Evet yanlış duymadınız! Tıpkı insanlar ve hayvanlar gibi bitkiler de hastalanıyor. Hatta geçmişte bitki hastalıklarında, öyle salgınlar gerçekleşmiş ki insanların kıtlıktan ölmelerine hatta bir bölgeden başka bölgelere göç etmelerine bile neden olmuş. Tıpkı 1840 yılında İrlanda’da patates hastalığı salgınında yaşanan korkunç olaylar gibi. Bu “Patates Mildiyösü” salgınında öyle bir kıtlık yaşanmış ki, beslenmesi patatese bağımlı 1 milyonun üzerinde İrlandalı hayatını kaybetmiş ve Amerika başta olmak üzere başka kıtalara göç etmiştir. Görüldüğü gibi, bitkiler de hastalanıyor ve bunun sonuçları bazen oldukça ağır olabiliyor. Peki bitkiler neden hastalanır? Bu hastalıklar bitkileri nasıl etkiler?
Bitki Hastalıkları
Bu bağlamda ilk olarak bitki hastalıklarını, biyotik ve abiyotik hastalıklar olarak ayırmak oldukça mantıklı olacak. Abiyotik yani bitkilerde hastalığa neden olan cansız hastalık etmenleri, su kıtlığı ya da fazlalığı, rüzgar, soğuk, sıcak, çeşitli kimyasallar olarak sıralanabilmektedir. Abiyotik hastalıkların en önemli özelliği ise hastalığa neden olan etkenler ortadan kaldırıldığında bazen bitkinin iyileşme şansının olabilmesi. Tıpkı, bitkilerin su eksikliğinde solmasında olduğu gibi solan bitkiler, belli bir dereceye kadar tekrar sulandığında eski haline gelebilir. Diğer yandan biyotik hastalık etmenleri olarak ise, virüsler, viroidler, bakteriler, funguslar (mantarlar) ve fitoplazmalar sıralanabilir. Bu etmenler, bitkilerde oldukça fazla zararlara yol açabilmekte ve bitkinin ölümüne dahi sebebiyet verebilmektedir. Bitki hastalıkları konusunda yapılan araştırmalar, daha çok tarımsal ve ekonomik öneme sahip bitkiler üzerinde yapılmıştır. Bunun nedeni ise hastalık etmenlerinin tarımsal üretimde ciddi ekonomik kayıplara yol açması.
Bitki Hastalıkları Bilimi:
Fitopatoloji
Tarihte bitki hastalıklarının çok acı kayıplara neden olması insanları bu hastalıkların nedenlerini ve önlem yollarını inceleme yoluna itmiştir. Böylece fitopatoloji bilim dalı ortaya çıkmıştır. Kısaca fitopatoloji bitki hastalıklarını inceleyen bilim dalı olarak tanımlanabiliyor olsa da kapsamı oldukça geniştir. Fitopatoloji bitkilerde hastalığa neden olan etken ve etmenleri 5 ana başlık altında inceler. Bunlar, simptomatoloji, etioloji, patoloji, epidemiyoloji ve son olarak da hijyen ve terapidir.
1. Simptomatoloji: Hastalık belirtilerini inceleyen bilim dalıdır. Hastalıklı bitki fizyolojisinin ayrıntılı bir incelemesini yapabilmek için sağlıklı bitki fizyolojisinin de bilinmesi gereğini unutmadan, karşılaştırmalı inceleme yaparak çeşitli etmenlerin neden olduğu hastalıkları incelemektedir. Bu incelemeyi yapmak için ise belirtileri hem makroskobik hem de mikroskobik olarak inceleme gereği ortaya çıkmaktadır. Makroskobik inceleme sağlıklı olmadığı düşünülen bir bitkinin belirtilerinin gözle incelenmesiyken, mikroskobik inceleme adından da anlaşıldığı gibi mikroskopla yapılan derinlemesine inceleme olarak açıklanabilir.
2. Etioloji: Hastalığa neden olan etmenlerin incelenerek sınıflandırılmasının yapıldığı fitopatoloji alanıdır. Özellikle bitki hastalıklarıyla savaşımda hastalığa neden olan etmenlerin incelenmesi ve doğru olarak teşhis edilmesi oldukça önemli bir aşamadır.
3. Patoloji: Hastalığın altında yatan nedenleri, hasta bitki dokularını ve bu dokularda meydana gelen değişimleri belirleyerek araştıran bilim dalıdır.
4. Epidemiyoloji: Epidemiyoloji, kelime anlamı olarak salgın demektir. Fitopatolojinin çalışma alanlarından olan bu bilim dalı ise salgın yapan hastalıkların neden bu duruma geldiklerini, salgına neden olan faktörleri, salgının oluşmaması için gerekli önlemlerin alınması için yapılan çalışmaları bünyesinde barındırmaktadır. Tarım il ve ilçe müdürlüklerince yürütülen önceden tahmin ve erken uyarı çalışmaları da epidemiyoloji biliminin konusunu oluşturmaktadır.
5. Hijyen ve Terapi: Bitki hastalıklarıyla mücadelede hastalığın seyri, hastalığa neden olan etmen ve etkenlerin özellikleri ve ortaya koyulması kadar, hijyen ve terapi de oldukça önemli bir konudur. Hijyen ve terapi olmadan diğer saydığımız maddelerin yerine getirilmesi adeta hasta bir insana teşhis koyup onu tedavi etmemekle eşdeğerdir. Bu başlıkta bahsettiğimiz hijyen kelimesini, temiz üretim materyali kullanmak, temiz toprakta üretim yapmak (yani hastalıkla bulaşık olmayan yerlerde), kültürel önlemlere dikkat etmek şeklinde açıklamak mümkündür. Hijyen aslında tedavinin en önemli ve bir o kadar da yetiştiriciler tarafından ihmal edilen konusudur. Diğer yandan terapi ise hijyene dikkat edildiği halde yine de hastalanan bitkileri, iyileştirmek için alınan tedbirler ve tedavi yöntemlerdir. Zirai mücadelede aktif mücadele yöntemleri terapinin konusuna girmektedir. Kısaca özetlemek gerekirse aktif mücadele yöntemleri, biyolojik, fiziksel, biyoteknolojik ve en son olarak da kimyasal mücadele olarak sıralanabilir.
Bu sayfada yer alan bilgilerle ilgili sorularınızı sorabilir, eleştiri ve önerilerde bulunabilirsiniz. Yeni bilgiler ekleyerek sayfanın gelişmesine katkıda bulunabilirsiniz.