1902 yılında İstanbul’da dünyaya gelen Afife Jale, Türk kadının en güçlü sesidir. İlk Türk tiyatro kadın oyuncusu olan sanatçı, tiyatroya olan aşkı ile bir ilki başarmıştır. Babası Hidayet bey, annesi Methiye hanımdır. Behiye adında bir kız kardeşi ve Salah adında erkek kardeşi vardır. 1929 yılında Selahattin Pınar ile evlenmiştir. Selahattin Pınar da ünlü bir ses sanatçısıydı ve eşi için birçok eser yapmıştır. "Nereden Sevdim O Zalim Kadını" adlı şarkısı en gözde eserleri arasında yer almıştır. Fakat Afife Jale'’nin amansız hastalığı yüzünden evlilikleri çok uzun sürmedi. 1935 yılında boşanma kararı alarak ayrıldılar.
Afife Jale, Müslüman kadınların sahnede rol yapması, oynaması günah ve yasak olan bir dönemde zoru başardı. Babası oyunculuğu hafiflik olduğunu düşündüğü için bu işi yapmasına karşıydı, fakat annesi sanatçıya hep destek olmuştur. Hüseyin Suat'ın "Yamalar" adlı oyunundan Emel adlı bir rolde oynamaya başladı. Sanatçı bu rolü, Eliza Binemeciyan adlı yabancı bir oyuncunun yurt dışına kaçması ile elde etmiş oldu. Yurt dışına kaçan oyuncunun yerine bir bayan oyuncu aranıyordu ve sınav düzenlendi. Şehir tiyatrolarına girmek için yapılan bu sınavı kazanarak "Jale" takma ismi ile sahnede yer almıştır. Ve gösterdiği üstün performans ile izleyenleri etkileyen sanatçıya, büyük alkış ve çiçekler ile destek verildi.
Fakat sanatçının mutluluğu kısa sürdü. Şehir tiyatrosu polis tarafından baskına uğradı. Sanatçı o esnada "Tatlı Sır" adlı oyunda rolünü ifşa ediyordu. Polisi gören ermeni bir oyuncu sanatçıyı bahçeye kaçırarak polisin elinden kurtardı Fakat bu baskınlar son bulmuyordu. "Odalık "adlı oyunda rolünü sahneleyen sanatçı, tekrar baskına uğradı ve yine makine odasına kaçırılarak polisin elinden kurtarıldı. Bu olaylardan sonra İç İşleri Bakanlığı devreye girdi ve Müslüman Türk Kadının sahnede rol almasını yasakladı. Ve sanatçı ilk baskınlarda kurtulsa da son baskında yakalanarak polisler tarafından götürülmüştür. Ve devletine karşı geldi, isyan çıkardı, dinine, milletine karşı çıktı düşüncesi ile hırpalanır. Babası da sanatçıyı evlatlıktan ret etmiştir. Kötü kadın olarak nitelendirmiştir. Usta oyuncu bu olumsuzlar karşısında yalnız yaşamak zorunda kaldı. Maddi ve manevi bunalıma giren sanatçı, şiddetli baş ağrıları ile de savaşmaktaydı.
Ve nihayet 1923 yılında Mustafa Kemal Atatürk, Türk kadınına sahneye çıkma yasağını ortadan kaldırdı. Ve Afife Jale özgür bir şekilde oyunculuğu yapmaya başladı. Turnelere çıkan sanatçı, birçok tiyatro mekanında rol aldı. Fakat sanatçı, yaşadığı ağrılar ve buhranlı günler neticesinde morfin bağımlısı haline gelmişti. Ve tiyatroyu bırakmak zorunda kaldı. Bakırköy Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesine yatırılarak, 39 yaşında daha hayatının baharında iken yaşama veda etmiştir.
Zorlu aşamalardan geçen ve tiyatroya olan aşkı için çaba gösteren sanatçı, idealleri uğruna hiçbir zorluktan korkmamış ve tutku ile bağlı olduğu sahnede rolünü ifşa etmiştir. Bu üstün başarısı ve sanata olan aşkı ile ün kazanan sanatçı için her yıl Afife Jale Tiyatro ödülleri düzenlenmektedir. Her yıl bu ödül töreni ile anılan sanatçı, Türk kadının bu sanata yönlenmesinde ön ayak olmuştur.
Bu sayfada yer alan bilgilerle ilgili sorularınızı sorabilir, eleştiri ve önerilerde bulunabilirsiniz. Yeni bilgiler ekleyerek sayfanın gelişmesine katkıda bulunabilirsiniz.