Kutuplar bilindiği hava sıcaklıklarının çok düşük olduğu bir yerdir. Burada sıcaklıkların genellikle sıfır dereceden az olması canlı yaşamını olumsuz etkilemektedir. Bu zorlu koşullara rağmen buraya uyum sağlamış bir çok canlı türü bulunmaktadır. Tundralar kuzey bölgelerde yaşamaktadır. Yaşadığı bölgelerde yaz aylarında yağış vardır. Bu sebepten ötürü buzullar ve bataklıklar tundraların en yaygın yetişme alanıdır.
Kutuplarda güneş yılın çok uzun bir dilimi yüzünü göstermemektedir. Aylar boyunca soğuk iklim olmaktadır. Toprak tabakası bu yüzden çok incedir. Zaten topraklar genellikle buzulların altında kalmaktadır. Ancak karlı kaplı olan kutup bölgesinin bile bir bitki örtüsü vardır. Bitki örtüsü dediğimizde aklımıza maki, bozkır ya da ormanlar gelmesin. Buralarda bu tür oluşumlar imkansızdır. Sebebi ise ağaçlar derin köklere sahiptir. Derin köke sahip olabilmesi için ise toprak derinliğinin fazla olması gerekmektedir. Zaten ince bir toprak tabakasına sahip olan kutuplarda bu mümkün olmayacaktır. İnce toprak tabakasına sahip olan kutuplarda ağaçlar ihtiyacı olan su ve besini karşılayamaz. Ayrıca iklim şartlarını dikkate aldığımızda güneş ışınlarını çok az görmesinden dolayı bitkilerin beslenmesi mümkün olmayacaktır. İşte bu zorlu koşullarla mücadele verebilecek bitki tundradır. Dünya üzerinde bulunan soğuk ülkelerde tundra yetişmektedir. Örneğin İzlanda, Sibirya gibi yerler tundraya ev sahipliği yapar.
Tundraların Özellikleri
Donmaya karşı kendilerini korurlar.
Bitkiler düşük sıcaklıklara sahip kutup iklimlerinde bünyelerinde bulunan suyu azaltmaktadır. Bu şekilde bünyelerinde az su bulunan tundralar kolay kolay donmaz. Suyun azalmasıyla birlikte dokularıda sertleşmektedir. Böylece daha dayanıklı hale gelmektedir.
Soğuk İklime adapte olur. Fiziksel özellikleri zorlu koşullarla mücadele eder.
Tundraların yaprakları büyüktür. Yünsü bir yapıya sahip olan bu yapraklar kavis yaparak içeri doğru bükülmektedir. Bu durum filizlenme olayında önem arz eder. Çünkü yapraklar uçlarından filiz vermektedir. İçeri doğru kavis yapan yaprak uçları soğuktan daha az etkilenmektedir. Bunun sonucunda filizlenme daha etkili gerçekleşmektedir.
Doymamış yağ asitleri tundralarda çok fazladır. Bu özellik tundraların zorlu koşullardan daha az etkilenmesini sağlar. Fazla oranda doymamış yağ asitlerinin işleyişi mükemmeldir. Tundranın yapısında yer alan desaturaz enzimi faaliyete geçerek doymamış yağ oranını arttırmaktadır. Böylece hücre zarındaki yağlar sıvı halden yarı kristal bir yapıya bürünmektedir. Bu olay neticesinde tundralarda hücre zarı sıvı kalır. Bu şekilde tundralar donmaya karşı mücadele verir.
Tunraların yapısında ayrıca anti-friz proteinleri bulunmaktadır. Bu proteinler soğukta tundra tarafından uyarılır ve buz kristallerinin yüzeyine bağlanır. Buz kristallerinin yüzeyine bağlanmasıyla tundrada meydana gelecek kristal oluşumu engellenir.
Saydığımız bu fiziksel yapılardan herhangi birinin eksikliğinde bitki zorlu kutup iklimine boyun eğecektir. Böylece yaşamsal faaliyetini kaybedecektir. Ancak kusursuz yapısı ve mükemmel işleyişiyle sıfır derecenin altında bile canlı kalabilmektedir.
Bitkiler pigmentlere sahiptir. Bu pigmentler koyu renkli ya da açık renkli olabilmektedir. Tundralar koyu renkli pigmentlere sahiptir. Bu özelliği sayesinde güneş ışığından daha fazla yararlanabilmektedir. Güneş ışınlarını çok az alan kutup bölgesinde bu pigmentler tundrada hayati önem taşımaktadır. Bu koyu renkli pigmentler sayesinde tundranın yaprakları ve gövdesi daha sıcak kalabilmektedir. Koyu renkli pigmentler ayrıca büyümeyi hızlandırmaktadır. Bu özellik sadece tundralarda yoktur. Soğuk iklim kuşaklarında yetişen çoğu bitki koyu renkli pigmente sahiptir.
Tundra bitkisi kar altına da bile yeşil kalabilmektedir. Bu inanılmaz özelliği tabi ki muhteşem yapısından ötürüdür. Kutuplarda yaz mevsiminin gelmesi ile birlikte canlılık üst seviyeye çıkmaktadır. Çünkü ısının artması, toprağın üst tabakasındaki buzulların erimesi ile canlılar için yaşam ortamı oluşmaktadır. Tundralar donmuş toprağa ve kar altında olmasına rağmen yeşilliğini korumaya devam eder. Yeşilliğini koruyamasa büyük ihtimal ile fotosentez yapacaktır. Ve canlılığı sona erecektir. Yeşilliğini koruyan tundra kısa yaz mevsiminde gerekli fotosentezini yapar. Aynı zamanda filizlenme amaçlı gerekli faaliyeti göstererek çoğalır.
Tundra ikliminde kışın sıcaklıklar -40 derece olmaktadır. Ayrıca tundra ikliminde özellikle yazın yağış miktarı artmaktadır. Bunu grafik üzerinde inceleyecek olursak;
Gerçekten bu düşük sıcaklıklar göz önüne alındığında tunraların ne kadar zorlu şartlarda yaşadığını daha iyi anlarız.
Bu sayfada yer alan bilgilerle ilgili sorularınızı sorabilir, eleştiri ve önerilerde bulunabilirsiniz. Yeni bilgiler ekleyerek sayfanın gelişmesine katkıda bulunabilirsiniz.