Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, aylardır üzerine konuşulan çılgın projesini detaylandırdı. İlk duyulduğunda insanda şaşkınlık uyandıran ve bir bakıma şok etkisi yapan bu proje gerçekten ismine yakışır biçimde çılgın nitelikler taşımakta. Öyle ki, bu proje ile mevcut İstanbul Boğazı'na yaklaşık 150m(İstanbul Boğazı 500m-600m) genişliğinde ilave bir boğaz daha açılarak risk oluşturan tanker trafiğinin alternatif yeni güzergaha kaydırılması hedefleniyor. Karadeniz'den Marmara Denizi'e uzanan yeni bir taşımacılık rotasını ortaya çıkaracak olan kanal 25 metre derinliğe sahip olacakken üzerinde kara ulaşımını mümkün kılacak köprüler barındıracak.
Öncelikle Kanal İstanbul'un yeri haksız mülk ve çıkar çatışmalarına mahal vermemek adına gizli tutulacak onu belirtelim. Fakat yapılan nihai açıklamalar doğrultusunda kuvvetle muhtemel nerede olacağıyla ilgili net bir fikir belirtebiliyoruz. Kanalın büyük ölçüde hazine arazilerinin içinden ve Çatalca yakınından geçeceği kesinken, uzunluğunun 45 ile 50km arasında olacağının bilinmesiyle Terkos Gölü civarından başlayarak, Çatalca ve ardından Silivri'ye kadar uzanan yani Karadenizi Marmara'ya bağlayacak 150 metre genişliğinde bir kanal olacağını söyleyebiliyoruz. Proje kapsamında kanalın her iki tarafında özel yerleşim alanları kurularak planlı yapılanma ile modern bir Mini-İstanbul portresi ortaya çıkacak.
Başbakanın yoğun bir çalışma temposuyla Cumhuriyetimizin 100. yılında yani 2023 yılı başında resmen hayata geçirmek istediği proje halkın nezdinde şimdiden kabul görmüş gözüküyor. Aslında bu noktada pek de aksi görüş çıkmayacağı aşikar, nitekim Türkiye'mizin bu ve bunun gibi büyük projelere ihtiyacı var. Temennimiz İstanbul'u geliştirmenin yanında diğer şehirlerimize de aynı özenin gösterilerek gerekli atılımların daha hızlı biçimde yapılmasıdır.
Projenin Sağlayacağı Başlıca Faydalar;
- Planlı yapılanma ve daha düzenli işleyen şehir modelinin sağlanması.
- Kirlilik kaynaklarının İstanbul Boğazı'ndan uzaklaştırılmasıyla çevrenin ve yeşilin korunması.
- Gemilerin boğaz girişinde günlerce-aylarca sıra beklemesinin ortadan kaldırılmasıyla, güvenli transit geçişlerin sağlanması.
- Su derinliğinin 25 metre olması sayesinde bugün dünyanın en büyüklerinden olan 300 bin tonluk tankerlerinin dahi geçişine izin vermesi.
- İstanbul Boğazı'nın büyük gemilerden arındırılmasıyla deniz ulaşımı daha aktif kullanılması ve birçok etkinlik, spor müsabakalarına ev sahipliği yapan bir kültür-turizm merkezi - haline gelmesi.
- Boğazların temizliği ve güvenliğinin yanında, deniz canlılarının da korunarak denizin şehrin bir parçası gibi aktif ve rahat biçimde kullanılması ve İstanbul gerçek manada tam bir turizm şehri haline gelmesi.
- Kanal İstanbul'un sağlayacağı yeni yaşam alanlarıyla, yeni konutlar, oteller, spor merkezleri ve havalimanlarının kurulması.
- İstanbul'un boğaz ve kanallarla parçalara ayrılarak ada görünümü sunması ile mevcut halinden daha fazla cazibe merkezi haline gelmesi.
- Kültür miraslarımızın tümüyle korunması ve tarihi güzelliklerimizin dünyaya daha iyi şekilde sunulması.
Projenin etüt çalışmalarının 2013 sonunda bitmesi hedeflenirken, ilk kazı işlemine başlanmasının da yine bu zamanlarda yani 2014 yılı başında gerçekleştirilmesi planlanıyor.
Bu sayfada yer alan bilgilerle ilgili sorularınızı sorabilir, eleştiri ve önerilerde bulunabilirsiniz. Yeni bilgiler ekleyerek sayfanın gelişmesine katkıda bulunabilirsiniz.