Ekosistem çok karmaşık ve bir o kadarda düzenli bir yapıyı ifade ederken, içerisinde insanların, hayvanların, bitkilerin ya da diğer cansız nesnelerin yaşadığı dünyada bir kavram oldukça ön plana çıkmaktadır. O kavram ise renktir.
Dünyada yer alan her varlığın bir rengi bulunur ve renklerin olmadığı bir dünya hayal dahi edilemez. Renkler, yaşam için olmazsa olmaz kavramlardan bir tanesini ifade etmektedir.
Dünya renk kavramı olmadan düşünülemezken nesnelerin rengini veren moleküller bulunur. Bu moleküllerin genel adına ise pigment adı verilir. Düşünüldüğü zaman sadece nesnelere değil hayata renk katma gibi bir fonksiyonu bulunan pigmentler, doğada bulunan her şeyin rengini veren moleküldür. İnsanların göz renklerinin farklı olmasında da pigment moleküllerinin işlevi bulunmaktadır. Pigment molekülleri ve ışık arasında bir ilişki bulunur ve bu ilişki enerji alışverişi sağlanır. İnsanların gözlerinde yer alan renk pigmentleri de elektrik sinyalleri üretir. Bu üretimin nedeni ise, ışığa tepkidir. Gözlerin çevreyi görmesine neden olan görünür ışık, gözde yer alan ve retina adı verilen tabakadaki pigmentlerine elektrik sinyalleri ürettirerek beyne aktarım yapılmasını sağlar.
Doğada yer alan bütün moleküllerin harekete geçebilmesi için bir enerji kaynağına ihtiyaç duyulmaktadır. Bu durum pigmentler için de geçerlidir ve renk moleküllerinin harekete geçebilmesi enerji kaynağının var olmasına bağlı bir durumdur. Burada ise ışık pigment moleküllerinin harekete geçebilmesini sağlayan enerji kaynağıdır. Yani kişilerde farklı renk algılarının oluşması, pigmentler ile ışık arasında gerçekleşen enerji alışverişine bağlıdır. Ekosistemde bulunan tüm varlıklara rengini veren pigment molekülleri, başta güneş olmak üzere bütün ışık kaynaklarıyla etkileşime geçerek eneri alışverişinde bulunabilir. Bu noktada renk moleküllerinin harekete geçebilmesi için kesinlikle ışığa ihtiyaç duyulmaktadır.
Canlıların gözlerinde ve derilerinde pigment molekülleri bulunur. Bu moleküller her zaman vücutta bulunan canlı vücut hücreleri ile iletişim halindedir. Saçlara rengini veren pigmentin adı melanin pigmentidir.
Melanin adı verilen bu pigmentler, saçlarla birlikte beyin zarında dahi bulunmaktadır. Gözlerde bulunan pigmentlerin temel amacı ise göze renk verme değil gözlerin nesneleri renkli şekilde görebilmesini sağlamaktır. Buna verilebilecek en iyi örneklerden biriside hiç şüphesiz ki renk körlüğüdür. Cisimlerin renksiz görünmesine neden olan bu hastalık gözlerde pigmentlerin hiç olmaması ya da olağandan az oranda bulunmasıdır.
İnsan gözünde yer alan retina tabakasında bulunan pigment moleküllerine ışığın dalga boyu gelmektedir. Pigmentler kendilerine doğru gelen ışık dalga boyunu elektrik sinyallerine çevirir ve bu sinyalleri beyne iletir. Bu işlem sonucunda ise beyin gözlerin gördüğü şeyleri anlamlandırır. Yani beyin elektrik sinyallerine göre çevreyi algılayabilmektedir. Beyin için doğa ve görünen her şey, aslında sadece bir elektrik sinyalinden ibaret bir durumdur.
Bu sayfada yer alan bilgilerle ilgili sorularınızı sorabilir, eleştiri ve önerilerde bulunabilirsiniz. Yeni bilgiler ekleyerek sayfanın gelişmesine katkıda bulunabilirsiniz.