Kadınlar Saltanatı Dönemi; Hürrem Sultan'la başlayıp, Mihrimah Sultan, Nur Banu Sultan, Safiye Sultan ve Kösem Sultan'la devam edip, Turhan Sultan'la son bulmuş bir dönemdir. Bu dönem; türlü entrika ve büyük mücadeleler kadar, hayatta kalma mücadelesinin de verildiği bir dönemdir.
Tarihimize damgasını vuran bu kadınların gücünde; ihtirasları kadar, kendilerini ve oğullarını korumak mecburiyetinde olmaları da etkili olmuştur. Bir döneme damgasını vuran haseki ve valide sultanların sayısı az olmasına rağmen, sarayda ve devlet yönetiminde varlıklarını önemli ölçüde hissettirmişlerdir. Bu nedenle de Kanuni Sultan Süleyman döneminin sonlarında başlayıp, 1656'da Köprülü Mehmet Paşa'nın sadrazamlığa gelmesine kadar geçen dönemin "Kadınlar Saltanatı" olarak adlandırılmasına neden olmuşlardır. Şimdi ünü tarihten günümüze kadar gelmiş olan bu kadınların hayatlarına bir göz atalım.
Hürrem Sultan:Avrupa'da Roxelena olarak bilinen Hürrem Sultan, Kanuni Sultan Süleyman'ın eşi ve ondan sonraki padişah 2. Selim'in annesidir. Tarihimizde bir Osmanlı padişahıyla nikahla evlenen ilk kadındır. Küçük yaşta güzelliğinden dolayı kaçırılıp; Kırım Hanı tarafından Osmanlı sarayına sunulan Hürrem Sultan, güzelliği ve zekasıyla padişahın dikkatini çekmiş ve sarayda kendine bir yer edinmiştir. Hürrem Sultan'ın saraya geldiği zaman Kanuni, Mahidevran Sultan ile evliyim ve Mustafa adında bir oğulları vardı. Herkes tarafından çok sevilen bir şehzade olan Mustafa'nın babasından sonra padişah olacağına kesin gözüyle bakılıyordu. Şehzade Mustafa'nın padişah olması, Mahidevran Sultan'ın valide sultan olacağı anlamına geliyordu. Fakat Kanuni, oğlu Mustafa'yı kendisini tahttan indirmeyi planladığı düşüncesiyle öldürttü. Kanuni'nin bu kararında Hürrem Sultan'ın etkili olduğu düşünülmektedir. Şehzade Mustafa'nın ölümüyle valide sultanlık yolu açılan Hürrem Sultan, devlet yönetiminde çok etkili olmuştur. İran savaşını desteklemiş, Ruslar ve Lehlerle barış içinde yaşanmasını sağlamıştır. Bir kız dört erkek çocuğu olmuştur. En büyük oğlu Şehzade Mehmet, tahta çıkmadan öldürülmüş, ikinci oğlu Selim tahta çıkmıştır. Hürrem Sultan oğlunun tahta çıkışını görmeden, 18 nisan 1558'de Kanuni'den 8 yıl önce ölmüştür.
Mihrimah Sultan:Kanuni Sultan Süleyman ve Hürrem Sultan'ın kızı olan Mihrimah Sultan hayatı boyunca hep devlet işlerinde söz sahibi olmuştur. 17 yaşındayken, Diyarbakır valisi Rüstem Paşayla evlenmiştir. Rüstem Paşa bu evlilikten sonra sadrazam olmuştur. Mihrimah Sultan'ın babasını Malta'ya sefer düzenlemeyle ikna edebilmek için, kendi parasıyla 400 gemi yaptıracağına söz verdiği söylemektedir. Mihrimah Sultan annesinin ölümünden sonra;önce babasına daha sonra da 2. Selim'e danışmanlık yaparak valide sultanlık görevini üstlenmiştir. Kendisine derin bir aşk duyduğu söylenen Mimar Sinan Mihrimah Sultan adına; Edirnekapı'da cami, medrese, çeşme ve hamamdan oluşan Mihrimah Sultan Camii ve külliyesini yapmıştır.
