02/12/2014 0:51
Ninova; Dicle Nehri'nin batı yakasının kıyısına kurulmuş ve zamanının Asur Devleti'ne başkentlik yapmış, bir eski çağ şehridir. Günümüzün Musul kentinin hemen yanı başında yer almaktadır.

1847 yılında gerçekleştirilen ilk arkeolojik kazıların ardından, İngiliz, Amerikalı, Iraklı ve başka milletlerden olan bazı araştırmacılar kazılara devam etmişlerdir. Bu kazılara verilen önem ise, bölgede milattan önce yer almış olan Mezopotamya uygarlıklarından ve bağlı olarak orada bulunmuş olan Babil ve Asur medeniyetlerinden kaynaklanmaktadır.  Ninova, Asur Devleti’nin merkezi olmuştur. Şehri kuran Ninova veya Ninos, 52 sene boyunca Asurlular'’a hükümdarlık yapmıştır. Asur Devleti, tarih sahnesinde yaklaşık olarak 1300 yıl var olmuştur.

Asur Hükümdarı Sartnabal, Kerkük şehrini inşa ettirmiştir. Milattan önce 800 yılında, şehre “Kerhsuluh” ismini de kendisi vermiştir. Keldanice dilinde “Kerh” sözcüğü, şehir anlamına gelmektedir. “Suluh” sözcüğü ise, Sartnabal’in asıl ismini işaret etmektedir. Asurlular’ın ardından Kerkük ve çevresine hakim olan Babil Devleti, hükümdarlığını uzun süre sürdürememiş, Kerkük ve çevresine akınlar yapan Persliler, zaman içinde bölgede söz sahibi olmuşlardır.  Musul ve çevresi, ilerleyen zaman içinde Büyük İskender’in bölgeyi fethetmesi ile tekrar el değiştirmiştir. Hristiyan akınları ile dini olarak da değişim gösteren bölgede, Musul kenti Ninova’nın da yerini almaya başlamıştır.

Ninova halkı, zamanının medeniyetlerini etkileyebilmiş bir toplumdur. Müslümanlığın kutsal kitabı olan Kuranı Kerim’de de adı geçen Yunus Peygamber, Ninova halkındandır.  Ninova isminin tarih sahnesinde ön plana çıkmasının bir başka nedeni ise, dünyanın 7 harikasından biri olarak kabul edilen Babil’in Asma Bahçeleri ile birlikte anılmasıdır. Kimi kaynaklara göre, Ninova’daki bahçelerin ve su yollarının Babil’in Asma Bahçeleri’nden esinlendiği kabul edilmekle birlikte; kimi kaynaklara göre de aslında hiç var olmayan Babil’in Asma Bahçeleri, gerçekte Ninova’daki bahçelerin ta kendisidir. Batılı filozoflar, doğunun romantikliğini ve bereketi tarif ederken, aslında Ninova’nın muhteşem güzellikteki bahçelerinden bahsetmektedirler.

Dönemin kralı Sanherib’in asma bahçeleri, yalnızca çok güzel olması sebebinden dolayı önemli değildir. Kraliyet bahçesi inşa etmenin, bir Asur geleneği olduğu düşünüldüğünde, bahçenin önemi bir kat daha artmaktadır.  Ninova’daki bahçeler, geniş sulama kanalları ile beslenmekte, suyun geçirildiği dağlık arazilerde dahi doğal yaşamın güzelliği sürdürülmekte ve çeşit çeşit bitki ve meyveler bu bölgede yetiştirilmektedir.  Kral Sanherib, yaptırdığı tüm mühendislik çalışmalarını, bahçe düzenlemelerini, bağlantı kanallarının inşa tekniklerini ve benzeri uygulamaları, yazıtlara kaydettirmiştir. Bu durum da, harikalar arasında sayılan asma bahçelerinin Ninova’da olduğu ile ilgili bir başka işarettir.

Ninova’daki sulama kanalları, 50 kilometre buyunca gergin bir durumda dağların arasından geçmektedir. Sulama kanallarının başlarında bulunan otomatik kapaklar, çağın ilerisinde bir teknoloji kullanılarak geliştirilmiş, kral Sanherib de bu nitelikleri ile her zaman gruru duymuştur.  Yine Ninova’da, neredeyse 2 milyon adet taş kullanılarak devasa bir köprü, bunun yanı sıra muazzam su kemerleri de yapılmıştır. Ayrıca, bu yapılarda su geçirmez çimento kullanılmıştır. Bu yönüyle de, Ninova’da geliştirilmiş birçok teknik ve materyalin dayanıklı ve yenilikçi olduğu söylenebilmektedir.

Kategoriler:

Yapılan Yorumlar

Henüz kimse yorum yapmamış.

Bu sayfada yer alan bilgilerle ilgili sorularınızı sorabilir, eleştiri ve önerilerde bulunabilirsiniz. Yeni bilgiler ekleyerek sayfanın gelişmesine katkıda bulunabilirsiniz.

Yorum Yapın

Güvenlik Kodu
Coğafya Tarih Sitesi Matematik Sorusu Türkçe Sitesi