Paslanma, günlük hayatta kullandığımız şeylerde başımıza dert olmuştur. Hemen her evde bulunan paslanmaz çelikten malzemeler bulunur. Peki bunlar gerçekten de paslanmaz mı? Öyle iseler buna sebep olan şey nedir?
Madenlerin paslanması, gerçekte oksitlenmelerinden başka bir şey değildir. Havadaki su buharı ile oksijen ve karbondioksit, demirin çabucak paslanmasına neden olur. Pas diye tabir ettiğimiz şey aslında metalin oksitlenmiş halidir. Başka bir ifadeyle, paslanma metalin havadaki oksijenle yanmasıdır.
Çelik, demirden elde edilir. Saf demir çok sağlam bir madde değildir. Fakat içerisine %2'’lik Karbon katıldığından çelik halini alır ve büyük mukavemet, sertlik ve mekanik özellikler kazanır. Fakat çelikte demir gibi paslanmaya karşı dirençsizdir. Sadece bu iki metal değil, bütün metaller paslanır. Fakat bazı metallerde oksidasyon sonucu çok ince bir tabaka oluşur. Bu tabak atomik boyuttaki bir tabakadır, öyle ki maddenin asıl rengini bozmaz bile. Bu şekilde atomlar arası boşluklar doldurulur ve madde hava ile temasını kesecek bir hal alır. Örneğin, Alüminyum, pirinç, bronz vb. Demirdeki paslanmanın bu kadar etkili olmasının sebebi, oksijen atomları ile demir atomlarının boyut farkının fazla olmasından kaynaklanmaktadır. Bu farktan dolayı yüzeyde bir birleşme olmadığından paslanma maddenin içine nüfuz eder. Bu paslanma görüntüyü bozduğu gibi, maddenin dayanıklılığını da azaltır.
Paslanmaya etki eden diğer faktörde nem'dir. Oksitlenmedeki su miktarı pasın rengini belirler. Her pasın rengi aynı değildir. Örneğin; demir pasının rengi koyu tonda, esmerimsi kızıldır. Bakırın pası ise küf renginin koyusu ve daha canlı tonda yeşil olur.
Tuz, paslanma'nın hızını artıran bir faktördür. Tuz, bir elektro-kimyasal olay olan oksitlenmeyi hızlandıran bir maddedir. Maddeleri paslanmadan korumak için önceleri boyanırlardı. Fakat bu da saplık konusundan büyük sıkıntılara yol açıyordu.
Gelelim paslanmaz çeliğe, çeliğin içerisine bir miktar krom katılarak yapılır ( en %10). Krom katılmasının sebebi ise, yukarıda bahsettiğimiz metallerden olmasıdır. Krom küçük bir oksitlenmeden sonra atomlar arası boşluklarını oksijen atomları ile doldurur. Bu sayede koruyucu bir tabaka oluşturur. Boşluklar açılsa bile tekrar doldurur yerlerini. Çelik ile birleştirince, paslanmaz çelik dediğimiz günlük hayatımızda önemli yer tutan maddeyi elde etmiş oluruz.
Pas, insanlığın demiri kullanmasından itibaren başına büyük sıkıntı olmuştur. Öyle ki antik çaplarda dahi, pasa dirençli demir örnekleri yapılmıştır. 19. yy'da bu konuda birçok çalışma yapılmıştır. İlk olarak demir-krom alaşımı kullanımı 1821 yılında yapılmıştır. Fakat o zamanlar kromun yanında karbonda kullanılıyordu. Bu alaşım kırılganlıkları yüksek olduğundan kullanışsız kalmışlardır. 1912 yılında, İngiltere’de bir fabrikada çalışan Harry Brearley tarafından paslanmaz çelik alaşımı keşfedildi. Tüfek namlularını korozyondan önlemek için çalışırken, bir nevi tesadüf eseri bunu keşfetmiştir. Günümüzde kullanılan paslanmaz çelikte bu şekilde yapılır.
Bu sayfada yer alan bilgilerle ilgili sorularınızı sorabilir, eleştiri ve önerilerde bulunabilirsiniz. Yeni bilgiler ekleyerek sayfanın gelişmesine katkıda bulunabilirsiniz.