Modern kanallar Avrupa'nın hemen her yerinde ve bir dereceye kadar da kuzey amerika'da, ulaşım ağının önemli bir bölümünü oluşturur. Almanya'daki ren ve mosetlle nehirlerinin beslediği yaygın kanal sisteminin, aynı zamanda Hollanda. Belçika ve Fransa'da ki kanal şebekeleriyle de bağlantısı vardır. Ayrıca, main ve tuna nehirleri aracılığıyla Ren'i, karadeniz'e bağlayacak büyük bir su yolunun yapımına başlanmıştır. SSCB'de ise Volga, Ob. , yenisey ve lena nehirlerini içeren geniş bir şebeke tamamlanmıştır.
Eski Kanallar, Modern Kanallar;
Kanal mühendisliğinin dört büyük başarısı, 1868'de açılan Süveyş kanalı 1914'te tamamlanan panama kanalı 1959'da açılan St. Lawrence denizyolu bağlantı kanalları 1975'te açılan ve Beyaz Deniz'i Baltık Denizi'ne bağlayan 320km. lik kanaldır.
Kayıtlara göre ilk insan-yapısı kanal, Mısır'da Ptolemaios II (ölümü M. Ö. 247) tarafından Nil nehri ile kızıldenizi birleştirmek üzere yaptırılmıştır. Büyük nehirler gibi, doğal karaiçi sulardından da ilk zamanlardan beri ulaşımda yararlanılmıştır, ve ilkel tek-kapaklı yapay havuzların, M. Ö. 500'den beri Çin'de kullanıldığı bilinmektedir. Bunlar, suyun akışının setlerle denetlenmesi sonucu oluşturulmuş havuzlardı. Gemiler nehir aşağı akan suyla birlikte iniyor. Yada nehir yukarı akıntıya karşı vinçlerle çekiliyordu. 1373 yılında Hollanda'da Vreeswijk'te yapılan havuz, bilinen ilk kapalı havuzdur. Kapakların indirilip kaldırmasıyla denetlenir. İlk şey gönyeli, sallanır kapaklı havuz, Leonardo da vinci (1452-1519) tarafından Milano dükünün mühendisi olduğu sırada tasarımlanıp yapılmıştır. Şev gönyeli havuz kapakları kapatıldıklarında, akıntı yönünde bir açı oluşturduklarından, su basıncıyla kapalı tutulurlar.
1681'de Fransız mühendisleri Atlantik okyanusunu akdenize bağlayan insan yapısı suyolunu, 250 km. lik midi kanalını tamamlayarak, tarihi bir olayı gerçekleştirdiler. Bu kana, çeşitli havuzlarla Toulouse yakınındaki Garon nehrini, sete yakınındaki Entang'ı da Thau nehrine bağlar, ayrıca üç su kemeri ve bir tüneli vardır.
XVIII, yüzyılda avrupa'nın ve ABD. lerinin endüstriyel gelişmesine tek ve en büyük engel, iç haberleşmenin yetersizliğiydi. İşte atlantik'in her iki yakasında kanal çağını başlatan, endüstrinin bu gereksinimi oldu.
Birleşik devletlerde kanallar, Ohio ve Mississippi havzalarını doğudaki limanlara bağlamak, böylece iç bölgelerden, gemilerin işleyebileceği nehirlere suyolu bağlantıları kurmak, nehirlerdeki doğal engelleri ortadan kaldırmak için açıldı. Amerikalıların görülmeye değer ilk başarılarından biri de, 1825'de tamamlanan New York'u Erie gölüne bağlayan 580 km. uzunluğundaki Erie kanalıdır. Kanalın yapımı sekiz yıl sürmüştür. Göl, bir başka kanalla Ohio nehrine, böylece Mississippi'ye ve New Orleans limanlarına bağlanır.
İngilizlerin Katkıları;
1850 yıllarında İngiltere, 8000 km. yi aksır, gemi çalışabilir nehir ve kanallarla donanmıştır. Avrupa'nın diğer yörelerinde de, özellikle Hollanda, Belçika ve Fransa'nın kuzey denizi kıyılarında kanallar yapılmıştır.
XIX. yüzyılda, İngiliz inşaat mühendisleri kuzeybatı Hindistan'da kalıcı bir sulama kanalı tasarımlamış ve yapmışlardır Nehirlerin önlerine yapılan taş örme barajlarla sular bölünerek, büyük bir kanal şebekesi oluşturulmuştur. 1947'de Hindistan ve Pakistan politik bağımsızlığını kazandıklarında, daha önce kıraç olan 20 milyon hektarlık arazi, sulak hale getirilmiş bulunuyordu.
Kanal mühendisliği Tekniği;
Kanallar, karayollarının tersine, eşit düzeyde arazi bölümlerinde yapılmalıdır. Bu yüzden de, kanal mühendisinin ilk sorunu, en az mühendislik çalışması gerektirecek ve aynı zamanda belli bir düzeyin en uzun süre korunabileceği, uygun bir "hattın" saptanmasıdır. Bu sorunun çözümü, kanalı mümkün olduğunca arazinin doğal tesviye sınırına oturtmaktır. Yüksek arazinin aşılması gerektiği yerlerde, aynı düzeye ininceye dek derin bir oyuk kazılır ya da tünel açılırı. Arazide bir çöküntünün bulunduğu yerlerde ise, en iyi çözüm, kanalı yükseltilmiş bir set boyunca yapmaktır. Bazı yerlerde düzeyin açılması ya da yükselmesi çok büyük bir kazı, çok uzun bir tünel, pya da çok yüksek bir set gerektirebilir; böyle durumlarda, o noktada bir havuz yaparak. Kanalın düzeyinin değiştirilmesi daha ekonomik bir çözümdür.
Kanalların yapılacağı yerlerde yol, dere, nehir gibi engeller bulunabilir. Eğer bu engeller kara ya da demiryolu ise, köprü yapmak gerekir; eğer suyolları ise, ya kanal ya da suyolu, su kemerine alınmalıdır. Havuzlar yapıldığında, en yüksek düzeydeki havuzda, diğer havuzların her kullanılışında akacak suyu karşılayacak oranda su bulunmalıdır.
Kanaldaki suyun toprağa sızarak azalması engellenmelidir. Toprağın geçirgen olduğu yerlerde, yada insan yapısı yükseltilmiş setlerde tabanın ve iki yanın sugeçirmez hale getirilmesi gerekir. İlk kanallarda bu önlem, kanalı kille sıvayarak alınmaktaydı. Bugün ziftli karışımlar, tabaka polietilen ve beton gibi maddeler de kullanılmaktadır. Az masraflı ve kesintisiz beton döken makineler geliştirilmiştir. Bunlar Ortadoğu'da ve diğer kıraç bölgelerde, uzun mesafeler boyunca su taşımayı gerektiren sulama kanallarında gün geçtikçe daha çok kullanılmaktadır.
Bu sayfada yer alan bilgilerle ilgili sorularınızı sorabilir, eleştiri ve önerilerde bulunabilirsiniz. Yeni bilgiler ekleyerek sayfanın gelişmesine katkıda bulunabilirsiniz.