bilgilerle ilgili sorularınızı sorabilir, eleştiri ve önerilerde bulunabilirsiniz. Yeni bilgiler ekleyerek sayfanın gelişmesine katkıda bulunabilirsiniz.