E vitamini 1922 yılında, Evans ve Bishop adlı iki bilim adamının beslenme ile doğurganlık arasındaki ilişkiyi bulmaya çalıştıkları bir araştırma sırasında bulundu. Bu deneyde aylarca E vitaminin bulunmadığı bir beslenme programıyla beslenen dişi fareler zamanla fetüs emiliminden dolayı doğurganlıklarını kaybetti. E vitamini üreme organlarının işleyişi , kas fonksiyonları ve sinir sistemi için oldukça önemlidir.
E vitamini yağda çözünebilen bir vitamin türüdür. Birbiriyle bağlantılı 8 farklı molekülün bağlanmasıyla oluşur. Lipoproteinlerde ve hücre zarında antioksidan işlevi görürür. Ayrıca kanserin ve atardamar rahatsızlıklarının önlenmesinde etkilidir. Kanın pıhtılaşmasını ve kan dolaşımını güçlendirir. Yaraların etrafında iz oluşumunu azaltır. Dokuların onarımını hızlanadırır. Yüksek kan basıncını azaltır, kataraktı önler, atletik performansı geliştirir, bacaklardaki krampları açar, kılcal damar duvarlarını güçlendirirken sağlıklı sinirler ve kaslar oluşturur.
Sağlıklı bir cilt için de E vitamini oldukça önemlidir. Göz hastalıklarına karşı direnç kazandırır. Yaşlanmayı geciktirmesi ve yaşlanmayla birlikte gözlenmeye başlanan etkileri azaltması E vitaminin bir başka özelliğidir. Yaşlanmaya bağlı lekeleri ve yaşlanmayla gelişen hafıza kayıplarını önler. E vitami eksikliği bazı böbrek sorunların yol açabilir. Ayrıca normal gelişmeyi olumsuz yönden etkiler. E vitamini, antioksidan özelliği gösteren tek vitamindir. Vitamin molekülleri içinde en büyüğü olan E vitamini, tahıl, tahıl ürünleri, süt, süt ürünleri, kırmızı et, sebze ve yağlarda, tahıl embriyoları, küspeler ve yeşil yapraklı bitkilerde bulunur. En önemli kaynak tohum yağlarıdır (nebati yağlar). Ekmek ne kadar esmer ise o kadar çok E vitamini ihtiva eder. Et ve meyvede çok az vardır.
Bu sayfada yer alan bilgilerle ilgili sorularınızı sorabilir, eleştiri ve önerilerde bulunabilirsiniz. Yeni bilgiler ekleyerek sayfanın gelişmesine katkıda bulunabilirsiniz.