İçinde yaşadığımız yüzyılın başlangıcında, herhangi bir müzik parçasını pianola kâğıdına kaydedip, yeniden çalma olanağı vardı. Ama deyimin bugünkü anlamıyla, ses kaydının ve yeniden üretiminin öyküsü, sesli sinemaya, gramfona ve Teyp'e dayanır.
Thomas Edison (1847-1931), 1877'de elle kurulan fonografı buldu. Araç, ses dalgalarının hava basıncındaki değişimlerini, bir silindirin çevresini saran kalay levha üzerine, mekanik olarak kaydediyordu. Söz konusu kayıt, değişik derinlikteki yivlerden oluşmaktaydı. Levhanın yerini kısa bir süre sonra sert balmumundan yapılmış silindir aldı. 1894'de Charles Pathe (1863-1957) ve kardeşi Emile (1880-1937) Fransa'da bir fonograf fabrikası açtılar.
İlk Ses sistemlerinin Gelişimi
1887'de Washington'da yaşayan alman Emile Berliner (1851-1929) bir "gramofon" patenti aldı. Bu aygıttı, silindir yerine, ses yivlerinin sarmal biçimde açıldığı düz bir disk vardı. 1900'e gelindiğinde, iniş çıkışlı kaydın yerini, gramofon iğnesini yanlara doğru titreştiren yivler almıştı. İlk kaydın "negatif" kalıbından basılarak elde edilen vernikli plakaların ortaya çıkışıyla, Amerika'da viktola olarak bilinen gramofon, büyük ölçüde yaygınlaştır.
Önceleri, sesin kaydı ve yeniden çalınması bütünüyle mekanik yöntemlerle gerçekleştiriyordu ve bu yolla elde edilen sesin kalitesi düşüktü. 19/8'da üç elektrotlu lambanın bulunmasıyla, elektriksel olarak kaydetme yolu açıldı ve 1930'larda (dakikada 78 devirle çalışan vernikli plakalarla) oldukça iyi kalitede müzik, elektronik olarak yeniden üretilebiliyordu.
1948'de Amerikan Columbia Şirketi, vinil plastikten "kırılmaz" plak yapmayı başarıyla gerçekleştirdi. Çok geçmenden 33, 5 devirli yüksek kaliteli plaklar yaygınlaştı. Bunlar küçük yivliydi ve 25-30 dakika çalıyordu. 1958'lerde stereo plaklar ortaya çıktı. Bu plaklarda tek bir yivin içinde, ayrı ayrı iki eş ses çizgisi vardı (her ses çizgisi dinleyenin sağ ya da sol kulağıyla algılayacağı biçimdeydi). Böylece ses kaydında o zamana kadar bilinmeyen bir müzik kalitesi sağlandı.
1920'lerde sessiz filmler geliştirilmiş ve eşzamanlı ses sistemleriyle donatılmıştı. İlk sesli filmler yaygınlaşmış olan vernikli plakaların bir uyarlamasını kullanıyordu. En başarılı sistem, film makinesine mekanik olarak bağlanmış motorla, 33, 5 devirde çalışan 40 sm'lik bir plaktan oluşuyordu. 1930 yılına gelindiğinde mühendisler, sesi, filmin bir kenarına yoğunluğu ya da genişliği değişen saydam bir çizgi biçiminde, optik olarak kaydeden çok daha iyi bir sistem geliştirdiler. İnce bir ışık ışını, hareket halindeki çizginin içinden geçirilerek bir fotoselin üstüne düşürüldü ve değişken elektrik çıkışı büyütülüp hoparlörle verildi.
Sesin Magnetik Kaydı,
Ses dalgalarının değişen basıncını, kesintisiz bir çelik telin üzerindeki mağnetik kuvvete dönüştürme düşüncesi, 1920'lerde geliştirildi. Aynı programları değişik bölgelerine ulaştırabilmek için, İngiliz yayın kurumu (BBC) 1931'de geliştirilmiş bir araç kurdu. Bu araçta, 20 dakikaya kadar olan programları kaydetmek ve sonra çalmak için, saniyede 1, 5 m hızla çalışan 6 mm enindeki çelik bir banttan yararlanılıyordu.
1929'da fritz Pfleumer, esnek ve yalıtmış olan magnetik kaplamalı bir kaydedici bant patenti aldı. Alman AEG Firması bu buluşu geliştirdi ve 1935'de, Berlin'de mağnetofon'u sergiledi. Bu aygıt ilk modern teyp idi. Mediroksit kaplamalı 0, 5 sm. lik plastik tabanlı bant kullanan, iki makaralı teybin geliştirilmesi ancak II. Dünya savaşından sonra gerçekleşebildi. Bant, değişik hızlarda dönerek, yüksek hızlarda sesin daha doğru (fidelity) alınmasını sağlıyordu.
Evlerde kullanılan teyplerde en yaygın hızlar 4, 8 sm/sn, 9, 5 sm'sn ve 19 sm/sn'dir. Stero kayıt için, iki mikrofon kullanarak iki stereo kayıt yapılmasını olanaklı kılar: birinci ve üçüncü kanallarda bir yönde, ikinci ve dördüncü kanallarda ters yönde.
Kartuş ve Kaset;
İki makaralı bir teybin başlıca sakıncaları, sarma sırasında şeridin zedelenmesi ve sararak saklanmasının kullanışsızlığıdır. Teyp kartuşu ve kaset, bu sakıncaların önlemi olarak yapılmıştır. Kartuşta, kesintisiz bandın gevşek olarak sarıldığı tek makara vardır. Bant ortadan belirli bir açıyla çıkar, silindirler tarafından aygıtın kafasına dokunduğu (evdeki kayıtlar için tasarlanmamıştır) girişe yöneltilir ve sonra gene makaranın dış kısmına döner,
Kasetli teyp'te iki makaralı teyp gibi, iki bobin vardır. Ancak bunlar çok daha küçüktür. Kaset, kayıt, yeniden otomatik sarma ve çalma işlemleri için uygundur. Bant sadece 3, 8 mm genişliğindedir ve 4, 88 sm/sn hızla döner. 60, 90, 120 dakikalık çalış süreli bant, plastik koruyucu kaset içindedir. Bant, aygıta sarılmadan kolayca yerleştirilir. Son derece dar olan banda, alçak hızda dört ayrı kanalın kaydedilmesi sonucu ortaya çıkan ve "teyp ıslığı" adı verilen yüksek frekanslı gürültüler, kaset kaydının kalitesini bozabilir. Ama bu, hem kayıt, hem çalma işlemlerinde bir elektronik gürültü azaltıcı devre kullanılarak tümüyle giderilebilir.
Bu sayfada yer alan bilgilerle ilgili sorularınızı sorabilir, eleştiri ve önerilerde bulunabilirsiniz. Yeni bilgiler ekleyerek sayfanın gelişmesine katkıda bulunabilirsiniz.