Savaş uçakları gelişen teknoloji ile eskiden hayal edemediğimiz ve aklımıza bile gelmeyen bir çok şeyi artık yapabilmekte ve bununla birlikte eski modelleri hurdaya çevirmektedir.
Uçak kelimesi konuda geçince ilk akla gelen bir pisttir, bir hava alanıdır ya da en azında uçağın düz hız kazanabileceği bir miktar düzgün sert bir yüzeydir. Bunun haricinde uçaklar kalkamaz ve inemezler. Herhangi bir nedenle pisti zara görmüş bir hava alını orada bulunan tüm uçakları mermisiz bir silah gibi önemsiz kılar.
Peki ya hava alanına ihtiyaç duymadan, istenilen araziye, gemiye, alçaktaki çatılara bile dikey bir şekilde inebilen, kalkabilen uçaklar olsaydı? Evet artık bunlar günümüzde var. Aslında ABD donanma gemilerinde bazı uçaklara bu sistemi daha önce yerleştirmişti ve gemiden dikey iniş ve kalkış yapabiliyordu. Kalkıştı sık olarak kullanılan bu sistem pilotaj hataları olabilme risklerine karşılık ve harcadığı, gereksinim duyduğu enerji sebepleri ile inişlerde kullanılmıyordu. Uçağı kaldırmaya yerden fan vasıtası ile kontrollü hava basıncı ile kaldıran bu sistemler çok hızlı ısındığı için uçağın radarlar tarafından çok kolay av olabileceği ihtimali yüzünden 4 fanlı dikey uçuş yapabilen bu uçaklar pek tutulmamıştır.
Yeni geliştirilen f35 lightning savaş uçağı bu sistemi tekrar hayata geçirmesi ile ün kazanmış ve dikkatleri üstüne çekmeyi başarmıştı. Projede 4 fan yerine uçakta bulunan ana lülenin katlanarak yataydan düşey konuma geçerek, sadece ekstra bir fan ile aynı düşey iniş kalkış özelliğini yapabilmektedir. Bu sistemdeki fan uçağın tam ortasında kalarak ısının dışarı ana lüleden tek parça halinde çıkması sağlanmış, fakat çok küçük radar ve yazılım hataları ile hala envanterler deki yerini alamamıştır.
Uçaklarda bir hava emiş sistemi ardından bu havayı jet yakıtı ile basınçlı hale getiren kanallar ve bu havayı kontrollü bir şekilde lüleler den çıkışını sağlayan motor bulunmaktadır. Uçak itiş gücünü %40'ı ana lüleden, %48'i fan'dan ve %12'sini kanatların egzoslarından sağlamaktadır. Dikey iniş kalkışta emilen bu hava dar egzoslardan yere üfürerek tamamen hava vasıtası ile uçağı yerden maksimum 15 metre kadar yükseltebilmektedir. Tıpkı helikopterler gibi yüzeye hava basıncı oluşturur. Fanda ki pervane çapı az olduğu için helikopterlerde ki gibi kuyruk denge sistemine ihtiyaç duymamaktadır. Kokpit arkasında bir fan, ana motorun yardımı ile arka kısım ve ortada oluşturulan ve kanatların arasından çıkan denge itme ile piste ihtiyaç duyulmadan kalkışı tamamlamaktadır.
Bu uçaklar ayrıca bu sistemleri sayesinde istediği gibi bölgeye alçalıp kara kuvvetlerine destek verip kısa sürede tekrar kalkıp ayrılabilmektedir. Saldırıdan kaçış manevraları sırasında bu sistemler kullanılıp gelen saldırının da fiyasko ile sonuçlanması sağlanılabileceği düşünülmektedir.
Bu uçak JP-5 veya JP-8 yakıtı kullanmaktadır. Motor gücü ise 178 kN itki üretebilen PW F135 turbofan sistemi ile çalışmaktadır.
ABD tüm oluşan aksiliklere ve maliyet artışına aldırmadan ortakları arasında Türkiye'ninde bulunduğu 9 ortaklı bu projeyi hayata geçirmekte kararlı olduğu görünmektedir.
Bu sayfada yer alan bilgilerle ilgili sorularınızı sorabilir, eleştiri ve önerilerde bulunabilirsiniz. Yeni bilgiler ekleyerek sayfanın gelişmesine katkıda bulunabilirsiniz.