Nur Banu Sultan:Sultan 2. Selim'in adına şiirler yazmış olduğu Nur Banu Sultan, bazı tarihçiler tarafından İspanya'da yaşayan yahudi bir ailenin kızı olarak söylenir. Yahudiler üzerine uygulanan baskılar üzerine, aile Sicilya'ya yerleşmiştir. Burada da aynı baskıların olması nedeniyle; bir Malta gemisiyle ülkeyi terk ederlerken Akdeniz'de Barbaros Hayrettin Paşa tarafından esir alınıp İstanbul'a getirilmiştir. Hürrem Sultan'ın beğenip saraya aldığı Nur Banu Sultan 2. Selim'e Haseki olmuştur. Bazı tarihçilerse 3. Murat'ın annesi olan Nur Banu Sultan'ın Venedikli olduğunu iddia etmişlerdir. Ünlü Banyo ailesinden Venedik'te bulunan Osmanlı arşivlerinde saklı diplomatik yazışmalara göre, Nurbanu Sultan eski vatanına Osmanlı sarayından yardımcı olmuştur. İki ülke arasındaki bir savaşı da engellediği söylenir. Eşi 2. Selim'in saltanatı zamanındaki etkisi, oğlu 3. Murat'ın saltanatında da artarak devam etmiştir.
Safiye Sultan:Nur Banu Sultan'ın gelini ve 3. Murat'ın eşi olan Safiye Sultan, Arnavut kökenli bir cariyedir. Sarayda eğitildikten sonra, Nur Banu Sultan tarafından oğlu Şehzade Murat'a sunulmuştur. Zamanla Şehzade Murat'ı kendine bağlayıp, ona her dediğini yaptırmaya başlamıştır. Sarayda gittikçe nüfuzu arttığı için, Nur Banu Sultan'la aralarında iktidar çekişmeleri olmuştur. Annesi tahta çıkan oğluna, Safiye'yi unutması için çok güzel cariyeler sunmuşsa da bunda başarılı olamamıştır. Safiye Sultan tarihe çok can yakan bir Osmanlı kadın sultanı olarak geçmiştir. Onunda Nur Banu Sultan gibi Venedik yanlısı bir politika izlediği söylenir.
Kösem Sultan: Osmanlı tarihinin en ünlü ve etkili kadınlarındandır. 1590 yılında Bosna'da Anastasya adıyla doğan Kösem Sultan; Bosna Beylerbeyi tarafından İstanbul'a gönderilmiş ve 15 yaşındayken Sultan 1. Ahmet'e haseki olmuştur. Zekasıyla padişahı etkisi altına alıp, kısa sürede bütün saraya nüfuzunu kabul ettirmiştir. Genç yaşta dul kalmış, tahta çıkan 1. Ahmet'in kardeşi 1. Mustafa ve daha sonra da 2. Osman zamanında devlet işlerine çok karışmıştır. Bunun üzerine eski saraya gönderilmiş fakat 11 yaşında tahta çıkan oğlu 4. Murad'ın ilk saltanat yıllarında yeniden devlet yönetimini etkilemeye başlamıştır. Sultan Murad büyüdükten sonra annesinin faaliyetlerini büyük ölçüde engellemiş ama onun genç yaşta ölümüyle Kösem Sultan yeniden devlet yönetiminde etkin hale gelmiştir. Torunu Sultan 4. Mehmed zamanında da saraydaki nüfuzunu korumuştur. Padişahın annesi olan, gelini Turhan Sultan tarafından yükselişine engel olarak görülmüş ve boğdurulmuştur. Valide Sultanlığı eline geçiren Turhan Sultan, Köprülü Mehmet Paşa'nın sadrazamlığa gelmesiyle, devlet işlerinden çekilmiş ve böylece "Kadınlar Saltanatı dönemi sona ermiştir. Hayatları bir çok kitap ve filme konu olmuş olan bu kadınla, tarih boyunca konuşuldu ve bundan sonra da konuşulmaya devam edeceklerdir.
Bu sayfada yer alan bilgilerle ilgili sorularınızı sorabilir, eleştiri ve önerilerde bulunabilirsiniz. Yeni bilgiler ekleyerek sayfanın gelişmesine katkıda bulunabilirsiniz.