Tarih boyunca yapılan bir çok keşif ve buluş rüyalar sayesinde gerçekleşmiştir. Rüyalarda görülen ilginç olaylar bu keşif ve buluşların temeli olmuştur.

Rüyalarından hareket ederek bazı icatlarda bulunan bilim adamlarını inceleyecek olursak;

Niels Bohr

Günümüzde hale incelemeler yapılan ilk modern atom modelini bulmuştur. Rüyasında Niels Bohr kendisini güneşin kızgın gazlarla dolu merkezinde durduğunu görmüştür. Gezegenler ise ince bağlarla bağlandığı güneşin etrafında dönmekteydi. Her gezegen Bohr'un yanından geçerken ses çıkartıyordu. Sonra güneşte bulunan kızgın gazlar birden soğumaya başladı ve gazlar katı bir hal aldı. Bu rüya ile birlikte Bohr, Güneş Sistemi ve atom arasındaki benzerlikler üzerinde durdu. Araştırmalarını genişleterek Kuantum Kuramı üzerinde çalışmalar yaptı. Kuantum fiziğinin gelişmesinde baş rol oynadı.

Friedrich August Kekule

Bir gün kendisini iskemlesini ateşe doğru çevirip uyumuştur. Rüyasında küçük atomları sürekli hareket halinde görmüştür. Atomlardan başka eğilip bükülen zincirleri görmüştür. Rüyasında gördüğü yılan ağzına kuyruğunu almıştı. Halka haline gelen yılan Kekule nin önünde dönmeye başlamıştır. Kekule bu rüyası sayesinde halka formülünü keşfetmiştir. Benzen'in altıgen yapısı olarak bilinen bu formül organik kimyada moleküler yapıları açıklamada kullanılmaktadır.

Elias Howe

Amacı dikiş makinesi iğnesini keşfetmekti. Bu amaçla bir çok çalışma yapmış fakat ilk yaptığı ignelerde delik iğnenin ortasında olduğu için bir türlü amacına ulaşamıyordu. Bu konuyu kafasına çok takan Howe bir gün rüya gördü. Rüyasında vahşi bir kabileye esir düşmüştür. Kabile reisi kendisini çağırıyordu. Kendisine dikiş makinesini bir önce yapmasını emretmişti. Eğer kısa bir süre içinde bu makine bitirilmez ise , kabile reisi tarafından öldürülecekti. Elies Howe bu durum karşısında çok korkmuştu. Korkudan titreyen Howe bir an önce bir şey yapmalıydı. Aklına bir şey gelmiyordu. Bir süre sonra kabiledeki kişiler Howe'nin etrafında toplandı. Artık ölüm vakti gelmişti. Ellerinde mızraklarla Howe yi öldüreceklerdi. Howe bu mızraklara dikkatli bir şekilde baktığında çok önemli bir yapı gördü. Mızrakların uçlarında göz şeklinde delikler vardı. Sonrasında rüyasından uyandı. Rüyadan uyandığında deliği inenin ucuna koyması gerektiğini anladı. Bu iğne yapısını bir an önce uyarladı. Dikiş makinesine denediğinde bu buluşun başarılı olduğunu görmüştür.

Otto Loewi

Loewİ'nin  sempatik ve parasempatik sinir uyarıları üzerinde çalışmalar yapmıştır. Çalışmaları sonucunda sempatik ve parasempatik sinir uyarılarının sinirin girdiği maddeye aktarıldığını görmüştür. Ancak bunu ispat edebilecek bir metot bulamamıştır. Bir ispat yöntemi aradığı zorlu günlerde önemli bir rüya görmüştür. Rüya gördüğü olayı hemen laboratuvarında uygulamaya başladı. İki adet kurbağayı öldürerek onların kalplerini aldı. Kurbağa kalplerinin birisinin sinirini çıkartırken diğerinin sinirlerine dokunmamıştır. İlk kalbin yavaşlatıcı sinirini uyardı. Kalp yavaş yavaş atmaya başlamıştı. Bu kalp içinde tuzlu su bulunmaktaydı. Bu tuzlu suyu alarak sinirleri temizlenmiş olan kalbe aktardı. İkinci kalp bundan etkilenerek sanki kendi yavaşlatıcı siniri uyarılmış gibi yavaş atmaya başladı. Aynı olayı hızlandırıcı sinirleri kullanarak denedi. Ve bu metot sayesinde sinirleri uyarılan kalbin atışlarının değiştiğini gördü. Bu şekilde ortaya attığı düşüncesini belli bir temele dayandırmış oldu.

Bu icatlarla birlikte edebiyat ve müzik alanında da rüya ile birlikte gelişen önemli olaylar yaşanmıştır.

Bunlardan bazılarını anlatacak olursak;

Dante

Dante 'İlahi Komedya' adlı eserin sahibidir. Ancak öldükten sonra oğlunun bu eserin parçalarını toplaması gerekmiştir. Parçalarını toplamaya çalışırken bu eserdeki 13 şarkıyı bulamamıştır. Bir gün Dante oğlunun rüyasına girmiş ve beyazlar içinde bir kıyafetler hayatta iken oturduğu odayı işaret etmiştir. Odadaki gizli bir dolabı göstererek şarkıların burda olduğunu söylemiştir. Ertesi gün rüyadaki yere bakan Dante'nin oğlu şarkıları bulmuştur. Bu rüya sayesinde  Dante'nin "İlahi Komedyası" günümüze kadar gelmiştir.

G. Tartini

Modern anlamda keman yayının mucidi Tartinidir. Bir gün rüyasında şeytanla savaştığını ve ona esir düştüğünü görmüştür. Tartini şeytanla alay etmek için ona bir keman vermiştir. Şeytan ise çok mükemmel bir şekilde sonat çalmıştır. Tartini bu olaydan sonra hayret içinde uyanmıştır. Şeytanın çaldığı sonatı hemen bir kağıda yazmıştır. Ve adını " Şeytan Sonatı"  olarak koymuştur. Bu şekilde bestelerini rüyasında gören kişilere örnek olarak Beethoven ve Mozart da verilebilir.

Kategoriler:

Yapılan Yorumlar

Henüz kimse yorum yapmamış.

Bu sayfada yer alan bilgilerle ilgili sorularınızı sorabilir, eleştiri ve önerilerde bulunabilirsiniz. Yeni bilgiler ekleyerek sayfanın gelişmesine katkıda bulunabilirsiniz.

Yorum Yapın

Güvenlik Kodu
Coğafya Tarih Sitesi Matematik Sorusu Türkçe Sitesi