Geçmişten günümüze kadar gelinen süreç içerisinde, bilim sürekli olarak ilerleme göstermektedir. Şüphesiz ki; bunda en büyük neden, gelişen teknoloji sayesinde bilimsel araştırmaların çok daha kolay yürütülmesidir.
Geçmişe bakıldığında ise, uzay bilimi en çok gelişme gösteren bilim türleri arasında yer edinmektedir. Teknoloji sayesinde oldukça büyük mercekli teleskoplar ve uzay istasyonları sayesinde bilinen evren hakkında bilimsel araştırmalar yürütülmekte ve her geçen gün de bu araştırmalar meyvesini vermektedir. Bu duruma verilebilecek en iyi örneklerden birisi ise, bilim adamlarınca tespit edilmiş olan bilinen evrende rastlanılmış en büyük su kütlesidir. Üzerinde yaşamakta olduğumuz dünya açısında bakıldığında, dünyanın en önemli su kaynakları okyanuslardır.
Dünya yüzeyinin %80'’i sularla kaplıdır. Bu oranın da % 97 kadarı okyanus ve deniz sularından oluşur. Bakıldığında, okyanuslar dünyayı saran en büyük su kütleleri olarak karşımıza çıkmaktadır. Bilinen evrende keşfedilen bu su kütlesi ise, dünyadaki okyanusların içeriğindeki su kütlesinin tam tamının 140 trilyon katı büyüklüğündedir. Bu oran, bu su kütlesinin ne denli devasa büyüklükte olduğunu göstermektedir. Bulunan su kütlesi, sıvı halde değil buhar halindedir ve de buhar halinde kendini gösteren su kütlesi, kuasar adı verilen gök cismini sarmaktadır. Kuasar, bilinen evrenin en uzak köşelerinde bulunmaktadır. Yıldızlardan çok daha büyük bir gök cismidir. Kuasarların ortasında, etrafındaki maddeleri yutan kara delik bulunur. Yine bu cisimleri etrafında çok büyük ışık yaymaktadır. Bilinen evrende keşfedilen devasa su kütlesi de, kuasar adı verilen gök cisminin çevresini sarmaktadır. Uzay bilimiyle ilgilenen bilim adamları, buhar halindeki bu su kütlesine kuasarın çevresinde bulunan özgün bir yapının ortaya çıkardığını öne sürmektedir.
Su 2 Hidrojen ve de 1 Oksijen atomlarından oluşan bir maddedir ve özellikle Dünya gezegeninde yaşamın var olabilmesi için oldukça önemlidir. Bilim adamlarınca yapılan bu keşif, suyla ilgili bir gerçeği de ortaya çıkarmıştır. Dünya için yaşam demek olan su, bilinen evrende oldukça yaygın bir şekilde bulunmaktadır.
Bilinen evrenin en büyük su kütlesinin, yapılan hesaplamalar sonucunda dünyaya tam tamına 12 milyar ışık yılı uzakta olduğu anlaşılmıştır. Dünyaya 12 milyar ışık yılı uzakta yer alan bu su kütlesinin, dünya okyanuslarının su toplamının 140 trilyon katı büyüklüğe sahip olması, bilim adamlarınca uzay bilimi tarihinde yapılan en büyük uzay keşiflerinden birisi olarak gösterilmektedir. Bu su kütlesi, etrafını sardığı kuasarla da oldukça bağlantılıdır. Kuasarın ortasında bulunan kara delik, etrafında ne varsa emmektedir. Bu kara delik, aynı zamanda devasa boyutlardadır. Kuasarın ortasındaki devasa kara delik, sahip olduğu enerji bakımından da oldukça önemlidir. Öyle ki, yapılan hesaplamalara göre bu kara delik Dünya için yaşam kaynağı olan Güneş’ten 20 milyar kat daha fazla yoğunluğa sahiptir. Bu kara deliğin enerjisi ise, hayret verici düzeydedir. Çünkü bu kara deliğin enerjisi Güneş’in enerjisinden bin trilyon kat daha fazla enerjiye sahiptir. Bu rakam, kara deliğin sahip olduğu enerjinin büyüklüğünü çok açık bir şekilde ortaya çıkarmaktadır.
Bilim adamlarınca yapılan bu su kütlesinin keşfi oldukça önemlidir. Çünkü bu keşif, dünyaya bu kadar uzaklıkta bulunan ilk su kütlesi keşfidir. Dünya, Güneş sisteminin bir üyesidir ve Güneş sisteminin yer aldığı galaksi Samanyolu galaksisidir. Samanyolu galaksisinde de su buharı keşifleri yapılmıştır ancak bu su buharının çoğunun buhar halde değil buz halde olduğu anlaşılmıştır. Yapılan araştırmalar sonucunda, Samanyolu galaksisinde bulunan su kütlesinin, kuasarı saran su kütlesinden 4000 kat daha az olduğu ortaya çıkmıştır.
Bu sayfada yer alan bilgilerle ilgili sorularınızı sorabilir, eleştiri ve önerilerde bulunabilirsiniz. Yeni bilgiler ekleyerek sayfanın gelişmesine katkıda bulunabilirsiniz.