Müslüm Gürses, Mehmet Akbaş ile Emine Akbaş çiftinin oğlu olarak, 7 Mayıs 1953 tarihinde Şanlıurfa'nın Halfeti ilçesi'nin Fıstıközü köyünde dünyaya gözlerini açar. Müslüm, Akbaş soyadını bir süre sonra terk edip Gürses soyadını alır. Müslüm Gürses'in, Zeyno ve Ahmet adlı iki kardeşi vardır.
Şanlıurfa da yaşadığı dönem de hayata karşı zorluklarla kalmayı başarmış, maddi sıkıntılardan dolayı ailesiyle birlikte Adana'ya göç etmiştir . Adana da pekte şansı dönmeyen Müslüm'ün annesi ciddi rahatsızlık geçirir ve hayatını kaybeder. Annesinin acısını kaldıramamışken kardeşini de kara toprağa gömer. Bu durum Gürses'i daha içe dönük, , kimseyle konuşmayan sadece müzikle ilgilenen biri yapmıştır. Uzun süre hayata karşı olumsuzlukları şarkılarına yansımıştır.
Müslüm, 1968 yılında çay bahçesinde yapılan ses yarışmasına katılmak için başvurmuş, fakat babası Mehmet Akbaş yarışmaya katılmasına karşı çıkmıştır. Bu konuda taviz vermeyen Müslüm, yarışma için kendisine bit pazarından kıyafet almıştır. Yarışma gecesi, Müslüm uyurken babası saçlarını kesmiştir. Buna rağmen ses yarışmasına katılmasına engel olamamıştır. Katıldığı ses yarışmasında birinci olur. Bu yarışmadan sonra Gürses soyadını almıştır.
Müslüm Gürses kendisine yapılan teklifle, çay bahçesinde kısa bir süre sahneye çıkar ve asıl mesleği olan terziliğe geri dönmek zorunda kalır. Bir gün Mehmet adındaki arkadaşı, bir gazinonun assolisti olan Sadık Altınmeşe rahatsızlanmasından dolayı onun yerine çıkması için Gürses'e teklifte bulunur. Göstermiş olduğu müthiş performanstan sonra mikrofonu elinden hiç bırakmaz. Bu olay terzihane de çalışırken söylediği, "Talih Kuşu Bir Günde Şaşırır Bize Konar" şarkısıyla özdeşleşir. Büyük çıkış yakalayan Gürses, 1969 yılında (Sevda Yüklü Kervanlar/Vurma Güzel Vurma) çıkarttığı plakla 300 bin adet satarak rekor kırar.
1970'li yıllarda Müslüm Gürses, Anadolu turnelerinden birinden dönerken, Tarsus - Adana yolunda şoförün uyuya kalması sonucu arabası param parça olur ve şoförü hayatını kaybeder. Müslüm Gürses'i doktorlar öldü diye morga kaldırır. Ünlü sanatçı gözlerini morgda açar, yaşadığını son anda fark edilip ameliyata alınır. Bu kaza tüm hayatını değiştirmiş hiç bir zaman eskisi gibi olamamıştır. Artık; koku alamayacak, az işitecek, yavaş konuşmak zorunda kalacaktır. Hatta başına alınan en ufak darbe de kör kalacak daha da kötüsü ölecekti. Baş ağrısından bu zamana kadar şikayetçi olan Gürses'i artık hiç terk etmeyecekti.
Bu kazadan mıdır bilinmez hep ölümlerden, kaderlerden, kederlerden, acılardan bahsedecekti. " kederli ve kaderli", "Hasta Düştüm Allahım", "Ulu Tanrım Bu Ne Çile", "Bu Kadar İşkence Günah", "Yeter Tanrım Yeter" şarkılarıyla hayatını anlatacaktı. Müslüm Gürses, sinemalarda severek izlediği Muhterem Nur'a aşık olur ve birbirlerini ilk kez Malatya turnesinde görürler. Muhterem Nur ile Müslüm Gürses 1986 yılında hayatlarını birleştirir.
Mutlu hayatları sürerken 18 Kasım 2012 tarihinde by-pass ameliyatı sonrası ünlü sanatçıda akciğer, bağırsak sorunları ve karaciğer böbrek yetmezliği sorunları başlar. 4 ay yoğun bakımda kalan Müslüm Gürses, 3 Mart 2013 sabahında hayatını kaybeder.
Bu sayfada yer alan bilgilerle ilgili sorularınızı sorabilir, eleştiri ve önerilerde bulunabilirsiniz. Yeni bilgiler ekleyerek sayfanın gelişmesine katkıda bulunabilirsiniz.