Teknolojik çağın en büyük icadı internet. Onsuz bir günümüz geçmez olmuş, telefonumuza kadar sızmış. Bankacılık işlemleri, alışveriş, sohbet, iş bulma, işçi bulma gibi günlük hayatımızın rutinlerini dahi bir tık kadar kolay hale getirmiştir. Evden çıkmadan ev bulabilir, arkadaşlarınızla sohbet edebilir, iş bulabilir hatta çalışabilir, ihtiyacınız olan bir ayakkabıyı satın alabilir veya kullanmadığınız bir ürünü satabilirsiniz. Küresel ağın olduğu her yere ulaşabilirsiniz. Elbette bu işlemleri yapabiliyorsanız fikir paylaşımları da gerçekleştirebilirsiniz. İlk ortaya çıktığı günden bu yana internet adeta bir ansiklopedi niteliğindedir; sayısız bilgi ve fikir paylaşımına ev sahipliği yapar.
Tabi ki internet kirliliği derken bilgi kirliliğinden bahsediyoruz. Etkili ve doğru kullanımla çok yararlı bir kaynak olan internet, ne yazık ki artan birikiminin kalitesizleşmesi ve duyarsız internet kullanıcılarının özensiz paylaşımları sayesinde çöplüğe dönüşmüştür. Öyle ki paylaşılan bilgilerin doğruluğu tartışılmadan servis ediliyor; bu durum da doğru ve nitelikli fikir paylaşımları arayan insanları zor duruma düşürüyor. Bilmedikleri her konuda, araştırıp kendini geliştirmeyen kişilerce internete sızdırılan uydurma bilgiler, akıl süzgecinden geçirilmedikleri için alenen ortaya yalan damgasıyla çıkıyor çıkmasına, ama yine de okuyanların bilgi dağarcıklarında bir sızıntı oluşturuyor, küçük sinek mide bulandırıyor. Diğer yandan gerçek bilgiyi sunan kişileri de zan altında bırakıyor. Bilgiyi arayan kişi bulduğu verileri kıyaslıyor ve kendi anlayışına göre iki zıt veriden birini doğru kabul ediyor; belki de yanlış olanı.
Bilgiye ulaşmada en faydalı yardımcılar arama motorlarıdır. Google gibi, Yahoo gibi arama motorları sayesinde dileyen, dilediği içeriğe ulaşabilme özgürlüğüne sahip. İçerik kirliliği veya internet kirliliği dediğimiz sorumsuzluk yüzünden bazen arama motorları aracılığıyla bulunan kimi sayfalara ulaşılamaz. Daha önceden indekslenmiş verinin bulunduğu sayfaya, içerik bırakılmış ve içerik kaderine terk edilmiş olduğundan, yazının girişi var, gelişmesi yok, sonucu yok. Sadece anahtar kelimeler kullanılmış ve arama motorlarına internet sayfası yanlış tanıtılmış. Örnek olarak Google görsellere istediğiniz bir anahtar kelimeyi yazın ve aratın, sonucuna baktığınızda internet kirliliği ile ilgili acı gerçeği görmüş olacaksınız; A yazacaksınız ama A'dan başka her şeyi bulacaksınız. Ya da bir öğrenciyseniz ders konunuzu yazıp arayın, karşınıza ne kadar alakasız sonuçlar çıktığını göreceksiniz. Suç arama motorlarında değil, suç eksik veya yanlış bilgiyi reklam için oraya bırakıp kaçan içerik sahibindedir. Genelde yanlış verinin kaynağı ücretsiz kurulabilen blog sitelerinde yer almaktadır. Blog siteleri kuruluyor; kurulduğu gün yazılan güncelerin doğruluğu bilinmeden, mantık süzgecine daldırılmadan, güncellenmeden aylarca, bazen senelerce internet ortamında kalıyor.
İnternet kullanıcısının görevi hiç kolay değildir. Tertemiz internet istiyorsak, karşılaştığımız yanlış, zararlı veri içeren sayfaları şikâyet etmek en doğru hareket olacaktır. Eğer yayıncıysak; verdiğimiz bilgilerin doğruluğunu, güvenirliğini ispat etmekle mükellefiz. Kaynaklarımızı belirtmeli, hatta yetinmeyip zıt kaynaklardan da örnekler vermeliyiz. Hangisi olursak olalım, ister yayıncı, ister okuyucu; seçici olalım. O zaman kirli internet temizlenecektir, internet kirliliğinin yerini billur bilgi deryası alacaktır ki, bilim teknik ilerleyecek, öğrenciler sonuca ulaşacakları bilgilere kavuşabileceklerdir.
Bu sayfada yer alan bilgilerle ilgili sorularınızı sorabilir, eleştiri ve önerilerde bulunabilirsiniz. Yeni bilgiler ekleyerek sayfanın gelişmesine katkıda bulunabilirsiniz.